10.Bölüm - PART 1

Start from the beginning
                                    

Babamın yanına geldiğimde hayatımın cehenneme döneceğinden emindim. Bir iş bulsam bile babam tepemdeyken eskisi kadar rahat olamazdım, zaten olanlardan haberi vardı. Ancak bunları yalnızca zevk için yaptığımı sanıyordu, oysaki babamın gönderdiği para yetmiyordu ve bunun için yapabileceği bir şey yoktu. Tek işi o dükkandı. Kendi masraflarımı bir şekilde karşılamak zorundaydım ve bu en gelirli yoldu. Buraya geldiğimde de ona bağlı yaşamaya niyetli değildim, alışkın olduğum şeyi bırakmayaysa hiç niyetli değildim.  Bir iş bulmuştum da, tutunmayı şöyle böyle beceriyordum, başımdaki insanın tam bir gerizekalı piç olmasına rağmen hem de.

 Sonra devreye o girdi.

Neden dikkatimi çekmişti? İşim gereği insanları incelemek konusunda uzmanlaşmıştım ve onun da bir erkeğe ilgi duyduğunu görmem zor değildi. Bu konuda ürkek olduğunu fark etmem de zor olmamıştı. Onunla bu yüzden konuşmuştum, onunla ortak bir noktam olduğunu sezmiştim, yardımcı olma bahanesiyle yaklaşmıştım. Aslında onun bana yardım edeceğini umuyordum, ve gereğinden fazla yardımı dokunmuştu.

Onunla konuştuğum anda yeni olduğunun farkına varmıştım. En azından o buna bir isim verebiliyordu, bense kaçmıştım. Zamanla bana yol göstermişti, içimde iyi olma isteği uyandırıyor, geçmişimi unutturuyordu. Onun sorunlarını dinlemeyi seviyordum, o hoşuma gitmediğini düşünüyordu. Ama ona değer verdiğimin farkına varamamıştım.

Sonuç? Onu korumak adına başımdaki insanın ağzını burnunu kırmıştım, tek tutunduğum işi de yok etmiştim. Ama şu an burada oturup içme nedenim bunlar değildi. Kendi güvenliği için onu kendimden uzaklaştırmıştım ve artık kabul etmeliydim ki… boşluğunu içkilerle doldurmaya çalışıyordum ve en ufak bir şekilde işe yaramıyordu. Bunun nedeniyse yine kaçtığım bir avuç sorudan ibaret etti. Belki de o Jason denen köpek bakışlıyı hak ediyordu ha? En azından tehlikeden uzak kalmış olurdu?

Bununla beraber onları birlikte gördüğüm geceyi ve diğer günleri hatırladığımda bir bardağın parçalanma sesinden sonra elime saplanan ve giderek artan acıyı fark ettim. Gözlerimi elime çevirdiğimde üzerinde ve çevresinde cam kırıkları vardı, elimden kanlar damlıyordu. Çevremdeki pek çok insan bana bakmaya başlamıştı. Onlara elimle sorun yok işareti yaptım ve bir kısmı önüne dönerken birkaçının bakışları hala üzerimdeydi. Diğer tarafıma döndüğümdeyse ilk yardım çantasıyla dikilen birkaç barmen gördüm. Onları şöyle bir süzdükten sonra ilk yardım çantasını ellerinden çekip aldım.

“Ben hallederim.” Hala boş gözlerle bana ve elime bakıyorlardı. Hadi ama, kimse buraya sinirden elindeki bardağı kırma ihtimalini yok sayarak gelmiyordu değil mi?

“Huuu? Duymadınız mı? Ben hallederim dedim.” Onlara da ellerimle gitmelerini işaret ettiğimde beni dinlediler ve yüzlerinde şaşkın ifadelerle işlerine geri döndüler. Elimdeki çantaya şöyle bir göz atıp öylece elimden bıraktım. Bununla daha sonra uğraşabilirdim. Sağlam olan elimle barmene bir tane daha istediğimi belirterek parmağımı kaldırdım. Şöyle bir gözlerini kırpıştırdıktan sonra içkiyi hazırlamaya döndü. Elime şöyle bir baktıktan sonra büyük olan cam parçacıklarını yavaşça çekip çıkardım. Tabii ki acı veriyordu, ama şu an yaşadığım ve geçmişte yaşadıklarımdan daha büyük olamazdı değil mi?

Evet. Evet, az önce o bardak Jason denen köpek bakışlı, ne olduğunun farkında olmayan ergen yüzünden kırılmıştı. Cole onun sadece ne istediğini arayan bir kişiliksiz olduğunu niye göremiyordu? Yani benden uzak durmasını istiyordum ama yanında olacak kişi… Jason mı? O çocuk ne istediğini keşfettiği anda Cole’u yine bırakırdı. Tabii istediğinin Cole olduğu gibi bir yanılgıya kapılmazsa. Bunu yapmazdı değil mi? Bu kadar da gerzek olmasına gerek yoktu.En azından şu Lily denen kızıl kafalı çenesi düşük kız iyi bir arkadaştı. Ömür boyu onunla falan takılsa olmuyor muydu?

After Decisions (GAY)Where stories live. Discover now