21 1 0
                                    

Betimin benzimin attığı saatlerdi,
Kimse aramıyor,sormuyordu.
Tek odalı gecekondumda
Saatlerin birbirini yemesini izliyordum.
İçimdeki ,dehşet hissi söküp atamıyor,
Aklıma güzel şeyleri getiremiyordum.
Sokak lambasının aydınlattığı bir yer yoktu,
Çünkü benim bulunduğum, hiçbir sokak lambası sağlam olmazdı.
Zifiri karanlığın beni daraltmasını,
Daralttıkça içimi lime lime etmesine izin veriyordum.
Yokluklar canımı acıtmıyor,varlıklarınsa bir boka yaramadığını biliyordum.
Sırıtıyordum ve bu durumda en güzel yapılacak şey buydu.
Acının gözyaşlarından aktığını kim söylemiş.
Gülerek ,öldüğümü söylüyorum.
Yaslanacak bir duvar bulamadığımda, yaslanmanın iyi bir fikir olmadığı kanısına  varıyorum.
Yaslanmalardan,sırtımı bir yerlere dayamaktan vazgeçiyorum.
Karanlıkta belli olmayan yüzümün kırık aynada yansıdığını görüyorum.
-zifiri karanlıkta üstelik gözlerim gayet bozuk iken onu sırtından tanıdığım gibi.-
Yüzümü inceliyorum.
Ayrıntılar umrumda değil.
İki kaşın birbirine meğil etmesi,dudakların birbiri üzerine  örtünmesi bana yetiyor.
Yerden kalkmak istiyor,
Ama aslında ayakta olduğumu farkediyorum.
Boğazımı sokan yumruları çekip almak istercesine ellerimle boğazıma sarılıyorum.
Boğazımdaki yumrulardan çok ipi fazla sıktığımı farkediyorum.
Gevşetmek istiyorum.
O kadar çok çabalıyorum ki.
Ayağımın sallandığını denge de duramadığımı farkediyorum.
Ayağımın altında ki sandalyeyi o zaman farkediyorum.
Sandalye yere düşüyor.
Boğazımdaki yumruların artık yutkunamayacak kadar beni sıktığını hissediyorum.
-Ölücem galiba.-
Zaten buraya çıkarken amacım o değil miydi.
-Biri gelir sanmıştım.-
Kimsenin gelmeyeceğini bildiğim halde mi? -Evet.-
Dayanamıyorum.
-Nefes alamıyorum.-
Çok fazla üşüyorum.
-Beyaz ışık falan yok.-
Sanırım ölmüyorum.
Kalbimin yavaşladığını gözümün döndüğünü hissediyorum.
Bilincim gidip geliyor ve ben ölüyorum.

-ölmek istemiyorum-

Bir Tutam SiyahWhere stories live. Discover now