Beyin Yiyenler Bölüm 4

259 23 1
                                    

Artık herkesin hayatı değişmişti. Ülkenin birçok insanı ölmüştü. Dışarıya bakıldığında ucubelerden başka bir şey görülmüyordu. Hiçbir hayat belirtisinin olmadığı bir yer haline gelmişti burası. Bir an önce Harry'e ulaşmamız lazımdı. Cep telefonuma yöneldim ve Harry'i aradım telefonlar da çekmiyordu. Ev telefonuna yöneldim ve elektriklerin olmadığını fark ettim. Şu an ki tek düşüncem yarını nasıl getireceğimizdi. Bob çaresizce oturuyordu ben ise nerede ne şekilde kalacağımızı planlıyordum. Burası güvenli olmayabilir. Çatıya çıkıp orada yatmamız daha güvenli olur. Apartmanın merdivenlerine engeller koymak ve bu engellere çan yerleştirmek güzel bir fikir olabilirdi. Zombiler kokumuzu alıp apartmanın kapısını kırıp içeri girerse engelleri aşması gerekecek engellere her dokunduğunda çan hareket edecek ve ses çıkaracak. Bu ses biz uyurken uyanmamıza yetecek. Yanımıza da keskin, delici, tabanca gibi silahlar almamız bize olanak sağlayacaktır. Evet bu fikrimi Bob ile paylaştım. Bob, "Gayet güzel fikir, bu günü atlatalım yarın kalacak yer buluruz sanırım." dedi ve hazırlıklara başladık.


Yaklaşık 1-2 saate tamamlamış bulunduk akşam olmuştu. Erken yatıp erken kalkmamız lazımdı. Saatin kaç olduğundan haberimiz bile yoktu. Sadece güneş yardımıyla sabahı akşamdan ayırt edebiliyorduk. Çatıda yatacak yer olmadığından sandalyede oturarak uyuyacaktık. Bob'a baktığımda çoktan uyumuştu. Benimde uyumam lazımdı. Dua mı ettim, gözlerimi kapadım. Uykuya dalmıştım...

Beyin YiyenlerWhere stories live. Discover now