"Bunun için endişelenmene gerek yok. Güneyde, ateş ve buz birbirlerini küle dönüştürüyor. Bu da her şeyin sonunda tüm dünyanın küle dönüşeceği demektir. Tüm kaosların temel nedeni aşk değil mi zaten?" dedi kalın ve yabancı sesli adam.

"Ya diğerleri ne olacak? İki kral da güçlü."

"Krallar güçlü değil. Onları güçlü göründürecek parçalara sahipler sadece. Ve inan bana o parçalara sahip olmaya başladım. Kurtlar da yakında sorun olmaktan çıkacak."

"Her kurt sorun olmaktan çıkmalı, unutma." diyen ince sesli adam küçük bir kahkaha atıp ekledi. "Tarihte olanlara bakarsak, bir kurt bile hayatta kaldığında kuzuların canını sıkmayı başarabiliyor."

Aaliyah bu iki adamın ne hakkında konuştuğunu anlamıyordu. Karanlıktaki canavarlar kulağına fısıldamaya devam edip onu korkutsa da ilginç konuşmayı dinlemeyi sürdürdü.

"Güneyden gelen önemli bir haber var mı?" dedi kalın sesli adam. Diğerine göre oldukça ciddiydi.

"Dişi ejderhanın düğünü ile uğraşıyorlar."

"Biraz eğlensinler... Yakında gülmeyi unutacaklar zaten."

İnce sesli adam tekrar güldü. "Ne zaman harekete geçmeye baslayacağız, lordum?"

"Yakında." dedi kalın sesli adam. "Turnuvadan hemen sonra."

Aaliyah canavarlar ile daha fazla mücadele edemedi. Ahşap tokmağı çekip bu karanlık, soğuk yerden çıktı ve Ice' yi aramayı sürdürdü.

ZAYN

Ejderha Kalesi uzun yıllardır bu kadar çok Malik' i ve ejderhayı bir arada toplamamış olmalıydı. Zayn' in neredeyse tüm kanı burada, bu kutsal düğün ve bir müddet sonra gerçekleşecek olan devasa turnuva için toplanmıştı.

Ellerinin arasında tutup havada uçurduğu Leo Horan' ı kahkahalar atarak tekrar yere indirdi. Karşısında gülerek onları izleyen ablası Doniya Malik' e biraz daha yaklaştı ve ablasının kucağında uyuyan bir yaşını yeni doldurmuş diğer yeğeninin -Tao Horan- alnına bir öpücük bıraktı. Daha sonra ise güzel ablasının da yanağını öptü. Onu, yeğenlerini ve diğer kız kardeşi Waliyha' yı ne kadar çok özlediğini onlara baktıkça çok iyi fark ediyordu.

Ablası Doniya Malik, Zayn' den bir yaş büyük, yani yirmi iki yaşındaydı. On dört yaşında babasının uygun gördüğü Horan Hanesi' nin koruyucusu Lord Greg Horan ile evlenmişti. On yedi yaşında ise -o güne dek ablası iki düşük yapmıştı- şu an altı yaşında olan Leo dünyaya gelmişti ve bunun uğruna krallıkta yapılan kutlamalar ile turnuvaları hala çok net hatırlıyordu. Yaser Malik sonunda bir torun sahibi olmaktan mutluydu ve daha fazla torun istemişti. Bir sene önce de Tao doğmuştu. İki çocuk da sağlıklı, damarlarında annesinin soyundan gelen ejderha kanını taşıyorlardı.

"Ben de seninki gibi bir kılıç istiyorum!" demişti Zayn' in kılıç kabzasını kavrayan Leo. "Herkes bir çocuk olduğumu söylüyor. Ama yakında yedi yaşında olacağım."

Annesi Doniya bıkkın bir ses tonuyla "Bunun için henüz çok erken Leo." demişti ki arkasında beliren Lord Greg Horan ablasının belini nazikçe kavradı ve prensin önünde hafifçe eğildi.

"Prensim." demişti.

"Prensim." Ondan hemen sonra selam veren ise Lord Greg Horan' ın kardeşi ve aynı zamanda Zayn' in en yakın arkadaşlarından biri olan Niall Horan' dı.

fire and blood • malikWhere stories live. Discover now