BANA SEVMEYİ ÖĞRET KORE

Bölüm 2

Asu'nun ağzından; (Ya Eun)

Ga yeon (buse) yanımıza kızarmış elleri yanağında döne döne gelince joon seo (Beyza) ile iki saniye bakışarak ona tuhaf bakışlar attık dönerken dengesini kaybedip topallayınca gülerek kalktık ve yanına gittik.

''Noldu? Ne bu halin?'' dediğimde joon seo gülmeye başlamıştı bile.

''Hiiiiiiç. Birazcık randevulaştık'' Dediğinde joon seo ile aynanda ''Nee!! Randevulaştınız mı?'' Diye bağırdık. Bunu türkçe bağırmıştık. 

Eve giderken anlatıcağını söyleyince joon seo ile hızlıca çantalarımızı alıp yanına geldik.

***  (25 dakika sonra) ***

Eve vardığımızda hızla çantamı fırlatıp kendi odama çekildim. Ga yeon ve joon seo aynı odada kalıyorlardı. Neden mi? Çünkü ben düzen hastası bir psikopattım ve onlar dağınıkdı. Odalarından uzakta yaşıyordum (ndjedjd yazar çıldırıyor)

Buse chen'ine kavuşmuştu şimdi sıra joon seo (Beyza) ve bendeydi.

bunları düşünmeyi keserek gözlerimi müthiş kungsoo'lu hayallere kapadım.

*

Sabah odamın kapısına öküz gibi vuran Joon seo ve öküz gibi bağıran ga yeon'a söverek uyandım. Baya korkudan uyanmıştım. 

''Asuuuuuuuğ Uyaaaaaaaağn'' Diyerek üzerime zıpladıklarında onları def etmeye çalıştım ama sivri sineğin ısırması gibi bırakmıyorlardı.

en sonunda onları geğirmekle tehtit ederek üzerimden çektim.

 2 gündür kendimi mutsuz hissediyordum. Çünkü kyungsoo'ya iftira atılmıştı Sapık ve fanlarına yan gözle baktığı hakkında yalan haberler her yeri doldurmuştu.

Şuan çok kötü olmalıydı haber çıkalı 1 hafta olmuştu. Bunu düşünmeme izin vermeyen iki arkadaşlarım tekrar beni yerde kollarımdan sürükliyerek mutfağa götürüp el birliği ile kaldırarak sandalyeye oturtmuşlardı. masaya kafamı tekrar koyduğumda ise joon seo'dan aldığım cimcik le mecburen uyandım.

yemeğimizi yedikten sonra bir kaç mimari yapılara okul için bakındım. 

*

saat akşama yaklaştığında zorla evden çıkıp barımsı bir cafeye gittik.

Gittiğimizde arka tarafta chen,kai,sehun ve suho'nun olduğunu görünce direk jBeyza ile buseye bakındık. (Artık isimleri türkçe yazayım karıştırmayın)

Ben ve beyza bizimkiler olmadığı için üzülmüştük. Biz de çaprazlarına oturduk chen ve suho bir konu hakkında konuşuyorlardı buseyi daha görmiyen cheni gözetliyen buse ise fazla dikkat çekiyordu. Bıkkınlıkla ''Ben lavaboya gidip geliyorum'' Dediğimde kafalarını salladılar. Ben masadan kalkarken beyza busenin kafasını kendine çekip ''Sakin ol kızım fazla dikkat çekiyorsun'' Dediğini duymuştum.

Lavaboya bakmadığım için benzer kapıdan girdiğimde yangın merdivenlerine çıktığımı fark ettim. Kendime sövüp geri dönecek iken bir iç çekiş duydum. merdivenlerden aşağı baktığımda aşağı katta oturup yüzünü gömmüş ağlayan birini görmemle hızlıca merdivenlerden sessiz olmaya çalışarak indim.

Yanına gittiğimde sesi kesildi, geldiğimi fark etmiş olmalıydı. ''Hey! İyi misin?'' Diyince kafasını hafif kaldırdığında kendi öksürüğüm ile boğuldum ve öksürmeye başladım. Yüzünü silip ayaklanarak sırtıma vurunca gözümden yaş geldi.

Bu- Bu oydu. Hayallerimdeki adamdı.

''Bence ben sana sormalıyım iyi misin?'' Dediğinde onayladım. Heyecandan dilimi yutmuştum.

Geri yerine oturunca bende yanına oturdum ''Çıkan haberlerin yalan olduğunu biliyorum buna üzülüyorsun değil mi?'' Dediğimde onayladı.

''Ben Exo-L lere öyle bir şey yapmam eğer hoşlandığım biri varsa söylerim eğer utanıyorsam kai'yi yollarım. Neden beni 5 yıldır tanımalarına rağmen bana inanmıyorlar'' Dediğinde koluna dokundum. 

''Herkes için konuşma bence biz sana inanıyoruz'' Dediğimde yanağında oluşan tebessüm bir kaç dakikalık organlarımın soluksuz kalıp iflas etmesine sebep oldu.

Bende gülümseyerek ''Üzme kendini. Seni her zaman seven exo-l'Ler var kimse yoksa bile ben ve 2 arkadaşım var hele biri zaten sizin tam psikopatınız yani merak etme herkes vazgeçse o vazgeçmez'' Dediğimde bu bahsettiğim şahıs beyza oluyordu

Bunu duyduğuna sevinen kyungsoo'nun birden beni kendine çekip sarılmasıyla tamamen nefes almayı kesmiştim. Ama bu öldüğümden değil beni fazla sıktığındandı.

omzuna vurduğumda anlamış salmıştı. Gülerek öksürdükten sonra bir kaç dakika gülümseyerek bakıştık.

Buse'den Devam

Beyza'nın zoru ile ben bakmıyordum ama chen beni hala görmüyordu. Sinirden çatlamak üzere idim. Neydi bu kadar önemli olan konu kyungsoo meselesi mi? Sanmıyorum neden gülerek konuşsunlar

''Ya beyza bakmıyor mu hala ya''dediğimde olumsuzca yanıt verdi.

''Off''Dediğimde sinsice bana dönmesiyle aklında tilkilerin gezindiğini anladım.

''Ne? o bakışlarına göre kafanda bir şeyler dönüyo'' Dediğimde sırıtarak kafasını onayladı.

''Bak şimdi ben çıkıcam tamam mı tam geri içeri geldiğimde yanlarında iken sana seslenip önemli bir şey olmuş gibi davranıcam bekle beni burda'' Diyerek fırlayınca gözlerim pörtledi. Sen ne ara düşündün de harekete geçtin deli.

Dışarı fırlayıp telefonu kulağına ''Efendim'' Diyerek çıkması ile gözlerimi gene chene diktim.

Beyza 5 dakika sonra içeri telefonla girip kapıdan bana seslenince ''Ga Yeon çabuk buraya gel'' Dediğinde chen ve suhonun bakışları bize dönmüştü. Ben görmezden gelip elindeki telefonu aldığımda kısık sesde çalan exo şarkısı ile gülmeye başladım. Aslında konuşmuş numarası yapmıyor exo şarkısı mırıldanıyordu.  Nefesim kesilircesine güldükten sonra arkamı döndüm bir süre öyle durdum.

Konuşuyor sansın diye. Allahım şu halimize bak hepsi chen için.

Bir 5 dakika da ben konuştuktan sonra 

müziği kapatıp içeri girerken karşıdaki kapıdan da asu arkasından da gözlerimi pörtleticek kyungsoo'yu görünce hemen bakışlarımı asuya çevirdim.

İkimiz de hızla masaya gidince benim telefonumla oynayan beyza aynanda hızla gelen biz yüzünden korktu. ''Sakin olun ya bir şey yapmadım'' Diyince gülerek asuyla birbirimize bakıp aynanda ''Dökül'' Dedik.

Beyza ikimize de mal mal baktı. Beni biliyordu kyungsoo'yu görmemişti.

''Arkasından kyungsoo çıktı''Dediğimde asu da

''Chen ona bakıp mutlulukla gülümsüyordu '' Dediğinde beyza ve ben ''NE?'' Dedik. İkimizde arkamıza baktığımızda kai de dahil masadaki her üyenin bize baktığını fark ettik.