1☯

40 10 38
                                    

Luke, havaalanından çıktı ve telefonunda parmaklarını hareket ettirmeye başladı.

Luke: hey Cal, ayarladığın çocuğun ev adresini atsana 

Calum: bilmiyorum 

Luke: sormayı deneyebilirsin çünkü burada öylece dikilmiş duruyorum

Calum: al bu numarası kendin sor bebeğim 

Calum: *kişi*

Luke: tekrardan sağ ol dostum

Karnın gurultusu ile irkilen sarışın çocuk etrafında gördüğü birkaç kafeden birine yöneldi. Açlığı yeni ev arkadaşı olacak çocuktan daha önemliydi elbette.

Tek bir vişneli cheesecake yerine üç tane söyleyince garson kız garipser bakışlarla Luke'a bakmıştı. Ne de olsa tek başına kim üç tane cheesecake yerdi değil mi?

Luke, yapabileceği şeyleri düşünmeye başladı. Kafe camından dışarıya bakarken aklına kalacağı evin sahibine mesaj atması ve konumu alması gerektiğini hatırladı. Aksi takdirde geceyi sokakta geçirmek zorunda kalırdı.

Ve bunu kesinlikle hiç istemezdi.

Luke: Selam! ben Luke, bir yurdışı gezisinde kalacak yere ihtiyacım vardı ve arkadaşım Calum senin evini ayarladığını söyledi. Şu anda hava alanı yakınlarında bir kafedeyim. Rica etsem evin konumunu atabilir misin?

Michael: adamım ne bu resmiyet 

Michael: şu an evde değilim bu gün geleceğini bilmiyordum 

Michael: etrafta biraz oyalan sonrasında seni gelip alayım ya da eve gidersin

Luke: tanrı aşkına hiç bilmediğim bir şehirde nasıl oyalanabilirim?

Michael: sanırım bilmiyorsun

Michael: gezmenin zevki kaybolduğunda ortaya çıkar.

Önündeki birkaç saat daha buradan ayrılacağını sanmıyordu. Sadece burada oturup düşünmek, dışarıyı, o yoğun insan akışını, izleyerek durmak istiyordu. 

Öyle de yaptı. Yaklaşık üç saat kadar orada sadece oturdu ve etrafı izledi. Nasıl bir çılgınlık yapmıştı? Hiç bilmediği bir yere ani bir kararla gelmişti ve evinde kalacağı kişiye nasıl güvenebilirdi? 

Eğer normalde olsaydı; soy ağacını çıkarabilecek kadar araştırırdı ama şu gibi bir durumda yapabileceği başka bir şey kalmadığından ani bir karar ile iki gün içerisinde bilet almış ve kalacak yer ayarlamıştı. Bunu bu kadar kısa sürede yaptığına kendisi bile zor inanıyordu çünkü aylarca uğraşmasına rağmen ayarlayamadığı geziler olmuştu.

Neden o da bilmiyordu, bu kadar küçük sebeplerin birleşip bir köprü oluşturarak onu buraya getirmesinin bir tesadüf olduğunu düşünürdü eğer tesadüflere inansaydı. Tam tersine bunun bir kurmaca olduğunu bile düşünmüştü ama kim bu kadar örgütlenerek onunla uğraşır ki?

Burada oturmaktan sıkıldığını fark ettiğinde 'acaba o çocuğun dediği gibi kaybolsa mıydım?' diye düşünürken cebinden gelen titreşim cevaba karar vermesini engelledi.

Michael: eve geçiyorum neredesin?

Luke: bilmiyorum, sen konum at ben giderim

Michael: *konum

Michael: posta kutusunu kenara kaydır arkasında delik gibi bir yer var anahtar orada

Luke: peki, teşekkür ederim

Yediği ve içtiği şeylerin parasını ödedikten sonra Luke, kapıdan çıkarak hızlı adımlarla kaldırımda yürürken boş bir taksi bulmayı umuyordu. Ve umduğu gibi de oldu. Yavaş yavaş ilerleyen taksiye el kol hareketi yaparak yanına gelmesini sağladı. Adresin neresi olduğunu ve tam olarak nerede olduğunu bilmediğinden direk olarak konumu göstermenin iyi fikir olacağını düşündü.

"Sanırım buralardan değilsin." diye sohbet başlatmaya çalıştı taksici ama Luke pekte aynı fikirde değildi. 

"Evet, buraya sadece gezmek için geldim." dedi düz ve aynı zamanda da kulağa hoş gelen bir tonla. Daha fazla konuşmak istemediği için sadece biraz aşağı doğru kaydı ve camdan dışarıya bakmaya başladı. Onun bu hareketlerinden konuşmak istemediğini anlayan taksici konuşmaktan vazgeçti ve yola odaklandı. 

Luke tekrardan düşünceleriyle yalnız kalmıştı.

  ☯ ☯ ☯ ☯ ☯ ☯ 

HEYYOOO

nasıl oldu bilmiyorum umarım güzeldir amin 

ilk Muke hikayem oye oye

ve aynı zamanda ilk düz yazı hikayem de bu 

neden bilmiyorum ama bu çok hoşuma gitti oye

uzattım o yüzden byexx


You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Dec 18, 2017 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Homemate ☯ MukeWhere stories live. Discover now