Bölüm 14: Çok korktum

Start from the beginning
                                    

Tek istediğim yarasını görmek ve onu iyileştirmekti. Sonra yine kaldığımız yerden kavga etmeye devam edebilirdik.

"Tamam."

Dediğimi yapıp koltuğa yavaşça uzandığında elimi vakit kaybetmeden yarasına doğru uzattım. Ama o beni engelleyerek elimi hızlı bir hareketle havada yakalamıştı. "Bundan kimseye bahsetmeyeceksin tamam mı? Ne Kadir'e, ne de bir başkasına..."

Kadir'e bile mi?

Ama... neden gizliyordu ki bunu herkesten? Neden gidebileceği onca yer varken, bana gelmişti?

Kafamdaki soru işaretlerinden gözlerimi sıkıca kapatıp açarak kurtulduğumda ona cevap vermeden yeniden yarasına uzandım.

"Söz ver Hale..." Yeniden elimi tutup beni durdurduğunda öfkeyle gözlerine baktım.

"Söz veriyorum, oldu mu? Söz!"

Bayılmamaya çalıştığını titrek gözlerinden anlayabiliyordum ama o sanki iyiymiş gibi ısrarla benden söz almaya çalışıyordu. Neden onun için bu kadar önemliydi bu konu?

Elimi tutmayı bıraktığında uzandığı koltuğun kenarına oturup titrek ellerimle tişörtüne uzandım.

Kanıyla ıslanmış tişörtü yukarı doğru sıyırdığımda gözlerim özenle yaptığı o kaslarına değememişti bile...

Yine koyu bir kanla ıslanmış sargı bezi fark ettirmeden nefesimi kestiğinde dudaklarımı birbirine bastırdım.

Bu ilk defa kan veya yaralanma görüşüm değildi. Ama lanet olsun ki ilk defa bu kadar zorlanıyordum.

Sargı bezini kaldırdığımda gözlerim beklediğim o berbat görüntüyle karşılaştı. Kurşun hala içindeydi ve etini parçalamıştı.

"Çok kötü..."

Titremesine bile engel olamadığım sesimle yarasına daha dikkatli bakmaya başladığımda o an ne yapabileceğimi düşündüm.

Bir oksijenli suyla veya tentürdiyot ile halledebileceğim küçük bir şey değildi ki bu. Profesyonel müdahale gerekiyordu.

"Hastaneye gitmeliyiz."

"Olmaz."

Keskin bir sesle beni reddettiğinde gözlerimi yarasından çekip iyice sararmaya başlayan yüzüne çevirdim. Şu an hala konuşabiliyor olması bile mucizeyken o inatla bu mucizeyi bana itiraz ederek harcıyordu.

"Seni evde iyileştiremem Onur! Yardım etmemi istiyorsan beni dinleyeceksin!"

"Hastane olmaz, başka bir şey düşün."

Öyle kolaydı tabi düşün diyince düşünmek... Ben duygularımı bile zar zor kontrol ediyorken üstelik.

Bizim hasteneye gidebilseydik dosya bile açtırmadan bu işi gizlice ve temiz bir şekilde halletmeyi başarabilirdim aslında.

Ama amcam da dahil herkes beni yurtdışında sanıyordu. İstesem de gidemezdim ki oraya.

O an aklıma gelen bir isimle kaşlarımı çattığımda oturduğum yerden ani bir hareketle kalkıp yatak odasına koştum.

Yatağın üzerinde duran telefonumu hızlı bir şekilde aldığımda rehberden B harfini bulup numarasını tuşladım. Saat gece dört olsa bile o benim her zaman telefonlarımı açardı, biliyordum.

HÜZMEWhere stories live. Discover now