1.Bölüm // İLK KEZ

783 34 7
                                    

1.Bölüm // İLK KEZ

''Derdin ne senin ? Nerelere bağladın gazete meselesini sen ya?'' Sinan'a doğru sinirle bir çıkış yaptı Hazan.

''Sen söylesene benim derdimi.'' Dedi Sinan kendine güvenen bir ses tonuyla.

''Sinan yeter ama.'' Yağız kendinden çok duygularından kaçmak istiyordu, bu konunun uzatılmasını istemeyerek.

''Yok..Bu çok fazla.'' Dedi Hazan.Sinan'ın imalarını anlarcasına.

''Kesinlike.Bu ve –başını göstererek- burdakiler –kalbini göstererek- soru işaretleri çok fazla.'' Sinan kendini iyice kaybetmişti.

''Sen bu yüzden kardeş kaybetmek istemiyorum dedin..'' Hazan'ın kalbi kırılmıştı.Sesi çok içten çıktı.Sanki biraz daha konuşsa bitecek gibi.

''Sinan, yeter ama.'' Dedi Yağız.Her zaman ki gibi Hazan'ı düşündü.Ne kadar kırılacağına bildiği için Sinan'ın daha fazla konuşmasını engellemek için.

''Yeter bilsin işte! Ne zaman arkamı dönsen abimin yanındasın.Bir kere bile değil ne zaman arkamı dönsem hep onun yanındasın.'' Dedi Sinan.İçinde ki nefreti Hazan'a kusarcasına.

''Sen beni..abine..abine..'' Hazan kaşlarını çatmıştı.Sinanın onu yine aynı otel odasına götürdüğü gibi. ''İnanmıyorum sana..''

~

''Sinan bunu nasıl düşünebilir?Bunu bana , bize nasıl yapabilir aklım almıyor.'' Dedi Ece'ye karşı.

''Abla..üzgünüm ama Yağız'la aranızda ki şey..Ne biley-'' Hazan, Ece'nin sözünü kesti.

''Yağız Egemenden bahsediyoruz Ece.Bay buz dolabından.'' Dedi bay buzdolabı derken dudakları buruk bir gülümseyle kıvrılarak.

''Peki neden buraya taşındın abla?'' Ece soru yağmuruna bir damla daha eklemişti.

''Sinan'ın canını acıtmak için.'' Dedi Hazan omuzlarını dikleştirerek. Sinan'ı o günden sonra görmemişti. Ayrıca görse de artık içinde ona karşı bir şey yoktu,olamazdı da .

''Yağız'ın burnunun dibi yani.'' Ece'nin soruları Hazan'ı bunaltmıştı.

''Ece inan sorularına müsait bir zamanda cevaplarım olur mu ablacım?''

''Kaç bakalım nereye kadar kendinden kaçacaksın.''

Kaç bakalımdan sonrasını sessizce söyledi Ece.Ablasını ne zaman Yağız'ın yanında görse bir şeyler olduğunu anlıyordu.Sanki kendilerinden hariç herkes bunu biliyor gibiydi.Fazilet Hanım bile bu durumu birkaç kez Ece'ye sormaya çalışmıştı ama Ece bir şey bilmediğini söyleyerek geçiştirmişti.Gerçekten ablası,Hazan Çamkıran Yağız Egemen'e karşı bir şeyler hissedebilir miydi?Dışarıdan onlara bakınca uzun yıllardır evli olan çiftler gibilerdi.Tartışmaları,didişmeleri.Özellikle de Yağız'ın Hazan'a olan bakışları,gülüşü ve onu kıracak bütün davranışlardan kaçınması.Sanki o otel odasında ki Yağız o Yağız değildi.Hoş gerçekten de değildi hepsi Sinan'ın suçuydu.Ece son kez rezidansa bakarak Hazım bey'in arabasına bindi.

~

''Artık Sinan'a nasıl güvenebilirim bilmiyorum.İçimde kocaman bir boşluk.Uçsuz bucaksız bir uçurum.Sanki yıllardır gözümde büyüttüğüm bu aşk.Aşk olduğuna bile emin değilim.Ne yaparsam yapayım kendimi sakinleştiremiyorum. Yağız..Yağız benim her zaman yanımdaydı.Şimdi düşünüyorum da onu ilk gördüğüm geceyle şimdi ki zamanı. Beni yine Yağız'la vurmuştu. Sinan'a karşı içimde hiçbir şey yok artık. Korkup da Yağız'dan da uzak durmayacağım. Sinan'ı haklı çıkarmayacağım.''

Hazan günlüğüne bu satırları yazdı.Abajurunun lambasını kapattı.Gözlerini kapatarak uyuma çalıştı..

~

''Günaydın!'' dedi Hazan büyük bir neşeyle. Sabah kalkmış,yürümüş ve elinde ki simit-poğaça poşetiyle Yağız'ın kapısını çalmıştı.

''Günaydın Hazan Hanım.'' Dedi Yağız. Kendi duyguları yine onu yenmişti.Hayatında ilk kez böyle hissediyordu. İradesi,benliği,gururunu her şeyini Hazan için zorluyordu.

''Bakıyorum da her zaman ki gibi yüzünüzde güller açıyor Yağız Bey.'' Dedi Hazan dalga geçerek.

''Dün ki olanlardan sonra normal değil mi?''dedi ironi yaparak. Aynı zaman da Hazan'a da çayları servis ediyordu.

''Bak Yağız biliyorum Sinan senin kardeşin.Ama dün söyledikleriyle benim kalbimi kuruttu.Senin kardeşin.'' Senin lafının üstünü bastırmıştı Hazan,bilerek.

''Biliyorum benim kardeşim...Kardeşim adına-''

''Kimsenin adına özür dilemene gerek yok Yağız.Sinan özür dilenecek bir şey yapmadı.Özür dilenecek bir şey in affı vardır ama o kendi kafasından bir şeyler kurdu.Kendini de inandırdı.Neden çünkü aramızdaki kopukluk bariz belliydi.Sırf kendi içini rahatlatmak için ikimizi harcadı.Hoş sana bir şey demedi ama.'' Hazan çok kararlı duruyordu. Yağız da Hazan'ın her zaman bu duruşuna hayrandı.

''Ben karışmıyorum.Sizin aranızda.''

Yağız konuşurken bir anda elini masanın üstüne koymaya çalışırken çay Hazan'ın gömleğine döküldü.Yağız şaşkınlıkla ne yapacağını şaşırdı.

~

''Neyse ki çay soğukmuş.'' Dedi Hazan gülümseyerek. Yağız ona kendi t-shirtlerinden birini vermişti.Çünkü konuşmalarını tamamlamaları gerekirdi.Hazan'ın da öyle oturmasını istemedi.

''Biraz kilo mı aldın sen? Baksana XL bile dar gelecek sana nerdeyse.''Yağız sabahtan beri ilk kez gülümseyerek konuşmuştu.

''İyi iyi dalgaya da başladıysak.Benim anlamadığım sen niye rahatsız oldun bu kadar Sinan'ın dediklerinden.Beni ilk eve bile almayacaksın sandım.''

''Oooo saat kaç olmuş.Daha hazırlanıp şirkete geçmem lazım.'' Dedi Yağız ayaklanarak.Hazan ise şüphelenmişti bu durumdan.Yağız hazırcevaptı.İlk kez onun bir şeyden kaçtığını hissetti.

''Anladık evden kovulma vakti.''

''Estağfirullah.''

Hazan eve geldiğinde Yağız'ın neden kaçmak istediğini anlamak istiyordu.Bu sırada üzerini değiştirdi,yatağa uzandı.Ama elinde hala Yağız'ın t-shirtü vardı.Üzerinde ki koku çok tanıdık geliyordu..İçi huzur doldu yorgunluğun verdiği etkiyle uyuya kaldı.

~

Hazan uyandığında elinde Yağız'ın t-shirtü.Bütün gece onun kokusunu çekerek mi uyumuştu ? Peki ama neden..Kendi kendine sorular sormaya başladı. Sordukça korkmaya başladı.Çünkü ilk kez o da kaçmak istiyordu bu sorulardan.

Bir Küçük İrade MeselesiWhere stories live. Discover now