Bölüm-20-

403 21 15
                                    



Herkese keyifli okumalar..



''Merhaba..'' dedim, sesimi zar zor bularak.. Bedenimin titremesine engel olamıyordum..Olmakta istemiyordum.. Çünkü yılların bir anda birikmişliği üzerime binmişti.. Neye nasıl tepki vereceğim konusunda bir fikir sahibi değildim..


Bir hafta önce, yeniden doğmuştum.. Ve bu koca dünyada, kuru bir yaprak misali oradan oraya sürükleniyordum.. Tutunacak dalım kalmadığını içten içe kendime ne kadar haykırsam da, beni zorla tutan bir dala sahiptim..


Şu an bulunduğum yer benim için ne kadar acı vericiyse, beni tutan dalında, aynı oranda öfke yüklü olduğunu anlayabiliyordum.. Bir şey diyemezdim.. Kendince haklı sebepleri vardı, benim bilmediğim.. Bilmek isteyip de, dile getiremediğim.. Ki bu bilgi niyeyse beni yıkacak son darbe gibiydi.. Belki de bu yüzden pek dile getiremiyordum..


''23 yıl sonra, ilk defa sana merhaba diyebilmek, cidden çok acı vericiymiş..'' diyebildim, düşüncelerimden sıyrılırken..


Derin bir nefes aldım..


O gün, Deniz ve Derin'in evinden ayrıldıktan sonra kendi evimize gelmiş ve bir haftalık hasretimizi, birbirimize sımsıkı sarılıp, uyuyarak gidermiştik.. Sabah ise ilk işimiz, buraya gelmek olmuştu.. Ve ben, bir saatlik bir zaman diliminden sonra güçlükle göz yaşlarımı kesebilmiştim.. Şu anda da ilk kez konuşmaya başlamıştım..


Nerede miydik.?


Annemin mezarında..


Nazlı Uluhan.. 1970-1995


Benim doğum tarihim, annemin ölüm tarihiydi.. Bir insanın en mutlu olduğu gün bu kadar acı verici olabilir miydi artık.?


Kendimi suçladım şu an.. Belki de ben olmasaydım,annem hala yaşıyor olacaktı.. Beni doğurmasaydı, babamla birbirlerine aşkla bakmaya, mutlu bir evliliği sürdürmeye devam edeceklerdi..


Yutkundum..


Annemin katiliydim..


Yüreğimdeki ateş, ciğerlerime ulaştı ilk önce ve nefes alıp vermeme engel oldu.. Ardın göz pınarlarım acıtacak derecede bıraktı yaşlarını.. 


Durduramıyordum kendimi.. Nasıl durdurabilirdim ki.? Bir insan, yıllarca anne bildiği kadının bir anda annesi olmadığını ve gerçek annesinin soğuk bir toprak yığının altında olduğunu öğrendiğinde, nasıl olabilirdi.? Ne tepki verirdi.? Ben, elimden gelmeyen hiç bir şeyler, o mezarın başına oturup, ağlayabiliyordum, sadece..


Hıçkırıklarım artarken, 23 yıllık hayatım boyunca ilk defa dolu dolu, içten bir şekilde, fısıldadım..


''Anne..''


Hıçkırıklarıma karışan o kelimeyi, bu kez daha gür daha can acıtıcı şekilde dile getirdim..

BUZDAN KALPOnde histórias criam vida. Descubra agora