planını ortaya çıkaracağım!

6K 460 834
                                    

When you've outgrown a lover
The whole world knows but you
It's time to let go of this endless summer afternoon
mesajdan gelen oylarla da farkla oylamayı deamus kazandı şekerlerim:**

---

Kar hala olağanca güzelliğiyle Hogwarts'ın etrafını süslerken öğrenciler için en azından derslere yoğunlaşmak daha kolay oluyordu. Son sınavlar Haziran ayının güzelim güneşli günlerine denk geldiği için sınavlara çalışmak ekstra çaba gerektiriyordu ancak soğuk havalarda Hogsmeade gezileri dışında doğru düzgün dışarıya çıkmıyorlardı bile.

Ve bundan en çok memnun olan ikili şüphesiz Dean ve Seamus'tı.

Gryffindor erkekler yatakhanesinde Neville, Harry, Ron'la paylaştıkları bu odada hepsinin kendilerine ait dört bacaklı yatakları vardı ama birbirlerine belli uzaklıkları bulunuyordu yatakların. Seamus ve Dean'ın ise yatakları birleştirilmiş, çift kişilik yatak haline getirilmişti. Geçen sene Dean'ın herkesin içinde dayanamayıp Seamus'ı öpmesiyle birbirlerine açılmış, bir senedir beraber uyuyorlar ve diğerlerinin "Az ötede sevişin be!" uyarılarına rağmen eh, pek ayıp şeyler yapmıyorlardı. Yani, onlar varken en azından.

Gün haftasonuna doğduğunda Seamus gözlerini açan ilk kişi oldu. Dün oldukça geç yattıkları için şimdi yatakhanede onlardan başka kimse kalmamıştı. Yatakta gerindi, göğsünün üzerinden onu sarmış Dean'ın kolundan kurtuldu ve uzanıp pencere önündeki gümüş sürahiden su doldurdu.

Sarıya dönük kumral saçları karmakarışık olmuştu ve üzerinde kazak olmasına rağmen üşüyordu, eh. Yapılacak en iyi şeyi yaptı ve tekrar yatağa girip kafasını Dean'ın göğsüne yasladı. Esmer olanın yumuşak kalp atışları kulağına doluyordu, kokusu her zaman büyüleyiciydi ve ne zaman göğsüne kafasını yaslasa hissetmiş gibi kollarını sırtına doğru sarıp onu daha çok kendisine çekerdi.

"Günaydın Güneş." diye mırıldandı Dean gözlerini açmadan ve Seamus'ın saçlarına çiçek kondurur gibi öpücüklerini bırakmadan hemen önce.

Seamus gülümsedi ve Dean'ın boynuna minik bir öpücük bıraktı. "Güneş böyle havalarda seni ısıtacak, sevgilim."

Sonra elleri birbirini buldu, daha çok bir parçanın otomatikçe diğerine kavuşmasına benziyordu. Ron ve Harry burada olsa yataklarına yastıkları fırlatır, gözlerinin önünde aşk yapmamalarını söylerlerdi, Dean düşüncesiyle sırıttı. Yatakta biraz daha aşağı kayıp suratını Seamus'ın suratının hizasına getirdi. Seamus'ın suratı yeni uyanmasına rağmen parlak ve sevecendi. Gözleri her zaman en soğuk anlarda bile ona sıcacık bakardı belki de onu Güneş yapan en büyük etkenlerden biri buydu. Diğeri ise Dean her zaman onun hayatına Güneş gibi doğduğunu, kalbini sıcacık yaptığını ve kendisinin sevilebilir bir adam olduğunu gösterdiğini düşünüyordu.

"Hangi havalarda olursak olalım, yanımda olduğun sürece sıcacık olurum sevgilim."

Sabahın köründe veya akşamın zifirisinde bile yanında olursa her zaman devam etmenin bir yolunu bulurdu çünkü. Dudakları birbirini buldu, aslında muazzam bir sabah sayılabilirdi.

Tabii, Ron'un yatakhaneye girip "Yıldım sizden!" diyerek onlara yastık atmasaydı.

Eh, biri size yastık atarsa bu bir savaşın başlangıcıdır. Haftada kaç yastığın tüylerinin etrafta uçuştuğunu söylesek büyük bir cezaya kalacakları kaçınılmaz olandı.

"ARKAMA GEÇ DEAN! BEN SENİ KORURUM!"

"YA! KISACIK BOYUNLA MI KORUYACAKSIN?"

"SEN KİME KISA DİYORSUN?"

Across The UniverseWhere stories live. Discover now