Hande'nin çığlıkları her bir tüyümü ayağa kaldırırken. Göz ucuyla ona bile bakamıyordum.Bir gecede iki tacize uğramak benim gibi bela çeken birine mahsus olmalıydı. Bardakinde kalabalıktan mı güç aldım bilmiyorum ama bu kadar korkmamıştım. O kadar kalabalığın içinde bir şey yapamayacağının farkındaydım.Ama burda sessiz bir sokakta üç erkekle karşı karşıya kalmıştım. Tüm gücümle adamın kollarından çıkmaya çalışıyordum.
''Şşht sakin olun. Ya bir durun yahu'' diye sitem etti o iğrenç sesiyle.Korkuyu hissedeceksiniz afişli korku filmlerinden birinin içindeymişim gibi hissediyordum.
''Ya bırakın bizi !İmdaat! Yardım edin!'' diye bağırdı Hande.Adamlar bizi o kaçtığımız karanlık sokağın içine doğru çekmeye başladılar. Çırpınmaktan kollarım sızlıyordu. Durmak istiyordum ama korkum buna engel oluyordu. Yine de tükeneceğimi biliyordum. gücümün bittiğinde teslim olmaktan başka yapacağım bir şey kalmayacaktı.Birden sırtım duvara çarptı.
''Ahh'' diye inledim sırtımın ağrısına. Karanlıkta sadece ağzının kokusunu algılayabildiğim adam beni duvarla arasına almıştı.Göz ucuyla baktığımda Hande'nin yanımda olmadığını farkettim. Onu kollarından tutan adam nefesini boynuna vererek onu başka bir yere iteliyordu.Bir diğer çocukta sürekli etrafa göz gezdirerek dolanıyordu sokakta. Gözümde dolan yaşları , gözümü sımsıkı kapatarak damla şeklinde düşürdüm.
''Bırak benii! Lütfen.. '' dedim. Yalvarmaktan başka çarem yoktu.Çok güçsüzdüm. Ayaklarımı bile tek ayağıyla kontrole almıştı.
''Bırakıcam güzelim önce işimi bitireyim '' dedi gülmek için kendini zor tutarmış gibi çıkan iğrenç bir sesle. Başımın üstündeki ellerimi tek eliyle tutup diğer elimi vücudumda keşife çıkardı.Midem bulanmaya başladı. Acaba kussam midesi bulanır da kaçar mıydı? Denemekte fayda vardı ama kusamayacak kadar diken üstündeydim şuan.Ellerimi bir kez daha son gücümle çekmeye çalıştım ama sonuç bedenenini bana daha fazla ittirmesi oldu.
''Ne olur lütfen bırak beni '' dedim ağladığım için kelimeleri yutmamam için çabalayarak.Elleri hareket ettikçe bedenimden bir parça koparıyorlardı sanki. Birden üstümdeki tişörtü iki eliyle yırttı. Serbest kalan ellerimle bir çığlığın ardından göğsünden tutup onu ittirdim. Yanından sıyrılıp koşmaya başladığımda kalbim bir davul gibi atıyordu. Kalbimin sesinden başka bir ses duyamıyordum.Ki pislik adam belimden kavradığı gibi beni yere yatırdı.Beton sıcak yaz akşamına kıyasla oldukça serindi.Yırtılan tişörtüm göğüslerimi meydana seriyordu ve pislik bakışlarını ordan çekmiyordu.Sürekli kıvranımaktan aciz düşmüştüm ve daha fazla hareket edemiyordum.
''Valla gece gece sıkılıyorduk be güzelim nerden çıktınız böyle ''
Konuştuğunda sesinin tonunun bile değiştiğini farkettim.Adam o kadar zevke gelmişti ki sesi bando takımından çıkan seslere benzemişti.Başını boynuma gömdüğünde çırpınmam kesildi ve titremeye başladım. Karşı koymayı bıraktığım için sevinen gerizekalının kıvrılan dudaklarını hissedebiliyordum. Ellerimi kaldırmak istiyordum olmuyordu. Etrafımızdaki binalar sallanmaya başlamıştı.Lanet olası adam tükürüklerini vucudumda bırakıyordu. Göz kapaklarım ağırıyordu yavaş yavaş.
''Güzelim bi titremede işimizi bitirelim. Sonra ölüyor musun , titriyor musun ne yaparsan yap''
Sesi sanki büyük bir banyodayız gibi eko yapmıştı. Beynimde 1 kiloluk yapışkan sıvı var gibi hissediyordum.Tamamen hareketsizdim. Sesim bile çıkmıyordu ama devam eden tek şey hıçkırarak ağlamamdı.
Hande'nin sesini duymaya çalışıyordum ama üstümdeki hayvanın bile sesini duyamıyordum.Üşüyordum.Sonra birden beynimin içindeki sonsuz sessizlikte Emir'in sesini bir fısıltı gibi farkettim.Korkum artık vücudumu ele geçirmekte zorlanıyordu. Onu ne zaman hissetsem bütün korkularım gidiyordu. Abuk subuk sesler vardı. Ne üstümdeki hayvanın kalktığını hissetmiştim ne de Emir'in ne kadar yakında olduğunu. Bu beynimin bir yanıltmacası da olabilir.Üstümdeki hayvan işini bitirmiş te olabilirdi.Çünkü gerçekten hiç bir şey hissedemiyordum.
