Yine loncadaydım. Yine oturuyordum. Yine kavga izliyordum ve yine kirayı düşünüyordum.
Natsu, Lisanna ile konuşacağını söyledi ve gitti.
Ben görev tablosunun yanında, Lisanna ve Natsu kapının önünde duruyorlardı.
Onları görüyor fakat duyamıyordum.
Biraz sohbet ettikten sonra Natsu yere bakmaya başladı ve kızardı.
Evet kızardı.
Lisanna şok geçirmiş gibi bakıyordu.
Yavaşça Natsu'ya yaklaştı, dudaklarından...
Ö-öptü?!
Herkes şok geçirmiş gibi bakarken onlar birbirlerinin tadını çıkarıyordu.
Titremeye başladım.
Kollarımı masaya koyup kafamı ortasına koydum. (Sınıfta uyuma pozisyonu bir nevi)
Ağlayacaktım ama Natsu'nun görmemesi lazım.
Bir el omzuma dokundu.
Jubi bana üzgünce bakıyordu.
Natsu'yu sevdiğimi tek Jubi, Erza, Mira ve Levy biliyor.
Jubi'ye tebessüm edip çantamı aldım.
Gidecekken Natsu eliyle omzuma dokundu.
Döndüğümde "Nereye gidiyorsun?" Dedi.
Tebessüm edip "Rahatsızlandım, göreve gidemeyeceğim. Lisanna ile gidersin" dedim göz kırparak.
Kocaman gülümsemesiyle "Aye!" Dedi.
Kafamı aşağı eğdim.
Gülümsedim.
Dolan gözlerimi görmemesi için gözlerimi kapatıp gülümsedim.
En hızlı adımlarımla eve gidiyordum.
Eve girdiğimde Jubi ve Levy oturmuş beni bekliyorlardı.
İkiside buruk bir gülümseme takınıyordu.
Daha fazla tutadığım göz yaşlarım serbest kaldı.
Jubi ve Levy gelip sırtımı okşadılar.
Ağlamam son bulunca koltuğa geçtim.
Natsu'nun yattığı koltuğa iyice sokularak uyudum...
1saat sonra
"Sus Juvia! Duyacak."
"Ama haksız değilim Levy. Natsu eninde sonunda Lisanna ile çıkacaktı"
Hafif bir ses çıkarınca ikiside dikleşip oturdu.
"Kızlar."
Oturup dikleştim.
"Hadi gezelim"
Yarım saat sonra
Çarşıda geziyorduk.
Etrafa bakıyordum.
Bu alışveriş Natsu'yu unutmamı sağlayacak.
Yandaki birşeyler satan adama baktım. Çok güzel kolyeler vardı. Kolyelere bakarken yanımda duyduğum ses ile sağımaa döndüm.
Natsu Lisanna ile kolye bakıyordu.
Önüme döndüm.
Ciğerlerimden gelen hıçkırığı belli ki duymuştu.
