"Koça yanık işte kızım, onunla daha fazla vakit geçirmek istiyor."

Henüz diğer kızlar ya da hocalarımız salonda değillerdi, erkekler kendi kendilerine atış yapıyorlardı. Baran attığı topu alıp geri döndüğünde göz göze gelmiştik. Ona yılbaşında aldığım formayı giymesi gözümden kaçmazken bize doğru yürümeye başlamıştı. "Selam kızlar. Bizi izlemeye mi geldiniz?"

Ben cevap vermezken Pelin ona neden burada olduğumuzu açıklamıştı.

"Madem buradasınız, siz de elinize top alın bari."

Oynamak istemememe rağmen bana uzattığı topu elime almıştım, belki 'yanlışlıkla oldu' ayağına yatıp topu kafasına atabilirdim.

Baran serbest atış çizgisinden atışını yaptığında ben de hemen ardından aynı atışı yaptım, ikimizinki de isabetliydi.

Baran onu taklit ettiğimi anlayıp sırıtmış, üçlük çizgisinin ardına geçmişti. Top fileden geçince ben de derin bir nefes alarak aynı yerden topu potaya gönderdim, her ne kadar girmeyeceğinden korksam da atışım isabetliydi.

Baran sırıtmaya başladığında kaşlarımı çatarak onu izlemeye başladım, potaya doğru koşmaya başladığında turnike atacağını düşünmüştüm ama o tüm gücüyle zıplayıp smaç basmıştı.
Ağzım irice açılırken kafamı yukarı kaldırıp potayla aramda olan mesafeye baktım. Asla böyle bir şey yapamayacağımı anlayınca elimdeki topla Baran'ın yanına ilerledim. "Bu hiç adil değil! Sen benden çok daha uzunsun."

Bir süre suratıma bakıp "Senin de beni kendinden uzak tutman adil değil ama ben bir şey demiyorum." dedi.

"Belki de uzak durmak istediğin için bir şey demiyorsundur." dedim ve topu eline tutuşturup Pelin'in yanına yürüdüm. Duygularını hiçbir şekilde belli etmiyordu. Ne seviyor gibiydi, ne sevmiyor. Gelip söyleyene kadar asla bilemeyecektim.

Diğer kızlar önde, Sevda hoca ve koç arkada spor salonuna giriş yaptıklarında erkekler atış yapmayı bıraktı ve biz de Pelin'le ayağa kalktık.

"Sevda hocam siz kızları alıp şu tarafa geçebilirsiniz."

Şarkı çalmaya başladığında biz de dans etmeye başlamıştık. Baran dans boyunca bir kere bile olduğum tarafa bakmamıştı ve bu beni deli ediyordu.

Artık bir karar ver Mira, bakmasını mı istiyorsun bakmamasını mı?

Dansa devam ederken, birden hava kararmıştı. Sevda hoca gidip ışıkları yaktıktan sonra da bir gök gürültüsü duyulmuştu. Şiddetli rüzgar olduğu da uğultulardan anlaşılıyordu.

Işıklar aniden sönünce herkes yaptığı şeyi bırakıp dışarı odaklanmıştı. Rüzgar yüzünden elektrikler kesilmiş olmalıydı.

Sevda hoca ve koç bir süre konuştuktan sonra "Çocuklar! Bugünlük bu kadar, yarın devam ederiz." deyip bizi serbest bırakmışlardı.

Soyunma odasından çantamızı aldıktan sonra Pelin'le bahçeye çıktık ama yağmur fazla şiddetliydi, o kadar rüzgar vardı ki kapüşonumu düşmemesi için elimle tutmak zorunda kalıyordum.

Koşarak ilerlerken "Abimin beni almaya gelmiş olması gerekiyor. Seni bırakabiliriz Mira." dedi Pelin.

"Hiç gerek yok, ben kendim giderim." dedim ama aslında deli gibi istiyordum. Bu havada eve gitmem çok zor olacaktı.

5 NUMARAWhere stories live. Discover now