Bölüm 40

10.6K 422 150
                                    

Gözlerimi açtığımda Yavuz'un hala uyuduğunu gördüm. Onunla uyanmayı o kadar özlemiştimki. Onu izlemeye başladım. Dağınık saçları beyaz tenine o kadar güzel yakışıyorduki. Hafif aralık dudakları ayrı bir tatlılık katıyordu sevdiğime.

Parmaklarımı yüzünde gezdirmeye başladım. Dokunuşumdan arada Kıbırdıyor, kaşıyordu yüzünü. O kadar tatlı duruyorduki onu öpmemek için kendimi zor tutuyordum. .

Usulca kucağına sokulup, beline sarıldım kollarımı. Çıplak teni terlemiş hafif nemli ve sıcaktı. Boynuna gömdüm yüzümü. İçime derin derin nefes çektim. Ciğerlerime dolmasına izin verdim büyüleyici kokusunun. O kadar canım kaynıyorduki her hareketine, her duruşuna. Bir insan bu kadar kendinden çok severmiydi birini aklım almıyordu.
Ben onu kendimden, herşeyden çok seviyordum.

Kollarını bedenime sardığını hissettim. Oda uyanmıştı. Boynumdan büyük bir nefes çektiğini hissettim içine. Tenimin, bütün vücudumun ürperdiğini hissettim.

Kafamı kaldırıp yüzüne bakmaya çalıştım. Gözleri kapalı hafif gülümsüyordu. Hala uykulu olduğu her halinden belliydi. Sabaha karşı uykuya dalmıştık İkimizde. İçerideki güneş ışıklarına bakılırsa öğleni geçiyordu.

Kalkmaya çalıştım kucağından. O kadar sıkı sarmıştıki kollarıyla bir milim yerimden oynayamıyordum.

Yavuz bıraksana.

Bir anda kendimi altında buldum. Boynuma küçük öpücükler konduruyordu.

Karnım aç benim.

Bir anda durdu. Yavaşça üzerimden çekildi. Yavaşça doğrulup yataktan inerken bana doğru atıldığını gördüm. Hızlı bir şekilde inip kaçtım.

Kahkaha atıyordu arkamdan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kahkaha atıyordu arkamdan. Kapının önünde durup onu izlemeye başladım. Beyaz çarşafın arasında nefes kesici görünüyordu. Ama açlık daha baskın geliyordu.

Gel buraya.

Hayır.

Kapıdan çıkıp mutfağa doğru ilerledim. O kadar mutluydumki durup durup kendi kendime gülümsüyordum. Dün gece yaşadıklarımız aklıma geldikçe bedenime bir ateş basıyordu. Utanç bedenimi esiri altına alıyordu.

Çayı demleyip omlet yapmaya başladım. Dolapta herşey ince ince düşünülmüş herşey yerli yerindeydi. Hazır kahvaltılıkları masaya doldurmaya başladım. Arada omlete bakıyordum. Bazen ağzıma zeytin yada peynir atıyordum. Gerçekten çok acıkmıştım. Bir hayli iştahım açılmıştı.

Bir anda üzerimde gözler olduğunu hissettim. Kalbimin atışına ve o eşsiz kokusuna bakılırsa Yavuz buradaydı ve kesin beni izliyordu. Yavaşça arkamı döndüm. Tam tahmin ettiğim gibi.

Üzeri hala çıplaktı.

Hadi git giyin. Ekmek alacaksın. Herşeyi düşünmüşsün ama ekmeği düşünmemişsın.

TUTSAK 2 "Aşkın Esiri" (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin