•••

Sabah yatağımda uyanmıştım. Anlaşılan Poyraz beni evime kadar taşımıştı. Bir ara teşekkür etmem gerekiyordu.

Aynaya baktığımda gözlerim kıpkırmızıydı. Sebebini hatırlayınca tekrar ağlayasım gelmişti ama daha fazla ağlarsam gözlerim patlayacak gibiydi.

Tüm günü Nutella yiyerek, pijamalarımla televizyon izleyerek geçirmiştim. Poyraz arayıp nasıl olduğumu sormuştu, iyi olduğumu söyleyerek geçiştirmiştim. Baran da mesaj atmıştı ama hiçbirine cevap vermemiştim.

Baran: İyi misin? Dün gece neden bir anda yok oldunuz?

Baran: Poyraz zorla mı götürdü yoksa?

Baran: Bir şey yapmadı sana, değil mi?

Baran: Endişelenmeye başlıyorum.

Bir kez aramıştı.

Baran: Cevap vermezsen evine gelirim. Ciddiyim.

Gerçekten yapacağından korkup kısaca cevap verdim.

Ben: İyiyim. Daha fazla sık boğaz etmezsen sevinirim.

•••

Bahçeye adım attığım an Poyraz'ın yanıma geldiğini gördüm. Bahçede ondan başka kimse yoktu.

"Ne yapıyorsun bu soğukta dışarıda?" diye sordum montuma iyice sarınırken.

"Seni bekliyordum. İçerde konuşalım."

Merdivenlerden çıkıp okulun içine girdiğimizde ısınmaya başladığım için montumun önünü açtım.

"Dün iyi olduğunu söyledin ama sesin kötü geliyordu."

Etrafa bakıp "Şey, duygusal bir dönemden geçiyorum. Önemli bir şey değil yani." dedim.

"He, o zaman tamam."

Baktığım tarafta Baran ve Melek'in konuştuğunu görünce nefesim kesildi. "Poyraz, benim sınıfa gitmem gerek"

"Ben de sınıfa gideceğim." deyince beraber yukarı çıktık. Kendimi adeta sınıfa atmıştım. Henüz çok az kişi geldiği için kendimi daha rahat hissediyordum ama ağlamamak için zor duruyordum. Sevdiğim çocuk, cumartesi gecesi öpüştüğü kızla konuşuyordu.

Ders boyunca onları düşünmemek için Ege'nin anlattığı komik şeylere güldüm, defterime bir şeyler çizdim, gizlice telefonumla ilgilendim ve saçımı ördüm. Teneffüste sınıftan dışarı çıkacakken Baran'la karşılaştım.

"Mira? Çıldırttın beni dün. O kadar mesaj yazdım ve tek yaptığın beni terslemekti."

"Poyraz zaten benimle fazlasıyla ilgilenmişti, bir de senin ilgilenmene gerek yoktu." dediğimde aramıza bir soğukluk girdiğinin farkındaydım. Benden birkaç adım uzaklaştı. "Bu arada, artık fizik dersi almak istemiyorum."

Gözlerindeki saf şaşkınlığı görebiliyordum. Nedenini sormak istediğini biliyordum ama soğuk haline dönüp kafasını yavaşça aşağı yukarı salladıktan sonra sınıfına doğru ilerledi.

Ağlamamak için her şeyi yaparken Melek beni gördü. Surat ifademin duygularımı ele verdiğininden emindim. "Mira? Bir şey mi oldu? Hem neden o gün haber vermeden gittiniz? Kardeşim kötü hissettiğini söyledi ama gerçek sebebinin o olmadığına eminim." Kafasını sağ tarafa çevirdiğinde koridorda ilerleyen Baran'ı gördü. "Cumartesi gecesiyle ilgili bir şey mi konuştunuz?"

"O gün gerçekten kötü hissettiğim için gittik ve hayır, Baran'la cumartesi gecesi hakkında konuşmadık."

"Peki detayları bilmek istemiyor musun?" dedi hevesle.

5 NUMARATempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang