Asil Bulanık

41/ Benim Kızım

Jenna başını salladı. Severus asasını doğrultup "Boxposio!" diye bağırdı. Duvar boydan boya patlayıp dağıldığı anda Jenna babasının elinden tutup öne doğru koştu ve cisimlendi.

Severus Animagus formuna dönüşüp kimseye gözükmeden patlayan yerden dışarı fırladı.

(...)

"BOMBARDA MAXIMA!"

Scorpius, Azkaban'ın her bir kısmını patlatıp büyüyü yaptıktan hemen sonra akrep formuna dönüşüyor, böylece kimseye yakalanmamaya çalışıyordu.

Marcella yılan formunda Jenna ve babasının kaçtığını gördükten sonra, Scorpius'un tam zıttı yönüne gitti. Azkaban'ın içine girip koşuşturan mahkum ve seherbazlar arasından sıyrıldı.

Kimseye gözükmeden içerideki mahkumları çıkarıp, birini gördüğü anda Animagus formuna dönüşüyordu.

Çok geçmeden Severus da yanlarına geldi. Azkaban'ın her yerinde alarmlar çalışıyordu.

Tamamen kaos ortamı hakimdi. Seherbazlar, yakaladıkları bazı seherbazların kaçmasını önlemeye çalışırken kimilerini de lanetlemeye çalışıyorlardı.

Sözleştikleri gibi en alt katta buluştular. İlk gelen Scorpius ve Marcella olmuştu.

Kendi hallerine dönüşmemişler, Severus'u bekliyordular. Biraz sonra Severus kapkara bir vaşak halinde koşarak geliyordu.

Üstüne gelen büyü yüzünden kendi haline dönüşüp yere yığıldı Severus. Marcella bunu gördüğü anda kendi bedenine döndü. Scorpius da onun ardından hemen dönüştü.

"SEVERUS!" diye bağırdı Marcella.

Ardından çıkan üç seherbaz, yerde baygın yatan Severus'un peşinden koştular. Marcella'yı gördüğünde içlerinden birisi bir büyü fırlattı.

Marcella üzerine gelen büyüyü savıp, Severus'a en yakın olan seherbaza "Stupefy!" büyüsü attı.

"Scorpius, Severus'u al ve cisimlen! Hemen!"

"Marcella sen-"

"Dediğimi yap! HEMEN!"

Scorpius, Severus'un yanına kendini fırlatıp elinden tuttuğu gibi cisimlendi. Marcella, onlar gittiği andan itibaren geriye doğru döndü ve tüm gücüyle koşmaya başladı.

Bir yandan arkasından ona büyü fırlatan seherbazları geri saymaya çalışıyordu. Seherbazlara zarar vermek istemiyordu. Yeterince deşifre olmuşlardı.

Ayağına gelen büyüyle yere kapaklandı. Yuvarlanarak birkaç metre savruldu. Sırt üstü yere düştüğünde asası bir tarafa, kendisi diğer tarafa savrulmuştu.

Şimdi boku yedim, diyerek doğrulmaya çalıştı. Bileğine baktığında kırıldığını gördü. Acıdan büyük bir çığlık attı.

Yüz üstü dönüp asasına doğru sürünmeye başladı. Seherbazlar ona doğru gelmeye devam ediyordu.

Tam yüzünün önüne düşen büyüden son anda kaçtığında yolun sonuna geldiğini gördü ve kendini geriye atıp pes etti.

Aklından geçen tek şey Sirius'tu. Sirius'u keşke bir daha görme şansı olsaydı...

Seherbazlar onun yanına geldiklerinde ikisi kolundan tutup onu yukarı doğru çektiler. Bileğine giren acıyla bir çığlık attı Marcella.

Ve o anda hiç ama hiç tahmin edemeyeceği bir şey oldu.

Gök yüzünde yemyeşil bir elektrik belirdi. Kendisi de dahil bütün seherbazlar kafalarını kaldırıp gökyüzüne baktılar.

Yemyeşil bir yılan, kuru kafanın ilk önce gözlerinden girdi. Burun deliklerini dolaşıp ağzından aşağıya doğru süzüldü.