YORGUN

34 3 0
                                    

Karanlıklar ardına saklanmış ve sessizce sineye çekilmiş neredeyse burnunun ucunu görmüyorken hıçkırıkların sesini inceden inceden ve gözyaşlarının durmadığını hissetmek o kadar da zor değildi gecenin sessizliğini bozan bu ağlama ve hıçkırıklar bozuyordu oysa.Bir gencin hayattaki yorgunluğunun gözyaşıydı bunlar derin ve anlamlı kısa ve öz konuşmasada anlatmasada anlaşılabilir bir hal durum almıştı.Sessizce yaklaşıp yanına oturdum sormadım hiçbir şey elimle sardım ve şu kelimeler döküldü dilimden.Hayat evet hayat gerçekten uzun ve zor bir imtihan sınavı geçmek o kadar basit olmayacaktır.Biz hayatın fakir ve yaşamın en alt seviyesinde yani fakir kıt kanaat kısmındayız yeri geldiğinde aç kalacağız.Bazende paramız olduğunda aç insanların karnını doyurup evlerine ekmek götürebilmeleri için onlara para vereceğiz açın halinden aç anlar demişler e boşuna da dememişlerdir.Yorgunsun genç biliyorum bu gözyaşlarının sebebinide biliyorum bugün evdekiler aç kaldı hayatın bütün yükü üzerine binmiş evin tek çocuğu sensin baban yıllar önce ölmüş ve annene kardeşlerine bakabilmek için çalışıp çabalıyorsun 18 yaşındaki bir çoçuk için ne kadar kolay olabilir ki hayatın bütün yükünü gencecik yaşta sırtlamış hayat için ailen için savaş veriyorsun daha ne olsun genç döner ve abi sen bunları nerden biliyorsun diye sorar ?
Abim bir haftadır seni izleyip duruyordum bu yaştaki çocuk neden çalışır diye kendi kendime soruyorum senin yaşındaki çocuklar elinde kalem kitap varken senin elinde çöplerden topladığın kağıt parçaları var birileri kalem tutarken sen kağıt tutuyorsun uyuyamadım bir sağa bir sola döndüm bu olay beni rahatsız ettı bir haftadır senin hakkında bilgi topladım bakkaldan,manavdan seni tanıyan herkezden en son babanın vefat ettiğini öğrenince bugün üzerimden kaynar su döküldü eve doğru gidiyodum 5 dakika önce bi hıçkırık sesi duyar gibi oldum inceden inceden sese yoğunlaşmaya çalıştım.
Ses yakından geliyordu.Ses beni sana getirdi karanlıktan yüzünü seçemesemde senin olduğunu sesinden anlamıştım.Saten karton toplarken kendinden geçip şarkı söylediğini bile duymuşluğum olmuştu senin kötü olsada yazdığın şarkıları gün yüzüne çıkarmalısın ufaklık bak o zaman hayatında yeni bir sayfa açabilirsin senide duyan olur Birgün benim seni duyduğum gibi tabi hiçbir şey için geç değil sen daha 18 yaşındasın hayatını değiştirecek kararları almalısın şimdiden.
Çocuk:Peki abi neden burdasın onu anlamadım der.
Abi:Bak paşam senin geçtiğin yollardan bende geçtim aç kaldım ağladım evime ekmek götüremedim ama dilimden şükür ağzımdan ALLAH eksik olmadı veren ALLAH alan ALLAH şükür et dua et ki RABBİM sana dermanını versin bak belkide bugün dua ettin karşına RABBİM beni çıkardı.
Çocuk : Abi halen cevap vermedin der
Abi:Gülümseyerek çocuğun başını okşayarak sana yardım etmek için burdayım Aslan parçası dedi
Çocuk:Abi annem ve kardeşlerim iki gündür aç bende öle çaresiz kaldım onları ole aç susuz görünce dayamadım elim kolum bağlı ağlayarak evden hızlı adımlarla çıktım bişeyler yapabilmek için ama gözyaşlarım o kadar şiddetli ve öfkeliydi ki önümü göremez oldum yıkıldım buraya kimsenin göremeyeceği bir yerde rahatlayana kadar ağlamak istedim bağırmak istedim ama insanları rahatsız etmek gecenin 4:30 gunda ne haddimeydi çocuğu dinlerken abinin gözleri dolmuş çocuğa farketmeden ağlıyordu duydukları karşısında gözyaşlarını sildi gizlice mırıldanarak hayat zor be ufaklık dedi ve kalk bak sabah oldu ezan okunuyor gidelim sizinkilerde merakla seni bekliyordur dedi
Çocuk :abi nereye gidiyoruz
Abi:Huzuru duyuyor musun dedi
Çocuk:ne huzuru
Abi:Ezan'ın verdiği huzuru ufaklık önce namaz kılıp dua edelim sonra size gideriz
Çocuk gülümseyerek ama ben namaz kılmayı bilmiyorum dedi
Abi: Gülümseyerek öğretiriz oda bizim görevimiz imiş gönlü güzel kardeşim der ve abdest almayı öğretir ilk sonrada camiye girerler genç küçük çocuğa anlatır,dışımdan okuduklarımı tekrar edip ben ne yapıyorsam onu yap der ilk böyle yap ben sana namaz kılmayı öğretirim daha detaylı bir şekilde ALLAH'ın izni ile der ve namazını kılıp bitirdikten sonra ilk olarak fırına gidip sıcak ekmek alırlar sonra açık bakkal bulup peynir,zeytın,domates,salata,bal,çikolata,süt vb gıda alıp evin yolunu tutarlar eve yaklaştığında annesi karartıyı görür iyice yaklaştığında gözü yaşlı bir annenin korku ve merak içerisinde oğlunu beklediğini görmüş oldum koşarak sımsıkı şekilde oğluna sarılır ve öper koklar büyük bir özlem ve korku beslemiş olmalı anne çocuğun hayatındaki ilk evden gece vakti çıkıp gitmesi bu olmuştur.Ufak çocuklar bile abisini çok sevdikleri için onlarda uyuyamamışki merak ve ufakta olsa gözyaşı kaplamış bu durum karşısında dayanamayıp sarıldım çocuklara kokladım kalktım hadi anacım erzak aldık sana Mert le sormaya unutmuştum o duygularımın zayıfladıgı anda ismini annesi koşarken Mert Mert derken ismini öğrenmiştim.Açıktık,yorulduk,yemek yapta hep beraber yiyelim ağız tadıyla yorulduk.anne elimizdeki poşetleri görünce sevinir iki günlüğün verdiği açlık bi anda son bulmuştu sanki çocukların Sevinç'i yüzlerinden okunuyor du sanki küçük ve şirinler biri kız biri erkek idi küçücük yaşta açlığın ne olduğunu öğrenmişler.Acı ve zor bir hayat onları bir sıfır geride başlatmış ne zor bi durum küçücük yaşta babalarını kaybetmeleri daha doyamadan babasına zorlukla mücadele etmek ne kötü olsa gerek.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 26, 2018 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

YorgunWhere stories live. Discover now