4.Bölüm

311 20 9
                                    




Tatlı sabah ışığı bugün kızdırıyor olmalıydı , gözlerini açınca yataktan fırlaması bir oldu ancak saat çoktan öğlen olmuştu geceden beri süren deliksiz uykusu iyice sersemlemesine yol açmıştı , hiç sesi çıkmayan telefonu sersemce parmaklarının arasında tutup incelediğinde arayan yada soran olmamıştı demek olmalıydı ki bugün merkezde baş dedektife ihtiyaç yoktu 

- Ah sıkıcı bir gün olacağa benziyor . Diye söylendi esniyordu ve aslında hypersomnia olmaktan korkuyordu hala üzerinde uykusuzluk çekiyormuş gibi çöken yorgunluk vardı . Günden güne bozulan uykusu direncini kırıyor ve bedenini biraz daha yıpratıyordu . Doktorunun yıllar önce verdiği ilaca neredeyse bağımlı hale gelmişti . Isoneric süreklilik gerektiren bir ilaçtı ama özel ve az bulunan türden sınırlı üretime sahipti , günü bir nebze iyi geçiyor ve mantığını yerine oturuyorsa sebebi de bu ilaç olmalıydı , başlarda gerek duymadığı için reçetesini bile kaybetmişti ama bir kere doktorunun ısrarıyla denediğinde ne kadar da haklı olduğu ortaya çıkmıştı 

Gördüğü onlarca tanınmayacak halde ceset , soruşturmalar ve aldığı akıl almaz kan donduran itiraflar kurbanların artık yakınları tarafından görmeye tahammül edilmeyecek eşyaları da dahil ; Kurbanlarla arasında sıkı bir bağ oluşturmuştu , kabuslarında onların çoğuyla konuşmuş hatta tuzağa nasıl da düştüklerini dinlemişti psikolojisi gördüğü tüm bu şeylerin etkisiyle gittikçe rüyadan çıkan gerçek kabuslara dönüyordu ama bu ilaç ,,, işte onun en yakın arkadaşlarından biri olma sebebi tam da bu noktaya başlıyordu . Isoneric esasen ismini hastanın baskın şekilde maruz kaldığı uykusuzluktan ve bahsi geçen karışımı harmanlayıp keşfeden doktorun isminden alıyordu . Yalnızca insomnia değil aynı zamanda psikolojik rahatsızlıkları olan hastalar için uygun görülmüş ve binlerce gönüllünün katılımıyla testlerden geçmiş aslında çok ta yeni olmayan bir ilaçtı . Söylenenlere göre tam olarak hastalığı ortadan kaldırmasa da içlerinde en etkili olanıydı uyku sorunu kabus korku ve halüsinasyonları en aza indiriyordu .                                                                                                         Jane çantasında sıkı dostunun yedeklerini taşımaktan gurur duyuyordu , bildiği üzere çevrede hatta belki de bu eyalette yalnızca kullanan tek hasta olma şerefine de sahipti 

Usulca ilerlediği çalışma odasının kapı kolunu kavradı , ihtişamdan uzak hatta boğucu atmosfere ve görselliğe sahip odanın genel itibariyle yapılma amacı da oldukça sıkıcıydı , eski dosyalar baş dedektife göz kırpıyorlardı , aslında özlenecek yada selamlaşacak halleri yoktu ama dedektif yaşlanmaktan biraz şikayet ediyordu eski heyecanı ve eski hevesi hissetmiyordu akademi günleri burnunda tüterken yaşlılık kriziyle baş etmek zordu 

Çalışma masasının arka solunda ki ahşap kasa anahtarını çıkartıp açtı tıpkı merkezde ki odası gibi dizayn edildiğinden buradayken de zihninden geçenler aynıydı . Kasanın üst rafı kişisel bölümdü , lise dönemine ait anılarını orada muhafaza ediyordu kolay pratik ve tedbirli .

Lise  albümünü çıkardı ve masasına oturup masa lambasını açınca fotoğrafları incelemeye başladı . Hemen hemen her fotoğrafta saçları doğal rengindeydi , okul zamanlarında kendisine çok yakıştırdığı sakin ama toplu örgülerini özlemişti . Eski fotoğrafın kalitesi iyi olmadığından çilleri belirgin olmasalar da o gününü anımsıyordu , üzerinde ki lacivert üniforması ise bir kaç beden büyüktü , herkesin onun hakkında farklı düşünmesine rağmen Jane aslında yoksul bir geçmişe sahipti . Çok daha öncelerinde ise oldukça kilolu olduğunu anımsıyordu hatta Patti'de bir kaç resim bile vardı ama Jane'de ki en net olanında Patti'nin okula gelmediği tek izin gününde alay eden sınıf arkadaşlarını anımsıyordu hala  , koruyucu Patti yokken onu nasılda hor görmüşlerdi hatta bir kızın çelme takınca burnunun zemine çarpıp bir saat boyunca kanadığını hiç unutmamıştı 

KuklalarDonde viven las historias. Descúbrelo ahora