Ben yarın ölecek bir kelebektim
Sense ateş
Bir kuş tüyü kaptım
Daldırdım mürekkebe
Kelimeler, kelimeler...
Dudaklarımdan dökülemeyenler
Yağmur yağdı sonra
Yıkadı mürekkep izlerini
Kelimelerim kayıp
Ruhum arafta
Bekledim seni yıllarca
Hayat bir seçim sundu sonra bana;
Yitilmişliğin içinde ben
Ateşin içinde sen...
Ben yarın ölecek bir kelebektim
Kanatlarımı yakarak ateşi seçtim.
Ateş ve Kül'den
Colorado / Denver
2002
Acı soğuk ve sertti.
Parmak uçlarım piyanonun üzerinde kasılarak hareketlenirken ciğerlerim nefes ihtiyacıyla çığlık çığlığa haykırıyordu. Saçlarımdan süzülen su damlaları tenimde iz bırakırcasına kayıp giderken titreyerek tuşlara uzandım.
Gecenin derinliklerinden kulak tırmalayan bir gök gürültüsü daha yükselirken parmaklarımı acıtırcasına sertçe basmaya başladım tuşlara. Sessizliğe karışan notalar gecenin içince bir feryat gibi yükselirken acı bedenime dalga dalga yayılıyordu.
Yanıyordum.
Acı beni yok ediyordu.
Nefes alamıyordum.
Zihnimde yankılanan çığlıkların ardında, kulaklarımda tanıdık bir ses yükseldi.
"Ginny..."
Sesin sahibine bakmak için başımı kaldırmama gerek yoktu. Acı kaburgalarımın ardında zincire vurulmuş bir hayvan gibi kükrerken boğazımın derinliklerinden boğuk, sessiz bir hıçkırık yükseldi. Parmaklarım siyah beyaz tuşların üzerinde hareket etmeye devam ederken yağmur kokusu sızdı burun derinliklerimden.
Yağmura karışan misk ve sandal ağacı kokusu baş döndürücü bir etkiyle dört bir yanımda dans etmeye başladı. Odanın ay ışığıyla aydınlanan karanlığında bir gölge düştü üzerime. Tüm hücrelerim onun varlığıyla isyan edercesine çırpınırken Yardım et, diye feryat etti içimdeki acı dolu ses.
Tanrım, Adam, bana yardım et !
Sıcak nefesi saçlarımın arasından sızıp tenime çarparken kirpiklerime takılan dolgun bir damla çeneme doğru süzüldü.
" Ginny," dedi tarazlanan sesiyle. " Çalma."
Bir başka hıçkırık ve görüşümü kör eden yaşlar eşliğinde bir kez daha asılırken tuşlara, havaya karışan notalar atamadığım çığlıklar gibiydi. Kaburgalarımın ardına zincirlenmiş acı beni boğarcasına bir kez daha asıldı zincirlerine.
Tanrım. Tanrım. Tanrım...
Nasırlı, güçlü parmaklar buz kesen elimin üzerine kapanırken " Dur artık." diye tısladı.
" Yeter."
Son notaları çalmak için ellerim tutuşunun altında bir kez daha hareketlenirken " Bırak !" diye emretti.
