Gizemli Yabancı: 5

En başından başla
                                    

Müneccimin bizimle konuşmasının üstünden daha bir saat bile geçmeden Peder Peter hapse atılmıştı, paralar bir yere konup mühürlenmiş, yasa koruyucuların eline teslim edilmişti. Paralar bir torbanın içindeydi, Solomon Isaacs, saydığından beri paralara hiç dokunmadığını söyledi, bunların o paralar olduğunu, miktarının da bin yüz yedi duka tuttuğunu doğrulaması için kendisine yemin ettirildi. Peder Peter kilise mahkemesinde yargılanmak istediğini söyledi, ama bizim rahibimiz Peder Adolf, kilise mahkemesinin görevden alınmış bir rahibi yargılamaya yetkisi bulunmadığını belirtti. Piskopos da onun bu görüşünü destekledi. Böylece mesele halledilmiş oldu, davanın duruşması sivil mahkemede yapılacaktı. Mahkeme bir süre toplanmayacaktı. Wilhelm Meidling, Peder Peter'in avukatı olacak, elbette elinden geleni yapacaktı, ama bize gizlice bunun kendisi açısından savunulması zor bir dava olduğunu, karşı tarafın gücünün ve önyargılarının davanın olumlu sonuçlanmasına engel olacağını söyledi.

Böylece Marget'in yenilerde kavuştuğu mutluluk da çabucak uçup gitti. Dostlarından hiçbiri onun acısını paylaşmak için gelmedi. Hiçbirinin gelmesi de beklenmiyordu zaten, Marget'in partiye daveti de imzasız bir notla iptal edildi. Ders almak için gelecek öğrenci de kalmamıştı. Marget kendisini nasıl geçindirebilirdi? O evde oturmaya devam edebilecekti, çünkü o sırada zavallı Solomon Isaacs'ın elinde değil de hükümetin elinde bulunsa bile, ipotek parası ödenmişti. Peder Peter'in aşçısı, oda hizmetçisi, kâhya kadını, çamaşırcısı, başka her şeyi olan, ayrıca Marget'e sütninelik yapmış olan yaşlı Ursula, Tanrı'nın kendilerine yardım edeceğini söylüyordu. Ama bunu alışkanlık gereği yapıyordu, çünkü o iyi bir Hıristiyandı. Aslında durumu düzeltmeye kendisinin yardım edeceğini söylemek istiyordu, bunu yapmanın bir yolunu bulabilirse, kesinlikle yapacaktı.

Biz çocuklar gidip Marget'i görmek ve ona dostluğumuzu göstermek istiyorduk, ama annelerimiz, babalarımız cemaatin duygularını incitmekten çekiniyor, gitmemize izin vermiyorlardı. Müneccim kapı kapı dolaşıyor, herkesi Peder Peter'e karşı kışkırtıyordu, onun sefih bir hırsız olduğunu, kendisinden bin yüz yedi altın duka çaldığını anlatıyordu. Onun hırsız olduğunu bundan dolayı bildiğini söylüyordu, çünkü kendisinin kaybettiği ve Peder Peter'in "bulmuş" gibi yaptığı paranın miktarı tam olarak bu kadardı.

Bu felaketten sonraki dördüncü gün yaşlı Ursula bizim evin önünde belirdi, yıkanacak çamaşır var mı diye sordu, Marget'in onurunu korumak adına bu sırrı saklaması için anneme yalvardı, sırrı öğrenirse Marget bu girişimine hemen son verirdi, oysa Marget yiyecek şey bulamıyor, zayıf düşüyordu. Ursula'nın kendisi de güçten düşüyordu, bu her halinden anlaşılıyordu, kendisine ikram edilen yiyecekleri kıtlıktan çıkmış gibi yedi, ama alıp eve yiyecek götürmesi için ikna edilemiyordu, çünkü Marget hayır için verilen yiyecekleri kesinlikle yemiyordu. Ursula yıkamak için biraz çamaşır alıp ırmağa gitti, ama biz pencereden onun çamaşır tahtasını kaldıracak gücü bile kalmamış olduğunu gördük, ırmaktan geri çağırıldı kendisine biraz para teklif edildi, ama Marget kuşkulanır diye Ursula o parayı da almak istemedi, sonra yolda buldum diye bir açıklama getireceğini söyleyerek parayı aldı. Yalan söylemiş olmaktan ve ruhunu lanetlenmekten kurtarmak için, parayı benim elime verip kendisi beni seyrederken yere atmamı istedi, sonra benim parayı attığım yere gidip parayı orada buldu, şaşkınlık ve sevinç içinde bir çığlık atarak parayı yerden alıp yoluna devam etti. Köydeki bütün öteki insanlar gibi o da çarçabuk sıradan yalanlar uydurup söyleyebiliyordu, üstelik bunu, söylediği yalanlara karşı kireçtaşı ve ateşle hiçbir önlem almadan yapıyordu, oysa bu yeni türde bir yalandı ve tehlikeli görünüyordu, çünkü daha önce hiç böyle bir deneyimi olmamıştı. Bir hafta süreyle uygulama yaptıktan sonra bu konuda artık hiç güçlük çekmeyecekti. Bizler böyle yaratılmışız.

Seçme ÖykülerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin