4.Bölüm ⚡İkna

Start from the beginning
                                    

Kızı kanayan burnuyla baş başa bırakıp şaşkınlıkla ona bakan halka bakıp sivrilen dişlerini yerine soktuktan sonra Juan'a döndü.

"Beni buradan götür."

"Götüreceğim, hava kararmak üzere burası geceleri tehlikeli. Yarın götürürüm." Üstlemedi sonuçta götürecekti. Ancak içten içe ailesinin onun için fazlasıyla endişelendiğini biliyordu.

İçeri doğru yönelecekken arkalardan daha toy bir genç ona seslendi.

"Hey! Kimsin sen? Kimlerdensin.?" Bunu herhangi bir art niyetle değil gerçekten merak ettiği için sormuştu. Arvende bunun farkında olup omzunun üstünden arkaya bakıp çocukla gözlerini kesiştirdi.

"Leydi Arven Lesly Howfen. Kont Alfred Howfen ve Kontes Mary Howfen'in kızıyım." Gece kurtları şaşkınlıkla birbirlerine bakmış ve ardından inanamazca tekrar kıza dönmüştü.

Bu sırada Juan Carlos biraz önceki sert ama çekici gösterinin etkisinde kalmış hormonlarıyla başa çıkmaya çalışıyordu. Fakat duyduğu isimlerle kaşları şaşkınlıkla havaya kalktı.

Tabi ya dedi kendi kendine,

Nordenya ülkesinde bu denli tanrıça güzelliğine sahip tek kadın Mary Howfen idi. Güzelliğiyle nam salmış kızı demek buydu. Diyerek kendi dişünceleriyle cebelleşmeye devam etti.

Kızın ismini çok beğenmişti, tıpkı kendisinide bependiği gibi.

İster istemez kendi aptallığına şaşıyordu. Kızın babası bir kaç defa gelmişti ancak onu hep terslemişti. Eğer babasının teklifini kabul etseydi bu kızı daha önceden görebilecekti. İçinde kıza karşı olan inanılmaz bir çekim vardı ve bu onun hoşuna gitmişti. Uzun zamandır hayatınca hiçbir eğlence yoktu ve şimdi fırsat ayağına gelmişti bunu geri tepemezdi.

Aşkın zayıflık olduğuna inanan aptallardan değildi. Aksine aşk en güçlü duyguydu ve aşk uğruna yapılacak her şey sıradan bir güçle kıyaslanamazdı bile.

Tabiki de şuan aşka dair bir şey hisdetmiyordu fakat alışılmadışın dışına çıkmak için can atan tarafına engel olamıyordu.

Bu kızı istiyordu.

Arven, duyduğu kelimelerin yoğunluğu altında ezilirken derin bir nefes alarak gözlerini ona dikmiş dikkatle bakan adama doğru ilerledi.

"Vay be, demek bahsedilen güzeller güzeli leydi buymuş. Denildiği kadar var."

"Annesi gibi çok güzel."

"Bayağı güçlü, kurt dönüşümünü tamamlamış, Cheon yaratıklarını alt etmiş diye duydum."

Gibi birçok klasikleşmiş cümle. Artık bunları duymaktan bıkmıştı.

Arven kendi kendine düşüncelere dalmışken bir anda kafasında yanan ışık ile adeta gözleri parladı. Babası ona Gece kurtlarını ikna edemediğini söylemişti ve şuan fırsat ayağındaydı.

Aklına gelen fikirle dudağı hafif yana kıvrıldı.

"Seninle biraz konuşalım mı? Yalnız." Juan bunu duymayı beklemediği için bir an şaşırır gibi olsada sert ve otoriter duruşundan ödin vermeden başıyla onaylayarak çatık kaşlarıyla arkasını döndü ve geldiği odaya doğru ilerledi. Arven ise Lideri takip ederek sessizce ona ayak uyduruyordu.

Odaya girdiklerinde dışarıdaki soğuk havanın aksine şöminede çatırdayan odunların verdiği yoğunlukla ısınmış ortam ile biraz mayışmıştı.

Juan koltuğa yerleşip, taytı ve kazağıyla sıradan olamayacak kadar güzel kızın yatağına oturmasını izledi. Mavi, boncuk gibi olan gözlerini kaldırıp  gür kirpiklerinin arasından adama baktığında, Juan karşı konulamaz derecede şehvetin tuzağına düşmüştü.

"Ne konuşacaktın?" Fakat bunu ne sesine ne bakışlarına ne de hareketlerine yansıtıyordu. Çünkü o duygularınız saklamasını bilen çok yetenekli bir adamdı.

"Öncelikle, ismin neydi?" Juan kafasını omzuna yatırdı ve bal rengi gözlerini kıstı.

"Juan, Juan Carlos Siemking." Arven duyduğu isimle mest olmuştu. Juan ismini çocukluktan beri severdi ve isimleri ile soy ismi arasındaki uyumu harika bulmuştu.

"Pekâla Juan, biraz önce şunu farkettim. Aslında uzun zamandır buraya gelmek istiyordum ancak bilirsinki Kont Alfred koruyucu bir baba. Bu olanların bir tesadüf olduğuna inanmıyorum. Bu bize Tanrının bir hediyesi. Babamla olan ülkemiz çapındaki mevzuyu biliyorsun ve sizin desteğinize gerçekten ihriyacımız var. Eğer izin verirsen üç gün boyunca burada kalıp halkınla iç içe olmak istiyorum. Bana bir şans tanıyacağını umuyorum, yanılıyor muyum?" Bir solukta konuşan genç kıza mest olmuşcasına baktı Juan.

Bu kahrolasıca kız neden bu kadar güzel olmak zorundaydı ki?

Duyduğu sözler onu azda olsa heyecanlandırmıştı ama sakinliğini korudu.

Kızın burada olması onun işine gelirdi.

Ayrıca bu mevzuyu bu sefer dişünecekti, evet sırf bu kızla yakın olabilmek için yıllardır ertelediği konuyu şimdi gündeme getirecekti.

"Pekâla, elbetteki kalabilirsiniz Leydim."

Arven sevinçle gülümsedi ve ellerini önünde birleştirdi. Onun gülüşüyle donup kalan adamın farkında bile değildi, şuan ülkesine yardım edebileceği için çok mutluydu.

***Bölüm Sonu***

Nasıldı ama? Juan aşkım yine iş başında sjjdjd bu aralar boştayım ve bol bol kitaplarıma bölüm yazıyorum. Ve inanabiliyor musunuz bu kitabı yeni yazmama rağmen fantastikde # 200 lerde. Diğer kitaplarımda genç kurguda sıralamaya girmiş bu harika!

Elim Sendeyi dün yayımlamama rağmen Mizahta sıralama girmiş açımcası çok şaşırdım.♥

A R V E N 💧(Alfa)Where stories live. Discover now