34 | FİNAL

27.7K 2.3K 782
                                    

Final

Aytun Karavera

Sabahın fersiz ışıkları tüm cılızlığıyla ormanın içini aydınlatırken zihnim karmakarışıktı. Dünün anılarını hazmedemeden ortaya çıkan sorunlardan daha can sıkıcı bir şey varsa, o da Ayliz'i evde tek başına bırakmaktı. Benim bela mıknatısım her an başına bir iş açma eğiliminde olduğu için yanında olmadığım her an rahatsızdım.

Kraliçenin o yokken verdiği sınırsız yetkilerin içinde elbette nefret edip ortadan kaldırdığı kardeşinin soyunu devam ettiren kişinin korunmasını sağlamak yoktu, fakat bunun çok da umurumda olduğu söylenemezdi. Simge'nin ev yasağının devam ettiğini söyleyerek birkaç muhafızı evin önünde beklemeleri için yollamıştım, ancak kızı ararken aklım onda takılı kalmıştı.

Kızı yerine tıktığım an doğruca eve gidecektim ve Ayliz'i başka bir eve götürecektim. Rahipten ne kadar uzakta olursa o kadar iyi olacaktı. Dikkatini Ayliz'den çekmeyi başarmış olsam da çok uzun süreli olmayacağını biliyordum.

Muhafızların yarım saat önce kızı bulduklarına dair bir bilgi geldiği için buraya gelmiştim. Hızlı adımlarla kızı tutanların yanına gittiğimde etraftakiler saygıyla eğildiler. Bakışlarım bir an için burada ne işi olduğunu bilmediğim Ian'a kaysa da sinirlenmemek için onu görmezden gelmek en iyi seçenek olacaktı.

Siyah saçlı kızı bir ağaca bağlayarak durdurmaya çalışmışlardı. Bağladıkları ip sayesinde büyü yapamayacağını bildiğimden rahatça yanına yaklaştım ve "Nesin sen?" diye sordum. Kız bir cevap vermek yerine sinirimi bozarak alayla kahkaha attığında parmaklarımla çenesini sert bir biçimde kavradım. "Bana cevap ver."

"Ne olduğumdan çok nasıl kaçtığıma dikkat etsen daha faydalı bilgiler edinebilirsin, lider."

Elim sıkılaşırken kızın yüzüne eğildim ve sertçe, "Öyleyse hemen konuşmaya başla. Yoksa seni öldürmek konusunda tereddüt etmem," dedim.

Kız başını hareket ettirmek istese de parmaklarım yüzünden milim kıpırdayamamıştı. İplerin gücünü kesmesi hoşuna gitmiyordu. "Çok zeki olduğunu sanıyorsun, değil mi? Ama aptalın tekisin aslında, Karavera. Arkandan yapılanları görmüyor, şu an bile bir oyunun içinde olduğunu anlamıyorsun."

"Ne zırvalıyorsun?"

"Beni tutsak ettiğiniz yerden rahip çıkardı."

Sözleri zihnimi sardığında öfkeyle kaşlarımı çattım. "Yalan söyleme!" Rahibin böyle bir şey yapmasının çok mantıksız olduğunu düşünürken aklıma gelen şey kanımı dondurdu.

Kızın başını hırsla ağaca çarptım ve etrafımdakilerden uzaklaşıp telefonumu çıkardım. Ayliz'i ararken bir yandan da gözlerimi ormanın içinde gezdiriyordum. Üç aramam da yanıtsız kaldığında arkamdakilere, "Kızı en yakın tapınağa götürün. Eğer dışarı çıkarsa hepinizin kafasını yerinden sökerim," dedim ve ardından arabaya bindim.

"Niye açmıyorsun şu lanet telefonu, Ayliz, niye?"

Kısa sürede eve ulaşınca hemen arabadan indim ve kapıya yöneldim, ancak yerde gördüğüm bilezikle adımlarım duraksadı. Yere eğilip dün Ayliz'e verdiğim bileziği alırken aklıma düşen şeyler hiç iyi değildi.

"Sana kızın tehlikede olduğunu, pusuda bekleyen kişiler olduğunu söylemiştim ama uyarılarımı dikkate almadın. Bencillik yaparak, aşk uğruna kızı göndermedin ama bak, ne oldu? Rahip bir grup muhafızı güçleriyle etkisi altına almış, bilirsin bizlerin böyle bir gücü var. İstediğimize, istediğimizi yaptırabiliyoruz."

Ivana'nın bulmama yardım ettiği ve Simge ile yanına gittiğim rahibin sesini duyunca ayağa kalktım. Yenilmişlikle omuzlarım düşerken bakışlarımı ona çevirdim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 23 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

 AY DÜĞÜMÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin