Ege de gelince masamız tamamlanmıştı. Melek ara sıra diğer masalara gidiyor, arkadaşlarıyla sohbet ediyordu. O yokken kesinlikle kendimi daha rahat hissediyordum.

Melek coşkuyla bizim masaya gelip "Bu gece büyük bir sürpriz varmış. Dev ekranda gösterilecekmiş!" dediğinde saçma sapan bir şey olduğuna emindim.

Hareketli şarkılar çalmaya başlayınca yerimde sallanmaya başladım. Ege bana bakıp "Dans edelim mi?" dediğinde gülümseyerek kafamı salladım ve beni dans eden diğer insanların arasına sürüklemesine izin verdim.

Selin olduğunu bildiğim kız yanımızda durup "Mira? Ege? Eğleniyor musunuz?" deyince ağzım şaşkınlıkla açıldı. Kim olduğumuzu bilmesi ikimiz de şaşırmıştı.

"Adımızı nereden biliyorsun?" diye soran Ege'ye "Ben bilirim." diye yanıt verdi ve bana göz kırparak yanımızdan ayrıldı. Parfüm kokusu tanıdık gelmişti. "Korkutucuydu." dedim.

İlerleyen saatlerde Melek'in Baran'a yakınlaşmalarını gördükçe deli olduğum için masada duran içkilerden birini içtim. Poyraz "Yavaş Mira." deyip elimdeki bardağı kenara bırakınca "Bünyem kuvvetli benim." dedim ama yalandı.

"Annene ne diyeceğiz?"

"Hemen uyurum, bir şey anlamaz. Azıcık içeceğim zaten." dedikten sonra bir bardak daha içtim.

Baran, Melek'in anlattığı şeyleri dinlemeyi bırakıp sonunda bana bakabilmişti. Elimdeki bardağı görünce "Sevdiğini bilmiyordum." dedi.

"Sevmiyorum zaten." deyip bir yudum daha aldım. Sizin fingirdeşmelerinizi görmek istemiyorum sadece, o kadar.

Elimdeki bardağı bitirdiğim sırada Selin ekranın önüne geçip "Artık sürpriz vakti geldi diye düşünüyorum. Görünce siz de çok şaşıracaksınız. Hele bu bahçedeki bir kişi, böyle bir şey olduğunu öğrenince acayip şaşıracak." deyince herkes meraklanmıştı.

Ekranda bir video belirmişti. Henüz başlatmamışlardı ama ben ne olduğunu çok iyi biliyordum. Kalbim hızla atmaya başladığı sırada video başladı. Ege'ye baktığımda suratında endişe vardı.

"Ege, konuşmamız lazım. Acil." diyen sesim duyuldu koca bahçede. Masadakilerin bana baktığını biliyordum ama onlara bakacak yüzüm yoktu. Baran, kendisini sevdiğimi öğrenecekti. Melek, sevdiği çocuğu sevdiğimi öğrenecekti. Poyraz, sevdiği kızın başka birini sevdiğini öğrenecekti.

"Dinliyorum."

"Ben...Baran'dan hoşlanıyorum." Sesim bahçede yankılandığında büyük bir uğultu oluştu. Elimdeki bardak masaya düşmüştü.

Bacaklarım güçsüzleştiğinde masaya tutundum. İnsanların gülüştüğünü duyabiliyordum.

Ege devamınında olacakları bildiği için hızla öne atılıp "Kapatın şunu! Kapatın!" diye bağırdı. Onu daha önce hiç bu kadar korkutucu gördüğümü hatırlamıyordum. Videoyu açan kişi de korkmuş olacaktı ki devamı duyulmadan kapatmıştı.

Poyraz elinde tuttuğu bardağı sıkarak kırınca gözlerimdeki yaşlar süzülmeye başladı ve evin içine doğru koştum. 9 yaşımda sınıfın ortasında altıma yaptığımda bile bu kadar utanmamıştım.

Ege yanıma ulaşınca beni kendine çevirip "Şşt! Sakın ağlama!" dedi ve bana sıkıca sarıldı. Birkaç saniye öyle durduktan sonra beni evin boş bir kısmına çekti ve "O pislikler için asla ağlamayacaksın! Hepsi hasta, farkında değil misin? Sırf bunu millete göstermek için parti düzenlemişler. Tek dertleri senmişsin! Alt tarafı birini seviyorsun, bunu skandalmış gibi gösteren insanlar için ağlamanın hiçbir anlamı yok!" dedi.

5 NUMARAWhere stories live. Discover now