🔞💯

341 12 5
                                    

- Eğer Smut bölüm sevmiyorsanız bu bölümü okumayınız!!! -
- Diğer bölümde hikaye kaldığı yerden devam edecek -

...

İşler gittikçe ciddileşmeye başladığında Jinhwan nefessiz kalmış Junhoe'nin boynunda hızlı hızlı nefes alıp veriyordu.

- Büyük anne , büyük anne gelebilir. Burada şey olmaz , şey.... yapamayız .

- Ne yapıyoruz ki ?

- Şey işte .

- Ney ?

Jinhwan onu utandırmaya çalışan Junhoe'nin belinden tutup iyice kendine bastırdı.
Junhoe'nin ağzından inleme çıktığı zaman konuşmasına devam etti.

- İşte bunu.

- Nereye gideceğiz ?

- Bunu konuşmak neden bu kadar utanç verici.

- Dayanabileceğimi sanmıyorum.

- Yakında , kafenin arkasında . Orada bir kulübe var . Üzgün olduğum zamanlar oraya gidiyordum.
Büyükannenin tarlasında.

- O zaman gidelim.

Junhoe yatakta doğrulup Jinhwan'ı kucağına aldı.
Öperek merdivenlerden indi.

- Seni özledim.

- Bende seni..

...

Kulübe büyükannenin kafesinin biraz arkasındaydı.
Jinhwan için burada da özel yatak vardı.
Jinhwan'ın ailesi Büyükannenin alanına Jinhwan için kulübe yapmak izin almak istediklerinde büyükanne çoktan vefat eden eşinin orada bir kulübesi olduğunu söyleyip jinhwan için yeniden düzeltmişti .

...

Kulübenin gıcırdayan kapısının ardından Junhoe daha fazla dayanamayıp Jinhwan'ı ilk bulduğu yere yasladı.
Dudaklarını tekrardan buluşturdu.
Dillerinin kavga etmesi sonucunda Jinhwan galip gelmiş Junhoe'yi keşfe çıkmıştı.

Junhoe Jinhwan'ın üstündekileri hızlıca çıkarıp boynuna gömüldü.
Adem elmasına küçük bir ısırık bıraktığında Jinhwan inlemişti.

- Bu ( öper ) sesi (seviyorum )

Jinhwan boynundan aşağıya ilerleyen Junhoe'yi kendine daha çok yasladı.
Ardından eli kendine baskı yapan yere doğru gitti.

Elini üzerinde gezdirdiğinde Junhoe'den büyük bir inleme koparmıştı.

Junhoe Jinhwan'ın pantolonunu hızlıca çıkardı , ardından Jinhwan'ı üstüne alarak yapacaklarını izlemeye koyuldu.

Jinhwan Junhoe'nin tişörtünü hızlıca çıkarıp vücudunda dilini gezdirmeye başladı.
Pantolonuna yaklaştığında gülümsedi.

Yavaşça ellerini kemere dokundurdu , Junhoe bir an önce çıkarması için yalvarır gözlerle bakarken.

Ardından pantolonu hızlıca çıkardı.
Boxerdan fırlamaya hazır olan şişliğin üzerinde elini gezdirdi.
Junhoe'nin inlemelerini duyduğunda ise memnun olduğunu belirten bir gülümseme takındı.

- Birileri çoktan ıslanmış.

- Sanki sen benden farksızsın Jinanah.

- Öyle kal , beni altına alayım deme.

- Neden ?

- Biraz oyun oynamak lazım :) .

- Görmeyeli beni daha da çok cıldırtır oldun.

- Görmeyeli daha da büyümüşsün Junhoe.

Jinhwan dudaklarını boxerda beliren şişliğin üzerine koydu.
Junhoe istemsizce Jinhwan'ın başını oraya bastırmıştı.
Yavaşça boxersın yere düşmesiyle Jinhwan , Junhoe'nin erkekliğine küçük küçük öpücükler koymaya başladı .

Ağzına alacakmış gibi defalarca Junhoe'yi kandırmıştı.

- Ah! Jinanaah! Al şunu .

Junhoe'nin sözlerinden sonra Jinhwan ağzına almıştı.
Junhoe'nin boşalacağını anladığında parmağıyla erkekliğinin ucuna bastırdı.

Junhoe acıyla karışık inlemişti.
Jinhwan elini çektiğinde Junhoe onu altına almıştı.

- Beni altında kıvratmayı bu kadar çok sevdiğini bilmiyordum.

Junhoe bunu dediğinde eli çoktan küçük Jinhwan ile buluşmuştu.
Jinhwan ise bu sayede sorusuna sadece inleme ile karşılık vermişti.

Junhoe daha fazla dayanamayacağını bildiği için bir an önce Jinhwan'ın boşalmasını sağlayıp kendi işine bakacaktı.

Zaten boşalmanın eşiğindeki Jinhwan fazla uzun sürmeden rahatlamıştı.

Junhoe Jinhwan'ın dudaklarına ulaşıp tekrardan onu öpmeye başladı.
Ardından parmağını Jinhwan'ın ağzına götürdü.

Jinhwan'ın yatakta ters dönmesini sağladıktan sonra , parmağını yavaş bir şekilde deliğine götürdü.

Parmağının oraya değmesi ile birlikte ikisi de titremişti.

Parmağını yavaşça içeri yolladığında Jinhwan'ın inlemesine karşılık Junhoe'de inlemişti.

Parmağı ile gel git yaptıktan sonra parmağını içinden çıkardı.
Erkekliğini deliğe yaklaştırıp daire çizmeye başladı.

-Ah! Gir artık!

- Hazır mısın ?

- Ihm.

Junhoe yavaşça içeri girmişti.

- Ah , hala darsın Jinanah .
Ve ,,
Bu ,,
En ,,
Sevdiğim ,,
Şey ,,
.

Jinhwan altında kıvranırken hareket etmeyi unutan Junhoe yavaşça hareket etti.
Ardından daha fazla dayanamayıp özlemin verdiği hırçınlıkla hızlıca git gel yapmaya başladı.

Kulübenin içi inleme dolu çığlıklarla dolarken Junhoe boşalacağını anladığında Jinhwan'ın erkekliğini eline aldı.
İleri geri yaparken onu da rahatlattı.
Ardından ikisi de inleme ile karışık boşaldılar.
Junhoe içinden çıkıp Jinhwan'ın saçlarının arasına öpücük kondurdu.

- Seni seviyorum , seni çok özledim.

- Bende seni. .

- Teşekkür ederim.

- Ne için ?

- Kendini bana sakladığın , ve tekrardan bu zevki yaşattığın için.

.

Jinhwan Junhoe'nin üstüne çıktığında Junhoe  sudan çıkmış balığa dönmüştü.
Neler döndüğünü geç olsa da Jinhwan'ın üzerinde sürtünüp inlemesiyle anladı.

- Round 2 !


...

Not :
Bu bölümü yazan byuntae konic "  ikonickony🌈 "
arkadaşıma teşekkürler ~
...

>Tek bölümlük bir smuttur.
%90 ihtimal ile bir yenisi yazılmayacaktır.<

Give Me Your Hand ~ Junhwan (TAMAMLANDI) Where stories live. Discover now