Başlangıç - "NERİMAN"

14 2 1
                                    

'Kız kısmı dediğin-' ile başlayan cümlelerin ardına saklanarak zamanında bana çok çektirmişlerdi. Hemde bu 'zamanında' kelimesi parmaklarımın arasından bu satırlara kolaymış gibi sızsa da aslında tamı tamına içinde 50 yıl barındırıyordu. Çok fazla değil mi?

Şu an 55 yaşımdayım. Zihnimin arkalarına doğru gittikçe yaşadıklarım keşke hayal olarak kalabilseydi diye düşünürdüm. Yaşlandıkça geçmişimi unutmaya çalışırdım ama olmazdı. Saçıma inen beyazlar, yüzümdeki ve ellerimdeki kırışıklıklar buna izin vermezdi. En başında vicdanım yaşananları unutmama izin vermezdi.

Nerede doğduğum ya da büyüdüğüm önemli değil. Ben çok küçükken sanırım daha bebek beşiğindeyken başlamıştı bu acı. Dedem sırf eline biraz daha para geçsin diye doğduğum gün beni 10 yaşındaki bir erkek çocuğu ile kertmiş. Günümüz parası ile 6.000 liraya tekabül ediyor 'başlık param'. Anamın bundan haberi olmamış tabi düğün günü gelene kadar. Babam ise boyun eğmiş. Susma nedeni ise bu 6.000 liranın 1.500 lirasının ona kalacağıymış. Bunu da tabi çok sonradan öğrendim.

Kertildiğim adamın ailesi ben adet olana kadar beklediler. Adet olduğum zaman 15 yaşımdaydım. Güzel hayalleri olan bir genç kızdım. Doktor olmak isterdim. Okulumun en başarı öğrencisi bendim. Yani zekam doktor olmam için müsaitti. Ama buna izin vermediler.

İlk adet olduğum zaman 8. sınıftım. Neyin ne olduğunu bilmezdim. Erişmiş değildim. Büyümemiştim. Çocuk doğurmaya ya da evlenmeye hazır değildim. Öyle bir isteğim de yoktu bir çok yaşıtımın aksine. Ben 8. sınıfa gelene kadar bir çok kız arkadaşım okuldan alınmıştı ve istemedikleri insanlar ile evlendirilmişlerdi. Onlara çok üzülmüştüm çünkü onların benim gibi bir ailesi yoktu. Değil mi?

İlk adet olduğum güne geri dönersek... Dedem adet olduğumu öğrendiğinde daha sabahından okuldan kaydımı aldırmış, annemle de beni eve kapatmıştı. Bize tek söylediği şey "Akşam misafirimiz var. Hazırlanın."dı Bu misafir kimdir ya da necidir bilmiyoruz ama başladık hazırlanmaya. Dedem bana bir sürü yeni kıyafet getirmiş bir de. 2 yıl sonra ilk defa yeni kıyafetlerim olmuş nasıl mutluyum bir bilseniz? Annem de bunun sevinci ile beni bir güzel süsledi her şeyden habersiz. İkimizde gözlerindeki parıltı mutluluktandı ama bilemezdik o günün benim ölüm günüm olduğunu.

Akşama doğru yemekler yapılmış, sofralar hazırlanmış evde oturduk bekliyoruz. Dedemle, babam yan yana bir şeyler fısıldaşıyor ben de annemin dizinin dibinde bacağına sarılmış oturuyordum. Sonra kapı çaldı. Annem gidip kapıyı açtı, misafirler içeri girince hepimiz birden ayaklandık. Tek tek ellerini sıktık, selamlaştık, tanıştık.

İlk defa o zaman görmüştüm onu. 1.70 ya vardı ya yoktu. Simsiyah saçları, kara kaşları, kara gözleri ve artık tam oturmuş vücut yapısıyla karşımdaydı. Konuşma sırasında 38 yaşında olduğunu ve imamlık yaptığını öğrenebilmiştim o gün sadece. Evlilik konusundan tek bir kelime dahi etmemişlerdi ama o adamın bana bakışları çok ürkünçtü. Onunla fazla göz göze gelmemeye çalışmıştım o gün.

Daha sonra olaylar bu şekilde ilerledi ilerledi ve ben bu günlere geldim. Şu anda içimde ne yaşam sevincim var ne de beni hayata bağlayacak bir güç. Peki benim başıma gelenleri, benim yıllar önce attığım sessiz çığlıkları şimdi duymak ister misiniz?

Adım Neriman. Herkesten ve her şeyden soyutlanmış bir şekilde kendi başıma yaşadığım tek odalı bir evde oturuyorum. Yaşadıklarımın etkisi ile her gün beni daha çok mahveden bir sinir hastalığım var. Küçük yaşımda bir çok acı çektim. Bunları artık tek başıma kaldıramıyorum. Beni dinleyecek birisi var mı?

KIRKINCI YAŞWhere stories live. Discover now