Bir çiçeğin kokusunu içime çekiyormuş gibi derin bir nefes aldım devam ettim,"Annem'in kokusunu hala hatırlıyorum.Mezarında alıyorum kokusunu.Ama babamın kokusunu 5 yaşımdayken unuttum.Bir daha hatırlamamak üzere."

Yeşilin en mükemmel tonunda ki gözlerine baktım. Burnumu çekerken sertçe yutkundu. Elini dudağımda ki kabuk tutmuş yara da gezdirdi. Ve yüzünü buruşturdu.

"O kadın tarafından ilk dayağım 5 yaşımdayken oldu.Babama baktım yardım et diye. Ulan 5 yaşında,küçücük bir veletken babamın kokusunu sildim ben!"

"Unuttum o kokusunu.Güven verirdi o koku bana. Hatırlıyorum da korktuğum zaman babama sarılırdım. Şimdiyse tüm korkularımı yendim biliyor musun kendi kendime."

"Her korktuğumda annemin ölmeden önce odama yapıştırdığı yıldızlara baktım,annemin verdiği geceliğe ve fotoğrafına sarıldım,ve sonra dedim ki, 'Annen seni bu yıldızlardan izliyor.Bu gecelikte onun huzur ve güven veren kokusu var, bu fotoğrafta ise seninle güldüğü anlardan biri var."

"Korkarsan annen üzülür.Bu yüzden karanlıktan ya da örümceklerden korkma' dedim hep."

"Sonra onu sevdim işte.O kadar güzel kokusu var ki, ne kokusu tarif edilemez.Gözlerini izlemek yıldızları izlemekten daha güzel mesela.Ben onu o kadar sevmeme rağmen.."

Sözlerimi devam ettiremedim,çünkü pot kırmak istemiyordum.

Ya da hiç haberi olmadan ona onu anlatmak acıttığı için.

"Bir kız da beni çok sevdi.İnanmadım sevgisine ilk. Herkes gibi beni yakışıklı bulduğu için elde etmeye çalıştığını düşündüm.Ama sonra inandım biliyor musun sevildiğimi.O kadar güzel bir şey ki gerçekten sevildiğini hissetmek.."

"O'nu sakın üzme tamam mı?"

Mavi gözlerimi yeşilleriyle buluşturdu ve derin derin baktı.Nefes alamadım bir süre. Nutkum tutuldu yeşillerine bakarken,tekrar aşık oldum ona

"Geç kaldın be Sema.Onun kalbini çok kırdım. O gitti biliyor musun?Beni seven tek insan da beni bıraktı.Sabaha kadar içtim ve ağladım.."

Gözlerinin kızarmışlığından ve göz altlarının morarmış olmasından anlıyordun zaten bunu.

"..Belki unutturur diye İris'i öptüm.Ama bir şey değiştirmedi.Beni gördü. Defterini düşürdü. İki sayfaya da beni çizmiş,ve..A3'e,güldüğüm bir resmimi çizmiş,altına da 'Niye bu kadar az gülüyorsun?Neden beni mahrum bırakıyorsun bu güzellikten?Ya da gülme. Benden başka kimse görmesin senin içinde ki çocuğu." Yazmış,"

Bilmez miyim?

"Yağmur,sana Sema diyebilir miyim?Lacivert gözlerinde ki pırıltı aynı gece gökyüzü gibi."

Adımı bildiğine sevinsem mi?Yoksa bana 3. Bir kişinin Sema demesine izin versem mi?

"Bana Sema diyen herkes öldü Demir,"

"Ben ölmem,Ölsem de bişey kaybetmem."

Ben yaşama nedenimi kaybederim ama Zehir gözlüm?

"Pekala."

"Ha,bu arada.Bence o şerefsizi sevmekten vazgeç. Kendimden biliyorum,bu yaşta hiçbir erkek bağlanmaz."

**

Odamda ki banyoda aynanın karşısında, elimde makas, uzun saçlarıma bakıyordum.

'O şerefsizi sevmekten vazgeç. Kendimden biliyorum, bu yaşta hiç bir erkek bağlanmaz'

Aklımda dönen bu iki cümle ile tekrar gözlerim dolarken saçlarımdan kalın bir tutam aldım ve kestim.

Her bir tutamımı kesişimde o iki cümle geçiyordu aklımdan.

Kadınlar niçin acı çekince saçlarını keserler biliyor musunuz? Çünkü kadınlar en çok saçlarına önem verir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kadınlar niçin acı çekince saçlarını keserler biliyor musunuz? Çünkü kadınlar en çok saçlarına önem verir.Bakım yaparlar,her gün tararlar,düzenli kestirirler..Eğer güçlü bir kadınsanız, giden saçlarınızın dertlerinizle birlikte yok olmsını istediğiniz için kestirirsiniz büyük ihtimalle.

Fakat eğer benim gibi düştüğünüz yerden kalkamıyorsanız,üzüldüğünüz şeye saçlarınızdan daha çok önem verdiğiniz içindir.

Ben hem güçsüzdüm,hem de her kadın gibi saçlarıma çok önem verirdim. Ama artık,kalçamı geçen saçlarım omuzlarımdaydı.

Yerde saçlarımın üzerine çöküp ağlamaya başladım.Herşey gitmişti. Zamanla kazanamadıklarım da gidecekti.

Peki ya geri gelirlerse?

Anonim|Nepenthe|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin