SİNEK

26 1 0
                                    

Çayının içine düşen sineğe bakıyordu. Sinek, aralıklarla kanatlarını çırpıyordu ama çabası beyhude idi. Çay kaşığı ile onu kurtarmak istedi. Daldırdı kaşığı ve sineği masanın üzerine bıraktı. Bir can kurtarmıştı, sevinçliydi.

-İstasyon musun be, oynasana!

Birden sıçradı. Taş oynaması lazımdı. Sırasını savmak için rastgele bir taş oynadı. Gözü sinekteydi. Sineğin, ıslaklığın verdiği ağırlıktan dolayı uçamadığını, sadece masanın ortasına doğru yürüyebildiğini görüyordu. Ama onun eskisi gibi uçacağını biliyordu. Keyiflendi, sandalyesinde gururla gerinerek:

-Usta, bana bi kahve! Bol köpüklü olsun, dedi.

Der demez, karşısındaki ortağı pis pis gülerek taşını masanın ortasına sertçe vurdu, bitmişti. Okey istekaların hepsini müthiş bir el çabukluğuyla yıktı. Taşlar etrafa dağıldı. Sinek? Sinek ne olmuştu? Aramaya koyuldu. Çok geçmeden buldu. İstekasının arkasına yapışmış, cansız bir vaziyette idi.

Yüzü düşmüştü.

Masadan hiddetle kalktı. Tek kelime etmeden paltosunu giydi. Arkadaşlarının şaşkın bakışları arasında kahvehaneyi terk etti.

SİNEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin