THE END

5.4K 268 829
                                    

Arkadaşlar önce açıklama yapayım. Aslında final bu şekilde değildi, angst yazacağım zaman gerçekten 'kötü' bir sonla bitirirdim ancak birkaç şey fark ettim. Bir tane kitap ile aynı neredeyse konularımız. Ben yazmaya başlamadan önce kitabı okumamıştım ve yazara da zaten mesaj attım. Finali değiştirerek en azından ikimizi de zor duruma sokmadığımı düşünüyorum.

Okuyan herkesi alnından öpüp, kızıl kıyamet saçlarından sürüklüyorum jkflşdşsf

Ay bu da bittiiiii laaan :(

Çocuğum ölmüş gibi hissediyorum ya :(

Neyse :(

Okuyun hadi :(

Medya ile okuyun, çok duygusal amk kddkşe

(Roy Kim - It'd Be Good)


(Yazardan)

Taehyung yavaşça girdiği kütüphanedeki adım seslerini dinliyordu. Sessizlik o kadar hakim olmuştu ki, defterlerin yaprak sesleri, kalem hışırtıları ve silgi tozları etrafın güzelleşmesini sağlıyordu. Burayı seviyordu. İkinci evi gibiydi. Güvenlikçi adam ondan kart bile istemiyordu artık. Okuldan sonra buraya gelip kendisini dinlendirmek o kadar güzeldi ki Taehyung'a göre, ileride Jungkook ile burada ev tutabilirlerdi.

Aklına sevdiği küçüğü gelince adımları daha da hızlanmış, hızlı hızlı yürümeye başlamıştı. Ona göre Taehyung bir şairdi, Jungkook ise baştan aşağı şiir. Ona duyduğu şefkati, sevgiyi, merhameti kimseye gösterememişti, adı gibi biliyordu.

Bulundukları ve kimsenin göremediği sıraya doğru yaklaşırken duyduğu gülüşle yerinde durmuştu. Onu gülüşüne kadar ezberlemişti sarışın adam. Taehyung gülümseyerek ilerleyecekken bir kızın gülüş sesini duyması ile yerinde çakılı kalmıştı. Keseden atmaya hiç gerek yoktu, kızıl afetin küçük ve sıcak gülüşü etrafta duyulunca görünmeyen bir sessizlik içine işlemişti.

Arka rafa dolandı ve yavaşça ve birkaç kitabı sessizce yana itti. Kafasını görülen boşluktan hafifçe uzattığında gördüğü ikili ile gözlerini belertip açmıştı.

Lisa, Jungkook'un üzerindeydi ve onu öpmeye doyamadığı dudaklarından öpüyordu.

Taehyung zorlukla yutkunurken gözlerinin dolmaması için elini sıkmış, avuç içlerindeki terin kaşındırmasını göze almıştı.

Jungkook öptüğü kızın dudaklarından ayrılmış, gülümseyerek kızın saçlarını kenara itmişti. Bu kadar basit bir hareket Taehyung'un kalbini binbir parçaya bölmeye yetmişti.

"Hadi güzelim, git. Taehyung hyung gelecek şimdi. Gözükmeyelim ona."

Lisa kıkırdarken Taehyung üzüntüsünü unutup kızıl saçlı kıza çevirmişti bakışlarını. Ondan neden vazgeçemiyordu sevdiği adam? Niye onu bu kadar seviyordu, kendisini hiç sevmediği kadar?

Lisa son kez Jungkook'un dudaklarını öpüp, kucağından yavaşça inmişti.

"Onun kalbini kırma Jungkook. Ben Taehyung oppayı çok seviyorum, çok iyi birisi. Bu akşam ona anlat ve bizde rahat rahat ilişkimizi yaşayalım."

Lisa'nın fısıltılı sesi kulaklarına dolarken çenesi titremişti. Karakteri de iyiydi. Güzel gülüyordu ve en önemlisi, kadındı. Taehyung onun karşısında her zaman elbette kaybederdi.

library // taekook textingWhere stories live. Discover now