XXVI| down the cliff

Start from the beginning
                                    

"Evet, yaşıyorum. Fakat az önce olanlar... Bana ilk defa böyle bir şey yaptı. Bir an, gerçekten küle dönüşeceğimi sandım."

"Fazla değişken bir canlı."

"Zayn gibi." dedi Louis.

"Bana bir keresinde onunla tek bir ruh olduklarını söylemişti. Sadece bedenleri ayrıymış. Bu çok tuhaf değil mi?"

"Öyle. Çok tuhaf. Fakat aynı zamanda olağanüstü. Küçüklüğümden beri tıpkı Zayn gibi bir ejderhaya binmek ve gökyüzünde özgürce uçmak isterdim. O zamanlar buna takıntılıydım ve daha fazla hayallerime katlanamayan babam da bana, benim bir Malik olmadığımı söylemişti. Küçüktüm. Hayal kırıklığımı az çok tahmin edebilirsin."

Rhoslyn yukarıdaki ejderhalara bakarak "Onları herkes ister." demişti. "Gördüğüm en güzel varlıklar."

Louis Tomlinson dikkat çekici bir şekilde bir süre sessiz kaldıktan sonra "Rhoslyn." diye mırıldandı.

"Sana bunu söyleyip söylememek konusunda kararsızım ama iç güdülerim bilmen gerektiğini söylüyor."

"Nedir o?" Rhoslyn' in midesine bir sancı girmişti. Artık bu sancı her zaman oluyordu.

"Dün gece yanıma nişanlın ve ağabeyin geldi. Bana birkaç soru sordular."

"Ne gibi... Sorular?" Düşündüğü türden soruların olmaması için dua ediyor, daha doğrusu Louis' in verdiği cevaplar için tanrıya yalvarıyordu.

"Zayn ile arandaki ilişkinin doğruluğunu sorguladılar. Biliyorsun, söylentiler dolanıyor."

"Ne cevap verdin?"

"Bilgim olmadığını, prensin özel hayatını insanlara sergilemeyi sevmediğinden bahsettim. Bu soruları Liam' a da sorduklarına ve Liam' ın da benimkilere benzer cevaplar verdiğine güvenebilirsin."

"Ne diyeceğimi bilmiyorum ama tüm kalbimle teşekkür ederim."

"Ben ve Liam her şeyin ne durumda olduğunun farkındayız. Biz prense hizmet ederiz ve prens de sana hizmet etmemizi istiyor. Bu sebeple bize hiçbir kuşku duymadan güvenebilirsin."

"Sana güveniyorum. Ve elbette Liam' a da. Bundan şüphen olmasın."

Louis Tomlinson gülümsedi.

"Bu meseleyi Zayn' e anlatma. Onlara yeterince öfkeli zaten. Sorun çıkmasını istemiyorum."

"Haklısın." dedi sadece. Rhoslyn konuyu değiştirmek istedi."Dünkü turnuvada elendiğin için epey üzüldüm. Harry Irwin' i yenmeni inan bana çok isterdim."


"Ben de çok üzüldüm. Yenilmemin tek sebebi Irwin çocuğunu fazla hafife almam oldu. Tamamen benim aptallığım."

Dün, mızrak turnuvasındaki ön elemeler yapılmıştı. Bugün de devamı gerçekleşecek ve sonra ise şarkı turnuvasına geçilecekti. Dün gerçekleşen ok turnuvası yine aynı gün tamamlanmıştı ve kuzeyin DiCaprio hanesinin lordu olan Leonardo' nun genç kuzenlerinden birisi ok turnuvasının şampiyonu olmuştu. Sör Lenox, papatyalardan oluşturulmuş tacı, nişanlısı Leydi Carla' ya vererek onu diyarın aşk ve güzellik kraliçesi ilan etmişti. Leydi Carla' nın kahkahaları gibi Zayn' i de unutamıyordu Rhoslyn. Sör Justin' i ilk ve tek darbede yere serip çığlıklar içinde yerde sürünmesine sebep olmuştu. Hatta duyduğuna göre Sör Justin' in kolu birçok yerden kırılmış ve bacağı da epey incinmişti.

fire and blood • malikWhere stories live. Discover now