17.Bölüm

2.3K 82 7
                                    

Dolaptan bordo pantolonumu,beyaz ince kazağımı,ten rengi stilettomu ve ten rengi çantamı çıkardım.Üzerimi giyince saçlarımı dalgalandırdım daha sonra rimel,eyeliner ve mat pembe rujumu sürdüm.Küpelerimi ve saatimi taktım.Çantamı hazırlayıp aşağı indim.

Kahvemi aldım ve evden çıkıp garaja girdim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kahvemi aldım ve evden çıkıp garaja girdim.Siyah porscheme bindim.Bu arabayı çok seviyordum.Tamam arabalarımın hepsini seviyorum ama bu ayrı bu arabayı nedense daha ayrı seviyordum.

Hastaneye geldiğimde kahvemi alıp içeri girdim.O sırada Bahar yanıma doğru gelmeye başladı.Bende onu takmadan asansöre doğru yürümeye başladım.Bahar "Eylül" diye seslenince durup ona döndüm.Yanıma geldi hemen

-Eylül biraz konuşabilirmiyiz
-Benim seninle konuşacak bir şeyim yok
-Eylül lütfen
-Offff.Tamam gel benimle

Dedim.Beraber asansöre bindik.Bizim odaların olduğu kata gelince soyunma odasına girip hemen önlüğümü aldım ve geri çıktım.Baharla benim odaya geçtik.Bahar teklilerden masaya yakın olana oturdu.Bende çantamı dolaba koyup önlüğümü giyip steteskopuda yakama doladım ve yerime oturdum

-Evet seni dinliyorum
-Eylül ben özür dilerim.Gerçekten özür dilerim.Yaptıklarım için dediklerim için.Evet şimdi diyeceksin ne oldu buna daha geçende neler diyordu  diye ama saçmaladığımı fark ettim.Daha doğrusu bunu Oğuz sayesinde başardım.Gözümü o açtı.Meğer ben buları hırs yüzünden yapıyormuşum bunu fark ettim.Eylül ben çok özür dilerim biliyorum hemen affetmeyeceğini ama nolur düşün
-Tamam düşüneceğim
-Teşekkür ederim.O zaman ben çıkayım sende işine bak
-Tamam
-Görüşürüz
-Görüşürüz

Dedim.Bahar odadan çıkınca kendi kendime güldüm ve çalışmaya başladım.Araya girdiğimizde Alinin yanına olanları anlatmaya gitmek için odadan çıktım.Ali koridordaki danışmanın önünde evrakları imzalıyordu.Yanına gitmek için ona doğru ilerlemeye başladım.Evrakları masaya bıraktı ve benim ilerlediğim yönde ilerlemeye başladı daha sonra durdu başını daha sonrada duvarı tuttu.Aramızda az bir mesafe kalmıştı ki bir anda bayıldı.Bende koşarak yanına gittim ve direk yere bacaklarımın üzerine oturarak kafasını bacağım koydum.Ayakta dikilen Semihe baktım

-Sedye getir çabuk ne bakıyorsun öyle

Dedim gözlerim dolmuştu.Semih sedye ararken bende "Oğuz" diye bağırdım.Oğuz odasından hızlıca çıktı tam ağzını açmıştıki bizi yerde görünce hemen yanımıza geldi

-Eylül ne oldu
-A...Ali.Bayıldı birden tu...tutamadım
-Tamam sakin ol telaşlanma.Sedye nerede
-Geldi hocam

Dedi Semih.Aliyi hemen sedyeye koyduk.Ayağa kalktım.Cebimden elim titreye titreye ışığı aldım ve gözlerine baktım.Daha sonra nabzını kontrol ettim.Hemen emara götürdük.Bizde Oğuzla camlı bölümde duruyorduk

-Oğuz.Ali bana geçen gün bu aralar başının ağrıdığını söyledi
-Ne sıklıklaymış
-Bilmiyorum o kadar sormadım ama uykusuzluktan olduğunu söyledi.Ama bugünde bayıldı acaba
-Hayır saçmalama.Getirme hemen aklına öyle kötü bir şey.Belkide dediği gibi uykusuzluktan bayıldı
-Bakalım göreceğiz şimdi

Kalp AtışıWhere stories live. Discover now