"Sana mı soracağım koçum?" Boğaç'ın, henüz kalınlaşmamış sesiyle böyle bir cümle kurması beni kahkaha atmaya zorlarken Baran'dan "Kuzeninin erkek olduğuna emin misin?" sorusu geldi. "Sesi seninkinden bile ince."

"10 yaşında, ne bekliyordun?"

"Dalga geçemezsiniz benimle!" diye bağıran Boğaç üstüme su sıçratmaya başlamıştı. Aniden ayağa kalkıp uzaklaşırken telefonu da kapatmak zorunda kalmıştım. "Seni amcama söyleyeceğim!" diye bağırdıktan sonra tekrar şezlonguma yaklaşıp havlumla üstümdeki su damlalarını sildim.

"Babama hiçbir şey söylemeyeceksin!" diye bağırdığında sinirle havuzun kenarına yaklaştım. "Başka isteğin?"

"Senin havuza düşmeni istiyorum." dediği an elleriyle ayak bileklerimden tutup beni suya çekince çığlığı basmıştım.

Başım suyun yüzeyine çıktığında "Seni çok kötü yapacağım Boğaç!" diye bağırdım. Etraftaki insanlar bize garip bakışlar atıyordu, kimisi de gülüyordu.

Birkaç saniye sonra tanımadığım bir erkek "Yalnız havuza bonesiz girmek yasak." dediğinde bakışlarımı ona çevirdim. Benden birkaç yaş büyük olduğu anlaşılıyordu ve hafif uzun olan saçlarını arkasında toplamıştı.

"Zaten ben girmedim, şu salak beni çekti." dedim.

"Sensin salak!" diye bağıran Boğaç'ı umursamadan "Ayrıca sen neden yönetici kesildin başıma?" diye sordum çocuğa. Tebessüm etmişti. "Yöneticinin oğlu olduğum için olabilir."

Gözlerim irice açılırken bir şey diyemeden merdivenlere yöneldim ve şezlonguma koşup havlumu bedenime sardım. Bu sırada çocuk da yanıma gelmişti. "Çıktım işte havuzdan, daha ne istiyorsun?"

"Yenisin sen. Boğaç'la tanıştığına göre Mehmet amcaların misafirisin."

"Yeğeniyim." dedim kısaca. "Hâlâ neden burada dikildiğini anlayamadım."

"Yabancı biri olmadığını tespit etmek istedim. Burada kalmayıp havuza girmeye çalışan çok insan oluyor."

"Anladım." dediğimde yanımıza bir kız yaklaşıp çocuğun yanında durmuştu, "Sevgilim, neler oluyor?" dediğinde açıklama yapmakla uğraşmamak için çocuğun yanında ayrılarak Boğaç'a doğru yönelmiştim.

"Boğaç, çık artık havuzdan. Gidiyorum ben." dediğim an Boğaç isyan etmişti, biraz daha ısrar ettiğimde ise avazı çıktığı kadar ağlamaya başlamıştı. Etraftaki insanların rahatsız olduğunu fark ettiğimde ise Boğaç'ı susturmak için biraz daha kalıp güneşlenmiştim.

•••

Sabah gözlerimi açtığımda istemsizce gülümsemiştim çünkü sonunda Baran'la buluşabilecektik. Dün gece yemekten sonra amcamdan izin almaya çalışmıştım ama emanet olduğumu söyleyip gece dışarı çıkmama izin vermemiş, ertesi gün istediğim kadar dışarda kalabileceğimi söylemişti. Zaten uçağımız 19.45'teydi, saat 6'ya kadar vakit geçirebilirdik.

Telefonuma gelen mesajla aşağı inecekken Boğaç "Anne, ben de Mira'yla gitmek istiyorum!" diye bağırmıştı.

"Boğaç, Mira ablan genç bir kız. Onu biraz rahat bırak."

"Anne ama çok istiyorum! Eğer beni de göndermezsen durmadan bilgisayar oynarım!"

Yengem çaresizce bana bakarken ağlamak istiyordum. "Sorun yok, benimle gelebilir."

"Çok teşekkürler Mira." deyip bana sarılan yengem gerçekten mutlu olmuştu.

Somurtan suratımla ve yanımdaki Boğaç'la yürürken Baran'ın ne tepki vereceğini düşünüyordum. Baş başa vakit geçirmemiz gerekirken şimdi Boğaç yüzünden böyle bir şey yapamayacağımıza emindim.

5 NUMARAWo Geschichten leben. Entdecke jetzt