BÖLÜM 1: "Emare"

146K 4.5K 2.6K
                                    

Daha şimdiden genç kurguda sıralamaya girmişiz siz harikasınız ya! Bu bölüme bir sürü yorum yapalımda şah okurları nasıl oluyormuş görsünler😍

Sizlere en iyisini veremem belki ama en derinden hissettirmeyi hedefliyorum.

Not: Bu kitapta toplumsal mesaj içerikli paragraflar çokça olacaktır. Amaç insanları bilinçlendirmektir.

●•●
Bölüm 1: " Emare"
Bölüm Şarkısı: Simply Three- Rain.
●•●

Hayatın günahıyla harmanlanan bedeni, gökyüzünün yağmuru arıtamazdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hayatın günahıyla harmanlanan bedeni, gökyüzünün yağmuru arıtamazdı.

Çatlayan kaburgalara vuran her bir ölüm rüzgarı, cehennemin puslu kadehini günah şarabıyla dolduruyordu. Kirli ruhların temiz sanılan bedenleri buram buram ceset korkarken, sahte tebessümler süslemişti her yeri.

Göz kanatacak bir iticilik itinayla bakışları gölgeliyordu.

Soğuk ,bedenlerimizi kendi çıkmazı altına alırken yelesini üzerimize örtmüş, kendini daha da hissedilir kılmıştı. Çatlak dudaklarımdan sızan sisli nefesim , Aralık ayının kasveti üstünde güne devrilmiş sonra da yok olmuştu.

Soğuktan sızlayan kemiklerime aldırış etmiyordum. Olağan bir şeydi, soğuğu severdim tıpkı soğuğunda beni sevdiği gibi.

"Ne yapıyoruz?" Ne yaptığımı veya ne için yaşadığımı hiçbir zaman bilememiştim. Kafasına göre yaşayan bir kız, gidebildiği kadar ilerleyen bir insandım. Önüme bakmaya devam ederken Mila'dan gelen soruya umursamaz bir cevap verdim.

"Kül'e gidiyoruz." Bu sırada yanımda olan hareketlenmeden üşüyen ellerini ısıtma çabasına girerek ovaladığını anlamıştım. Yersiz bir çabaydı, soğuğa yakanı kaptırırsan bedenin uyuşana kadar ona itaat etmek zorundaydın.

"Feza'nın yanına mı?"

"Evet," dedim keskin bir nefesi içime çekip kuruyan boğazımı aşındırarak,"O çağırdı, iş çıkmış."

"Sonunda ya!" Dedi neşeyle ovalamayı henüz yeni bıraktığı ellerini çırparak. "Sıkılmıştım boş boş gezmekten, hadi yine iyisin Feza'n sana bir iş bulmuş." Yüzümü buruşturdum.

Feza'n? Ah, düşüncesi bile iğrençti.

"Kes safsatayı, çocuğun yanında şöyle şeyler deme. Sonra yersiz umutlara kapılıyor."

Feza, yıllardır yanımızda olan bir arkadaşımızdı. Bize iş bulur bizde o işi yapardık ancak kendisi tam bir kız düşkünüydü. Velhasıl yakışıklı çocuktu lâkin, yakın zamanda AIDS hastalığına kurban gideceğine dair içimde bir şüphe vardı.

Zemheri bölgesinde elinin değmediği kız kalmamıştı.

Ben hariç.

Evet, Mila ile de berber olmuştu.

L E V A | BataklıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin