ÇİLEK

259 18 58
                                    

Her şey bir çilek yüzünden bu ne ya!

Bir sabah telefonunun çalmasıyla uyandım. Yugyeom da benim gibi telefonun çalmasına uyanmıştı.
Arayan kişinin kim olduğuna bakmadan telefonu açtım.

''Alo?'' dedim.
''Günaydın gelinim.''
Duyduğum ses yüzünden şok geçirmiştim.

Yugyeom'un annesi arıyordu.
''Günaydın efendim.'' dedim. Konuşmama o kadar çok dikkat ediyordum ki (Korede büyüklerle konuşulan samimi olmayan bir konuşma tarzı var. Onunla konuşuyor.) Yugyeom bile merak etmişti.
Bana kaş göz yaparak ''Kiminle konuşuyorsun?'' dedi.
''Annenle.'' dedim ağzımı oynatarak konuştum sadece.

''Gelinim bir saat sonra size geleceğiz.''
''Kiminle gelceksiniz anneciğim?''
''Babanla.''
''Tamam anneciğim. Sabırsızlıkla bekliyorum sizi.''
Telefonumu kapattım ve hemen yataktan fırladım. Aynı anda öyle bir çığlık attım ki.

Yugyeom bana ''Sakin ol bebeğim. Alt tarafı annemle babam geliyor.''
''Sorun da bu zaten Yugi. Annenle baban geliyor ve ben hiçbir şey hazırlamadım. Sonra annen benim hakkımda ne düşün-''
Dudaklarını dudaklarima bastırarak konusmamı engelledi. Birkaç saniye sonra geri çekildi.
''Sakin ol bebeğim. Annem ve babam gelene kadar bir şeyler hazırlarız.''

Az da olsa rahatladım. (O öpücüğü ben de alsam ben de rahatlarım yani. *Yazarınız kendi kendine girdi. Help me!)

Hemen aşağı indik ve birşeyler hazırlamaya başladık.
Yugyeom'a ''Hadi çilekli cuplar yapalım.'' dedim.
Yugyeom bir şey demedi.
Dolabı açtım dün aldığım çilekler yoktu.
''Hassi*tir.'' dedim ama Türkçe.
Yugyeom ne dediğimi merak etmişti.
''Ne söyledin?'' dedi.
''Çilekler nerede?'' dedim sakince.
''Ben yedim.''
''Bravo şimdi ben ne yapacağım. Bu saatte de markete gidilmez ki böyle işin ben taa gelmişine geçmişine s*çayım.'' çok sinirlendiğim için türkçe konuşuyordum.
Yugyeom çok korkmuştu.

''Aşkım sakin ol.'' dedi.
''Nasıl sakin olayım Yugi nasıl ya! Sen pis boğazlık yapmasaydın şimdi çok güzel çilekli cuplarımız olacaktı. Hem ben anlamıyorum 3 kilo çilek nereye gitti? Nerene sığdırdın?!''
Çok sinirli olduğum için hala Türkçe bağırıp çağırıyordum.

''Aşkım sakin ol. Başka birşey yaparız.''
''Nah yaparız. Bu am*na ko*duğumun evinde ne var ki de yapıcaz?''
Yugyeom bana ''Terbiyeni takın.''
deyince bir şok oldum.
Dediklerimi anlamiş mıydı?
Hah tabi ya! Kuzenim bize gelmişti ve Yugyeom'a Türkce bir şeyler öğretiyordu. Demekki bunu da öğretmiş. Ah o kuzenimi bir elime geçirirsem kimse benden onu alamaz.

Bir an durdum ve ''Özür dilerim.'' dedim.

''Önemli değil. Hem o çilekleri ben tek başına yemedim.''
Karnını göstererek ''Bebeğimizin canı çekmisti.'' dedi.
''Yugi saçmalama. Senin karnında bebek olamaz. Herhalde 3 kilo çilek sende kafa yaptı. (Test edilip onaylandı. *Bu bölüm 3 kilo çilekten sonra yazılmıştır.)''

''Yoo hiç de bile!'' dedi.
Sonra evde bulduğumuz şeylerden bir şeyler yaptık. Neyse ki hem göze hem de mideye güzel görünüyordu yaptıklarımız. Sonra un savaşı yaptık.
Tam durduk ve üzerimizi değiştirecektik ki kapı çaldı. Ben de daha gelmelerine var diyerek kapıya baktım.
Bakmaz olaydım. Kayın annem ve babam karşımda duruyordu.
Bir de benim üstümün halini düşünün. Bana şaşkın şaşkın bakıyorlardı. Ben de onları içeri buyur ettim.
Yugyeom o sırada bana bir un fırlattı ki!

Kayın annem ve babam şoktaydı. (Siz de Bimde.😂)

Ben de onlara ''Kusura bakmayın. Buyrun içeri geçin.''
dedim. Hala şoktalardı.

Hemen mutfağa koştum ve Yugyeom'u kolundan tuttuğum gibi odamıza koştum. Hemen odamızdaki banyonun duşunu sıcak suya ayarladım. Su ısınırken Yugyeom ile ben acele acele üzerimizi çıkardık.
Ben hemen duşa girdim. Ben duştayken birden Yugyeom da girdi.
Ben hemen yıkanmaya çalışırken Yugyeom beni izliyordu. ''Hadi yıkansana annen bekliyor.''

''Seninle ilk kez duş alacağımız günün böyle bir zaman olduğuna şaşırıyorum.''

''Tamam hadi hadi!'' diye geçiştirdim.
Beni omuzlarımdan tutup duvara yasladı. ''Bana bak az sakin ol!''
''Tamam ama önce duştan çıkalım.''
''Beni hala dinlemiyorsun.''
''Tamam. Dinliyorum.''

''Annem benim öyle biri değildir anlayışla karşılar. Hem bizi çok sevimli bulduğuna eminim. Hatta şuanda babama 'Sen neden bana hiç mutfakta yardım etmedin?!' diye azarlayıp trip atıyordur.''
''Tamam bunu aşagı inince göreceğiz. Ama artık duştan çıkalım çok üşüdüm.'' dedim.
''Tamam.'' dedi ve hemen duştan çıkıp giyindik.
Salona geldiğimizde Yugueom ile çok güzel bir sarılma içindeydik.
Annesiyle babası kavga etmiş gibiydi.
''Anne tamam artık barışın. Baba sen de annemin kalbini al.'' deyip göz kırptı. Durum tam da dediği gibiydi.
Annesiyle babası bu yüzden kavga etmişti.
Tatlı bir sohbete dalıp gittik.

Merhaba arkadaşlar. Bölümün sonunu nasıl bitireceğimi bulamadım. Böyle değişik bir son ortaya çıktı. Benim Yugyeom'un annesi hakkındaki düşüncelerim böyle.

Siz de düşüncelerinizi bu satıra yazabilirsiniz.

Bir de satır aralarına yorum yapabilirsiniz. Komik şeyler hakkında ne düşündüğünüzü merak ediyorum.
Sizi çok seviyorum. 😘😚😙


Yugyeom İle Hayal EtWhere stories live. Discover now