3-yeni

346 7 0
                                    

Multimedia kerem
güneş;

pazartesi pazartesi pazartesi.alarmın sesiyle bu sözcük beynimde yankılanıyordu.yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkadım.anneme kocaman bir günaydın diyerek kahvaltıya geçtim.hızla yedim ve dişimi fırçalayarak makyajıma koyuldum.rimelimi pudramı sürdüm.tamamdım.

''görüşürüz anne.ben kaçtım''dedim ve çantamı aldım.ayakkabılarımı giyip servise koştum.okula gelince sınıfa girdim. kerem ve cenkin sınıfı karşıdaydı.FM öğrencileriydik hepimiz ve bugün fizik sınavı vardı.tabi ki çalışmadım.helin beni sınıfta görünce kocaman gülümsemeyle''merhaba tatlım''dedi

''heyy,napıyorsun bakalım?''

''iyilik,senden?''dedi.''cenkleri bugün tuğçelerle birlikte gelirken gördüm.bizim dedikoducu cansuya sordum. kafeye gitmişler sabah.ama endişelenecek birşey yok.tayfalarlaymış. murat pelin tuğçe kerem cenk''cidden bu helin işini biliyordu.cansu bizim okulun dedikoducusuydu. elinden her iş gelir ve her sırrı da bilirdi.

''gerçekten mi?iyi hadi bakalım''dedim ve fizik hocası ''yerlerinize oturun''diyerek konuşmamızı yarıda bıraktı

-----

sınavdan çıkmıştım ve bir bok bilmiyordum gerçekten.50 anca alırdım.bu düşüncelerden kurtulmam gerekiyordu. beyza ve heline kantine gidelim kızlar''dedim ve kantine indik.kendime bir kahve ısmarladım.kızlarla laflaşırken tuğçe geldi kantine.kapıyı onun için alt sınıflardan biri açmıştı.köpek!tuğçe alt sınıflardaki kıza ''saol cicim''dedi ve hemen karşımıza geçti.ben bu kızın saçını başını yolarım anam.

''helin''sakin ol kızım''dedi.

''sakinim''dedim.

beyza'' keremler geliyor''dedi ve cama baktım.onlar da kantine geliyorlardı. keremle hararetli bir şeyler tartışır gibilerdi. yanımızdan geçtiler çünkü bizi fark etmemişlerdi.bu kadar önemli olan şey ne olabilirdi ki?dikkatimi çeken şey yanımdan geçerlerken siyah saray kelimelerini duymamdı.bu iki sözcük...sizce her şeyi açıklayabilir miydi?düşüncelerimden sıyrılıp tuğçenin sesine kulak verdim.cenk hakkında bağıra bağıra konuşuyordu.alt sınıftaki kızlar yanına geçmiş birisi saçıyla oynuyor birisi de sıraya geçmiş onun için tost alıyordu.kahverengi gözlü kahverengi gözlü güzel kızdı.ama içi değildi.taş kalpli bir kızdı.yanında oturan pelin daha ılımlıydı.kahverengi saçlı ve gözlüydü yine ve daha güzeldi ama tuğçenin özgüveni altında kalmaya mahkumdu.9 ve 10lardaki kızlarla konuşurken kahverengi gözlerini bana dikti ve olanları daha yüksek sesle anlatmaya başladı.duyduk tuğçecim tamam.gerçi benim de gücümün farkındaydı.onunla kapışabileceğimi biliyordu,kolay lokma olmadığımı da.lise 1den beri aynı okuldaydık sonuçta.ben de popülaritemi kullanmaya karar vererek alt sınıflardan iki kızı yanıma çağırdım ve tuğçenin masasına uzattığım notu vermesini söyledim.''kızlar notu verin ve çıkın hemen''dedim

''tamam merak etme ''diyerek ellerine verdiğim notu tuğçenin masasına koydular.notu açıp okudu hemen ve yüzü kızarmıştı.

notta 

-eteğine dikkat et canım çünkü kafana kadar çıkmış.hoş sen seversin böyle şeyleri-

yazıyordu

hemen bana baktı ve yanıma geldi''bana bak gerizekalı,sen ne cürretle bana bunu yazıp gönderirsin?''dedi

''güneş durmaz olma cürretiyle canım''

''hadi be oradan kerem ve cenk olmasaydı ben o cürreti alırdım senin bir yerlerine...''derken cenk elinden tuttu ve bileğini kıvırdı

''bir daha desene sürtük''dedi.işte daha da kızarmıştı tuğçe.

SİYAH SARAY (DÜZENLENDİ)حيث تعيش القصص. اكتشف الآن