31.Bölüm

24.6K 1.5K 45
                                    

Ahu klüpten ağlayarak çıktı artık yaşadıklarına bu çukurda debelenip durmaya dayanamıyordu.
Kızı olmasa şuan hiç düşünmeden canına kıyardı ama Ela ,onu kurtlar sofrasında tek başına bırakmak içini sızlatıyordu .
Başını karanlıkta yolunu aydınlatan aya kaldırdı.
"Neredesin Demir hani ablanı kurtaracaktın ben nefes alamıyorum artık nolur gel "diye isyan etti.

Olcay ise hala olduğu yerde duruyordu bu kadını nereden tanıdığını hatırlamaya çalışıyordu.
Telefonun çalması ile ekranda yazan isme baktı.
O an hatırladı yıllarca aradıkları Demir'in ablam dediği fotoğrafına belki binlerce kez baktığı Ahu biraz önce yanından geçip gitmişti.
Aklında şüphe vardı fotoğraf onbeş yıllıktı ama o gözler bakışları bu kadar benzer olamaz diye düşündü.
Demir'in aramasını reddedip klüpten koşarak dışarı çıktı.
"İçerde kavga eden kadın ne tarafa gitti ?"
"Abi bir şey mi oldu?"
"Söyleyin gördünüz mü ? "diye bağırarak adamların gösterdiği ara sokaktan girdi.
Ya o değilse diye kafasında soru işareti vardı ama ya oysa Demir nasıl sevinirdi kadın kurtulurdu belli ki yaşadığı hayatta mutlu değildi diye düşündü.
Sonra kendine kızmaya başladı kim o çukurda mutlu olur ki diye iç çekti .
Kendisi de düşmüştü o kadından tek farkı erkek olmasıydı kadınların bedenlerini satanlar adamların da ruhlarını satıyor içlerine acımasız katiller yerleştiriyorlardı.
Kendini sorguladığı zaman Olcay çoktan çamura batmıştı Demir olmasa hala da aynı yerde kalırdı kim bilir ...

Nereye gittiğini bilmeden ara sokaklarda yürümeye devam etti.
Arkadan ona benzeyen kadınları çevirse de o bakışları hatırlıyordu yıllar masumiyetini almıştı ama bakışlarında ki saflık hala aynıydı .

Döndüğü çıkmaz sokakta adamın birinin kadını dövdüğünü görünce derin bir nefes aldı sabır çekti.
Öylece bırakıp gitse vicdanı el vermezdi kalsa araya girse kadın belki adamdan yana olacaktı.
Yine de içinden geleni kendine düşeni yaptı adam yanına doğru gitti omzuna   dokundu .
"Git belanı başka yerden bul birader "
"Gücün kadınlara mu yetiyor lan "deyip adamın ağzının ortasına yumruğu vurunca yere düştü .
Cebimden bıçak çıkarıp Olcay'a saldırmak için ayağa kalkınca kurtardığı kadın adamın eline vurdu bıçak yere düştü .
Olcay ,kadına tekrar vurmaya başlayan adamı bir güzel patakladı.
"İyi misin ?"
"Sağol abi iyiyim Allah senden razı olsun kaç kişi gördü ama kimse yardım etmedi "
" belli sen buraya ait değilsin kıyafetin pek janti "deyince Olcay şansını denemek için karşısındaki kadına sordu.
"Otuz küsür yaşlarında sen boylarında kumral saçlı kahverengi gözlü adını değiştirmediyse Ahu diye bir kadını arıyorum "
"Bizde Ahu ,Ece ,Asu çok be abi hangisini dedin bilemedim ki "
"Huyunu suyunu söyle belki bilirim "
"Sert biri lafını esirgemiyor bu işi yapmaktan belli hiç mutlu değildi"
"Hangimiz mutluyuz be abi on altı yaşında sevdim ailemi bırakıp kaçtım düştüğüm yer burası herifçi oğlu on bine  sattı hayatımı "

Olcay aklına gelenle cep telefonunu çıkardı on beş yıl önceki fotoğrafta olsa tanırdı .
"Şu fotoğrafa bir bak belki tanıdık gelir"deyip gösterdi.
"Bildim bunu sen Mahmut'un Ahu'yu diyorsun ah be yıllar nasıl vuruyor adama ne hale geldi garip şimdi "
"Nerede bulurum onu çok önemli yardım etmek için arıyorum"
"Bulursunda zor abi Mahmut onu bırakmaz kocasından satın almış "deyince yerdeki taşa tekme attı.
"Sen adresi ver gerisini ben hallederim"deyince kadın adama adresi tarif etti.
Olcay cüzdanından para çıkarıp  kadına uzatınca istemedi.
"Madem bizden biri kurtulacak istemem belki bir hayrım dokunur bir boka yararım"deyip ara sokaklarda kayboldu.
Olcay kadını bulmanın mutluluğunu yaşarken bir yandan da huzursuz oldu.
Zaten başlarında milyon tane bela varken nasıl  kurtaracaklardı  .
Derin bir nefes alıp telefonundan Demir'in numarasını çevirdi .
"Alo "
"Hayırdır lan saatten haberin var mı ?"
"Önemli "
"Tamam gel evde konuşalım oğlum uykumun içine ettin lan  "
"Ezo korkmasın şimdi hadi kaldır kıçını bizim klübe gel bekliyorum "
"Devretmedin mi sen mekanı hala ?"
"Demir hadi abi bekliyorum çabuk gel"
deyip kapattı.

Demir ne olduğunu anlamadı Olcay böyle bir adam değildi muallakta bırakmaz direkt söylerdi hiç bir sözünü dolandırmazdı.
Neden şimdi böyle konuştu diye düşünerek Ezo'nun kollarının arasından yavaşça çıktı.
Derin uykuda masum masum uyuyan karısının yanından kalktı kızın yüzündeki ifadeye bakıp tebessüm etti. Uykusunda bile hissetmişti kocasının gidişini ve kaşları çatılmıştı.
Öyle iyi geliyordu ki bu küçük kız Demir adamın kalbine gün geçtikçe kendine daha çok yer açıyordu.
Demir sanki Ezo olmadan hiç yaşamamış bir adam gibi hissediyordu.
Yanına yaklaşıp saçlarından öptü habersiz giderse sabah yiyeceği tribi ve suratı bildiği için karısının kulağına fısıldadı.
Kız adamın yanından kalktığı an üşümüş gidişini hissetmişti zaten yavaşça gözlerini açtı .
"Ezom Olcay aradı klüple ilgili bir sorun çıkmış "
"Bu saatte mi ?"
"Hadi güzelim sen uyu kalkma ben trip atma diye haber vermek istedim "deyip gülümsedi.
Kız uykulu uykulu adama laf saymaya ağzının içinde mırıldanmaya başladı.
"Sabahlar torbaya mı girdi biz onu uykusundan edince kükrüyor Olcay efendi bize yaptığına bak .Sende ne meraklıymışsın gece gezmesine hemen ayaklandın "diye gözü kapalı laf sayıyordu.
"Ben de seni seviyorum trip kraliçem "
"Sabah güzel bir kahvaltı hazırla menemen yap böyle bol soğanlı "deyip dudaklarına küçük bir öpücük bırakıp odadan çıktı.

Narin ve Ali ise ilk gecelerinde ne yapacaklarını bilmiyor öylece tavana bakıyorlardı.
Adamın gözüne uyku girmiyor karısına sarılmak öpmek istiyordu ama kıyamıyordu .
Sanki dokunursa Narin kırılır solar gibi geliyordu.
"Ali neden uyumuyorsun ?"
"Sen neden uyumuyorsun Narin'im?"
"Ben Hatice ablayı düşünüyorum benimle kaldın diye üzülmüştür"
"Ali'm "
"Söyle narin çiçeğim "
Narin yatakta kocasına döndü başını adamın göğsüne yasladı.
"Hatice abla doğum yapana kadar onunla mı kalsan ?"
"Sana ihtiyacı vardır ne bileyim belki yalnız kalmak istemiyordur"deyip akan gözyaşlarını adamın göğsüne saklamaya çalıştı.
Narin'de vicdanı ve kalbi arasında sıkışıp kaldı.
Ne adamı itebiliyor ne de tam olarak kabul edebiliyordu.
"Narin yapma bunu bize vazgeçme artık ben Hatice'yi yalnız bırakmam mağdur etmem ama sensiz de olamam bırakma beni"
"İlk vazgeçtiğin ben olmak istemiyorum Narin "deyip saçlarını öptü.
Narin iç çekerek gözlerini adamın gözlerine dikti.
"Ama senin her zaman ilk vazgeçtiğin ben olacağım Ali "
Adam tam konuşacakken parmakları ile dudağına dokundurup susturdu.
"Kızmıyorum sana yemin ederim senin suçun yok ki sen beni istemedin bile "
"Benim kaderim kuma olmak kalbim acıyor ama kabullendim "
"Senden tek bir şey istiyorum Ali'm"
"Bana kendi ailemi kurma fırsatı ver olur mu ben çocuklarım olursa sen yanımda olmasan da senin canından kanından olanlarla mutlu olur avunurum"dedi.
Ali de ağlıyordu karısının çaresiz sevdasına kendi çıkmazına ilerde çocuklarının yaşayacağı sorunlar için ağlıyordu  .
Narin küçük parmaklarına değen gözyaşları ile adamın ağladığını anladı.
"Ali"
"Ben senden vazgeçsem zorunda kalsam da sen benden gitme Narin "
"Çok geç buldum seni kaybetmeme izin verme benim gücüm kalmadı artık "deyip sımsıkı sarıldı .
"İstesemde gidemem ki Ali her yönüm sen olmuşsun ne yana gitsem bilirim ki yolum hep sana düşecek bilirim ki sen benim çıkmazım olmuşsun "deyip adamın konusunu içine çekerek derin bir nefes aldı.
İkisi de gözlerinde yaşlar kalplerine düşen gün geçtikçe büyüyen sevdalarına sarılıp kendilerini uykuya bıraktılar.
Ne Ali karım deyip sonuna kadar gidebiliyordu ne de Narin kocamsın deyip özlediği dudaklara uzanabiliyordu.
Sevdalarını kalpleri başlatmıştı sarılınca onlar kavuşuyordu.
Bu da Ali'ye de Narin'e de yetiyordu .
Nefesini duymak teninin kokusunu bilmek sarılmak sevmek onların sevdasına yetiyordu.

Yolum Sana Düştü ♠️Where stories live. Discover now