45.Bölüm

58.9K 3.3K 1K
                                    

Herkese selam!👋 Bu bölüme 190 OY SINIRI koyuyorum. Bir sonraki bölüm sınır geçildiğinde gelecek.
İyi okumalar❤️

Baran koş, ön taraflar boş!" diye bağırdıktan sonra koşmaya başladığımda bir anda ayağım takılmıştı. Baran'ın beni tutamamış olması ve benim sandalyelere tutunmak zorunda kalışım pek hoş değildi.

"Eğer eteğin açılmak üzere olmasaydı şu an kahkahalarla gülüyor olabilirdim." deyip etrafına bakındığında sinirle doğruldum. "Neredeyse sakatlanıyordum!"

"Bunlar seni öpmemi engellediğin için başına geliyor."

"Yürü git Baran." diye söylendikten sonra çantamı sandalyeye koydum. Sema teyze diğer velilerle konuştuğu için henüz yanımızda değildi.

"Madem öpmüyorsun, bari bunu takmama yardım et." deyip elindeki kepi gösterdi Baran. Kafasından düşmesini istemediğimiz için Sema teyzeyle Baran'ın kafasına tel toka takma planı yapmıştık. Aklıma gelen şeyi anlayınca "Mümkünse tel toka kullanmadan." diye uyardı beni.

"Toka takmazsak tören boyunca nasıl kafanda kalabilir? Sınav öncesi bu aptallık hiç iyi değil." Uzun süren itirazlar ardından Sema teyze de yanımıza gelmişti ve böylelikle Baran'ı alt etmiştik.

"Ah! Derimi yüzdün resmen!" diye bağıran Baran'a yüzümü buruşturarak baktım. "Özür dilerim." dedikten sonra işimi yapmaya devam ettiğimde Baran gözlerini devirmişti. "Canımı yaktığını fark edersen elindeki tokayı bırakırsın diye düşünmüştüm ama o bile işe yaramadı." dediğinde beni kandırdığını anlayıp tel tokayı iyice derisine batırdım. Bu sefer gerçekten inlemişti.

Öğrenciler aileleriyle birlikte yavaş yavaş okul bahçesine girmeye başladığında Baran'ın kepini takmayı başarmıştım.

Vücudunu kontrol ederek "En azından hâlâ tek parçayım." dediği an ona ters bakışlarımı yollarken yanımıza gelen annem ve babamı görünce bakışlarımı yumuşattım.

"Tebrik ederiz Baran."

Onlar sarılıp kaynaşırken görüş açıma Sancak ailesi girmişti. Poyraz'ın annesi şık bir elbise giymiş, saçını abartılı bir topuz yapmıştı. Babası da spor bir takım elbise giymişti ve saçına şekil vermişti. Poyraz gayet sadeydi ama Melek'in suratında bir ton makyaj vardı, dalgalı saçlarının tepesine kep takılmasına rağmen cüppesini henüz giymemişti.

Poyraz, göz göze geldiğimizde bana gülümsemişti. Ne yapacağımı bilemediğim sıralarda gözlerim, bir şeyler anlatan anneme bakmak yerine bana bakan Baran'la buluştuğunda bir daha Poyraz'ın suratına bakmamıştım.

Sema teyze de annemlerin yanına geldiğinde biz Baran'la onlardan biraz uzaklaşmıştık. Bahçe kapısından içeri Hakan'ın ailesi ve Pelin girince gözlerimi kocaman açtım çünkü Hakan'ın ailesi, Pelin'i henüz bilmiyordu. Pelin'in, Hakan'ın annesiyle sohbet ediyor olması ilginçti.

Hakan'ın ailesi Sema teyzenin yanına giderken Hakan ve Pelin yanımıza ulaşmıştı. "Hayırdır kardeşim?" diye soran Baran, sormak istediğim soruyu sormuştu.

Hakan, "Ne hayırdır? Kemer takmayı unuttum diye mi bu tepki?" diye sorduğunda gözlerim otomatik olarak pantolonunun bel kısmına kaymıştı.

"Hakan, töreni en ön sıradan izliyor olacağım. Umarım yanlış bir şey görmem." dediğimde Hakan "Tek güvencem bu cüppe." demişti.

Pelin'le birbirimize garip bakışlar attığımız sıralarda "Hakanlarla gelmemden mi bahsediyordunuz?" diye sordu.

"Evet, deminden beri merak ettiğimiz şey buydu. Anlaşılan Hakan da sınavdan önce aptallaşanlardan." deyip Baran'a baktığımda "Saçını bozarım." diye tehdit etmişti beni. Susmak zorunda kalmıştım.

5 NUMARAWhere stories live. Discover now