2.Bölüm- Neden?

971 59 352
                                    

Medya; Mayıs

Kalbimin aydınlığına ulaşamadığı karanlık tarafsın.

Hayatım daha ben doğmadan önce başlamış, biyolojik olan babamın benim için verdiği karar, doğduktan sonra benim adıma karar vermiş olanlar, değişmeme sebep olan ama aslında planlanlı olay ve benim hayatım ile ilgili her şeyi kendilerine saklayanlar...

Burada benim verdiğim herhangi bir karar görüyor musunuz? Görmüyorsunuz değil mi, çünkü hepsinin planlı olduğunu anlamamak için gerizekalı olmak gerekiyor ve bu durumda gerizekalı kim oluyor burada? Hadi ama çok zor bir soru değil. Tabiki ben! Elbette kızgınım, kırgınım, içimde hesaplamadığım tonlarca olaylar var. Aklımda çıkaramadığım milyon tane düşünce var ama her şeye rağmen kendim olabiliyorum çünkü bu hikayede suçlu ben değilim. Beni bu hale onlar getirdi. Şimdi dönmemle her şey daha mı kötü olacak? Olsun sanki gittiğim zaman her şey dört dörtlüktü ya(!) Belki de bu yüzdendi gidişim. Değişmemle başladığını sanarken olayların aslında doğmadan önce başlamış olmasıydı. Sahi neden? Neden bu olaylar lanetlenmiş gibi başıma gelmişti? Tüm bu olanlar neyin nesiydi? Ben mi istedim tüm bu olanları bu şekilde gerçekleşmesini? Bana yalanlar söylerlerken hiç mi düşünmediler öğreneceğimi? Hiç mi tanıyamadılar benim neler hissedeceklerimi. Bu yüzden hiçbir pişmanlığım yoktu çünkü ilk kez karşımda bir seçenek olmuştu, gitmek ve kalmak. Gitmeyi istememiştim. Kalmayı da hiç istememiştim. Gitmemi sağlayacak tek bir şey olmuştu. Gerçekleri öğrenmek. Kendim için sadece bir şey yapmak istemiştim. Kimsenin istediği için değil sadece kendim için. Belki kimse anlamayacak beni, kimse benim neler hissettiğimi çözemeyecekti ama bunu yapmak zorundaydım. Hayatımda olan hiçbir şeyi ben kendim istediğim için olmamıştı. Ama gitmem ve dönmem tamamen benim istediğim içindi. Bu yüzden kimse bana bir söz söylemeye hakkı yoktu. Dönmeyi istedim çünkü artık dayanamıyordum. Neden bana bunları yaşattıklarına dayanamıyordum. Her gece rüyamda onları görmekten en çokta doğmuş olan küçük kardeşimi görmekten krizlere giriyordum. Benim zaten doğumam başlı başına felaket olmuş bundan sonra olaylar hiçbir şekilde dokunmazdı bana.

Eski okulumun her yerine bakıyordum. Her yerinde o kadar an'ım var ki, her şey dün gibi aklımdaydı. Bu hem mutluluk verici hemde garip hissettiriyordu. Sınıfımın kapısına geldiğimde ise içeride birisi benim adımı söyleyip kim olduğumu soruyordu ve inanın bana sesi aşırı rahatsız ediciydi.

Sınıftan içeriye girerken, kendimden emin bir şekilde beni soran kıza bakıyordum. Saçlarını boyatmış olduğu her halinden belli olan sarı saçlarına baktım. Güzel bir yüzü vardı ama nedense içime oturmuştu bu kız daha ilk görüşte.

"Bağırışların dışarıya kadar geldi." Deyip onun gözlerinin içine baktım. "Benim, Mayıs Ezgi Akım tam karşında duruyor." Diyerek onun yüz ifadesini izledim. Şaşırmış gibi duruyordu karşımda.

"Seni tanımıyorum. Bizimkiler için ne anlam ifade ediyorsun onu merak ediyorum." Diyerek benden bir açıklamamı bekledi. İşte o anda anlamıştım ki, bu kız onunla beraberdi. 'Bizimkiler' bu kelime beynimde defalarca kez yankılandı. Sınıfın içinde onların olduğunu biliyordum ama hiçbirine bakamıyordum. Tüm oyunculuğumu konuşturarak gülümsedim.

"Sizinkiler seni aralarında görseydiler zaten sen istemesende anlatırlardı. Yani merak etmeye devam." Deyip onunla arama sert bir çizgi çektim. İstemsizce aklımda şu soru geldi. 'Benim yerimi bu kızla doldurmuşlardı?' Kafamdaki bu soruyu itip son kez karşımda bana sinir olan kıza baktım ve en arkadaki sıraya geçtim.

GRİ: DEĞİŞİM- DevamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin