Bölüm 31

1.5K 48 22
                                    

Kızların giydiği kıyafetler

Hira;

Ve yine yine yine her sabah ben bu seslerle uyanmak zorunda mıydım ne güzel bugün okul yok şurada öğlene kadar uyuyayım ama yok ben hala daha yatakta yatarken kapının bir anda açılmasıyla yataktan düşemem bir oldu kapıya baktığımda içeriye giren ablamdı 

"ne var" dememle 

"kızım kalksana bu akşam istemem ve söz var ama sen anca yatıyorsun kalak yardımcı ol ayrıca senin kıyafetlerin hazır mı he" demesiyle gözlerimi devirdim ayağa kalkıp hemen onun önünde durdum ve konuşmaya başladım 

"sanırsın ben evleniyorum sen evleniyorsun senin için geliyorlar benim için değil o yüzden senin hazırlanman gerek hadi çık şimdi odamdan üzerimi değiştiricem" dememle onu arkasından itmem bir oldu yeter arkadaş bu ne bir gün birisine bir şey olur erken kalkarız bir gün birisi evlenir erken kalkarız birisi bir gün arar erken kalkarız tabi başımızın belası okulu unutmamak gerek ama kimsede Hira'yı düşünmüyor bu kız uyusun uykusunu alsın yok anca erken kaldırsınlar daha fazla kendi kendime düşünmeden banyoya gittim ve elimi yüzümü yıkayıp geri çıktım.Dolabımın karşısına geçip hemen elime geçeni giyip dolabın kapağını kapattım. Merdivenlerden inerken etrafa bakıyordum çok güzeldi söz filan hepsi bizim evde olacaktı o yüzden bu kadar telaş vardı bende hızlı bir şekilde mutfağa gidip baktım annem mutfakta yoktu sadece yardımcı vardı en iyisi ona sormaktı

 " annem nerede acaba " dememle oda bana cevap vermişti. Ben de hemen yukarı tekrardan çıkıp ablamın odasına girdim iste buradaydılar ablam beni görünce hemen bana döndü ve

 " Hira ablacım nasıl olmuşum" dediğinde bende ona

 "bence seni almayan kaynana yandı o yüzden merak etme alırlar seni " dememle gülmeye başlamıştık. İyi de ben bizim kızlara haber vermeyi unutmuştum kesin beni öldüreceklerdi hemen ablama donup

 " abla ben bizim kızlara haber vermeyi unuttum kesin beni öldürecekler " dememle ablam resmen 

" kızım sen nasıl haber vermezsin ay bak onlarsız da olmaz ki git çabuk haber ver gelsinler bize ama yanlarında gelirken de kıyafet alsınlar " hemen ablamın lafının bitmesiyle bende odadan fırladım ve kendi odama gördüm. Acaba kimi arasam bana az saydırırdı tabi ki de Eylül ama ya saydırırsa olsun hemen dua mı edip Eylül'ü aradım ve ilk başta yalakayla başladım.

"Benim biricik arkadaşım kardeşim iyisindir inşallah bir sıkıntın da yoktur bence de yoktur eee başka ne napıyorsun"

" kızım sen kafayı mı yedin bence yemedin Hira çabuk söyle ne istiyorsun" işte böyle hemen beni anlamışlardı.

" ya kardeş ben ablamın isteme şeyini size söylemeyi unuttum ama valla bizim de sonrada haberimiz oldu tabi bende söyleyemedim ama valla söyleyecektim neyse hadi kıyafetlerinizi alin bize gelin zaten bu isteme bide söz tabi güzel olmasanız da olur" dememle birlikte telefon suratıma kapanmıştı. Böyle yapması eve gelince ben seni çok güzel bir şekilde sevicem demekti benim de beklemekten başka çarem yoktu. Tamı tamına 1 saat olmuştu ve bizim kızlar ortada yoktu derken kapı çalmıştı hemen kapıya koşup açtım ve karşımda benim bir tanecik arkadaşlarım Mira, Eylül ve Deniz vardı hemen onları içeri alırken tabi sövmelerini unutmayalım onları da dinliyordum ama yapacak bir şey yoktu. 

Hemen benim odama geçtik ve hazırlanmaya başladık çünkü misafirler saat 16:00 da gelecekti ve şuanda saat 14:00 biz hazırlanana kadar bu vakit çok çabuk geçerdi o yüzden biz de bu saatte hazırlanmaya karar verdik. Hem erken gelmelerini biz istemiştik biraz daha göbek atmak için vakit olurdu Mira ve Eylül üzerlerini giymişlerdi bizde hemen Denizle giydik ve saçlarımızı kendimiz yapacaktık tabi bide makyajlarımızı. Ben kızların saçlarını Eylül ise makyajlarımızı yapacaktı hemen Mira'nın saçından başladım ben onun saçını yaparken Eylül'de Deniz'in makyajını yapıyordu buyuk bir uğraş sonucu hepimiz hazırdık. Kapımın çalmasıyla içeriye giren ablam olmuştu gerçekten çok güzel olmuştu hemen içeriye girip konuşmaya başladı

 " ya kızlar ben çok heyecanlıyım inşallah elime yüzüme bulaştırmam" demesiyle hemen gülmeye başladık iste ablam da böyleydi her şeye hemen heyecanlanan biriydi ablamın ellerini tutup onu sakinleştirmeye başladım

 " ablacım merak etme eğer seni almazlarsa ben bir şekilde seni evlendiririm evde kalmazsın yani" benim bunu dememle azda olsun ablamın heyecanı dinmişti. Biz burada benim odamda gülerken aşağıdan annemin

 "geldiler hadi aşağıya inin" demesiyle ablam tekrar dan heyecana kapıldı hemen onu tutup odamdan çıkardım ve yavaş yavaş aşağıya indik sanırsın evleniyordu alt tarafı söz ve kız isteme neyin şeyi ki bu anlamıyorum. Misafirler gelmişti iste en sevdiğim tarafta geliyordu kahve yapılacaktı ablam herkesin kahvesini yaptı ama eniştemin kahvesinin içine hiç bir şey atmadan gidiyordu onu son anda Eylül durdurdu

 "hop hop Başak abla geri gel geri hayırdır Başak abla nereye böyle bu kahvede bir şey eksik bunu hiç fark etmedin mi simdi sen bekle biz bu kahveyi söyle bir tatlandıralım" demesiyle kahveyi alıp buraya geldi ve eline ne geçerse kahvenin içine dökmeye başladı en sonunda

 " kızım yeter lan valla enişte mi öldüreceksin" dememle bırakmıştı tekrar ablama vermişti. Hepimiz içeriye giderken bende kamerayla onları çekiyordum ki anı olarak kalsın diye ablam kahveleri dağıttı ve yerine geçip oturdu bende heme  kamerayı enişteme çevirip onu çekmeye başladım ki kahve içerken nasıl gözüktüğünü kendisi de izlesin keşke çekmez olaydım çünkü eniştem ilk yudumu alır almaz püskürtmesi bir olmuştu tabi bizim kızlar durur mu durmaz hepsi gülmeye başlamışlardı. Ama gerçekten de çok komikti eniştem zar zor o kahveyi bitirmişti ve üstüne 2 bardak su içmişti ama bitirdiğini de değmişti babam sonunda ablamı vermişti ve yüzükler takılacaktı herkes ayağı kalkmıştı ben kamerayla çektiğim için yüzük tepsisini Mira tutacak ve para alacaktı tepsiyi Mira tutmaya başladı tam eniştemin babası kurdeleyi kesecekken Mira konuşmaya başladı

 "amca makas kesmiyor biliyorsun makas kesmezse bunların da yüzükleri takılmaz o yüzden eller cebe" demesiyle herkesi güldürmüştü ve bende bu anı kameraya alıyordum. Eniştemin babası cebinden 100 TL çıkarınca Mira tekrardan konuşmaya başladı

 " amca bu ne ya valla bak düğünde kapıda sizden daha fazlasını isterim o yüzden şimdi verin" demesiyle eniştemin babası cebinden 200 TL çıkardı ve tepsiye koydu. Mira memnun olmuştu ve 

" hadi kes amcacım makas bir daha bozulmadan önce" demesiyle kurdele kesilmişti ablamla eniştem büyüklerin ellerini öpüyordu ama ben daha daha kamerayla onları çekiyordum. En sonunda kamerayı bırakıp etrafıma baktığımda bizim kızlar ortadan kaybolmuşlardı kesin mutfağa gitmişlerdir. Hemen mutfağa doğru gittiğimde gözlerime inanamadım Mira sarmaları midesine indiriyordu Eylül kurabiyeleri Deniz ise pastayı yiyordu. Hemen mutfağa girip 

" kızım siz ne aç insanlarsınız yedikçe doymuyorsunuz az yeter yemeyin Mira yavrum al tencereyi istersen önüne öyle ye arkandan ağlamasın" dememle Mira tencereyi almaya kalkıştı gerçekten bir insan sarma aşığı olabilir miydi ya tabi bizim Mira'dan bahsediyorsak eğer evet olurdu. Hemen onları mutfaktan çıkarıp içeriye götürdüm ve masaya oturttum bende anneme yardim etmeye başladım. Sonunda her şey bitmişti erkek tarafı gitmişti ve yarin için çeyizlik bakmak için sözleşmişlerdi tabi buna kızlarla biz de dahildik daha fazla burada oturmak istemediğimiz için kızlarla birlikte benim odama çıktık ve üzerimizi değiştirmeye başladık en sonunda makyajımızı silip yatağa girdim ortaya ben yattım kızlarda yanıma yattı ve güzel bir şekilde uykumuzun gelmesini bekledik ama beklememize gerek kalmadı ve uyku bizim kendine doğru çekmişti.

Hayaller Doğru: LiseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin