Episode 37 ( İnşirah )

934 88 12
                                    







Öncelikle gecikme için özür diliyorum. Bu ay oldukça yoğun bir program içerisinde olduğum için bölümü tamamlama fırsatı bulamadım. Şehir dışına çıkmam da iyice uzak kalmama vesile oldu. Bir daha olmaz diye umuyorum. Keyifli okumalar, desteğinizi esirgemeyin... 🙏

Bölüm şarkımız: LP- Lost On You ( Tekrar tekrar dinliyorum şu sıra )

Oy vermeyi unutmayın, lütfen

🍁

Yağmurun altında ıslanan bedenlerimiz titremeye devam ederken, rüzgarın o soğuk esintisi bile yüzümüzdeki gülümsemeyi silmeye engel olmuyordu. İçimdeki bütün sıkıntı, bütün acı, bütün o enkaza çevrilmiş duygularıma güneş doğmuştu. Yağmurla temizlenen ruhum, yağmurdan sonra güneşin ilk ışıklarını da ruhuma serpiştirmişti.

Biliyorum, hiç kolay olmayacaktı. Sadece biraz daha bu huzurlu anda güç toplamam gerektiğinin farkındaydım. Işıklar sönüp, perde kapandığında perdenin arkasındaki o karanlık tekrardan ruhumu elleri arasına alıp sımsıkı sarılacaktı.

Biliyorum...

Tam olarak iyileşmemişti o acı geçmiş. Beni terk etmeye hazır değildi. İzin vermişti, çektirdiği tüm acılara rağmen gücün hale kendisinde olduğunu hissetmem için. Cevaplanmayan sorular vardı. Cevabını duymaktan deli gibi korktuğum sorular vardı. Aslında o kadar çok bilinmezlik vardı ki..

İşin en kötüsü de bir bilinmezliğin dört bir etrafımı sarmasıydı. Bir şeyler olmuştu ama elimde sadece yarım yamalak anlatılanlardan başka bir şey yoktu. Mila'nın anlattıkları kafamdaki soruların hiç birine tam olarak cevap olarak yansımıyordu. Elimde tutunacak sağlam bir delil bile yoktu. Her şeyimi geride bırakmaya çalıştıkça hiç bir şeyi geride bırakamadığım gerçeği hep yüzüme sert bir tokat şeklinde çarpıyordu.

Ama bu sefer korkmuyordum...

Öğrenmek için daha bir istekliydim. Bu bilinmezliği artık içimden söküp atmak istiyordum. Atmam gerekiyordu, çünkü en ufak bir olayda tekrardan başa sarmak zorunda kalıyordum. Ve her defasında daha beter acı çekiyordum. Acı çekmek istemiyordum daha fazla. Benliğimin kaybolmasını istemiyorum. Ruhum, beni terketmesin istiyordum.

İşte bu yüzden Akay'a sımsıkı sarıldım

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.




İşte bu yüzden Akay'a sımsıkı sarıldım...

Bütün çekilmiş kuvvetim yerine gelsin istedim. Bedenimdeki zayıflık, umutsuzluk yerine güç depolamak istedim. Bazen yalnızlık, sanıldığı kadar iyi gelmez insana. Yaslanacak bir güvenli dağ ararsın kimi zaman. Kimi zaman ise; ağlamak için başını yaslayacak bir omuz ararsın. Ve öyle bir an gelir ki; sadece sarılmak istersin içine o güven duygusunu işlemek için. Yalnız olmadığını benliğim kabul etsin istersin. Soluduğun o muazzam koku, seni hayata bağlamak için bir neden olsun istersin. Bütün derdin tasan bir sarılmayla uçup gitsin istersin.

Ruhuma FısıldaTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon