Biraz da D&R'da dolaştıktan sonra gitmeye karar vermiştim. D&R da dolaşmak dediysem kitaplara bakmamıştım. Ben kitap okurken sıkılan bir kızdım. Şekilli defterlerden birini almıştım. Günlük tutacaktım. Muhtemelen iki gün sonra yazmayı unutacaktım ve defter boş kalacaktı ama olsundu.

Saat 3'e geliyordu. Sabahtan beri annemin ve babamın arayışlarını görmezden gelmiştim ama eve gidince sıkı bir azar işiteceğimin farkındaydım.

Telefonda saatte bakarken kimliksizden mesaj olduğunu gördüm.

Kimliksiz: Cidden o çocuğa o soruyu sordun mu?

Onu da duy anasını satayım. Nasıl radarları varsa artık.

Irmak: Sen olsaydın sana soracaktım.

Kimliksiz: ;)

AVM'den çıkıp durağa yürürken yiyeceğim azarın şiddetini azaltmak için anneme nerede olduğuma dair kısa bir mesaj attım.

Gelen minibüse binip ücreti ödedikten sonra camdan dışarıyı seyretmeye başladım. Minibüsçü yolcu aldığı için beklerken durağın arkasından bir çocuk çıktı. Genç bir çocuk. Siyah pantolon ve siyah kapşonlu giymiş, atkısını neredeyse tüm yüzünü kaplayacak şekilde sarmıştı. Hava serindi ama onun abarttığı kadar değil. Gözüken tek yeri gözleriydi. Elini kaldırıp salladığında biran afalladım. Gözleri gözlerime bakarken sallamıştı.

Mavi gözleri kahverengi gözlerime bakarken!

Şaşkınlıkla ağzım aralanırken onun gözlerinin kenarının kırışmasından güldüğünü anlamıştım. Resmen karşımdaydı.

Minibüs hareket ettiğinde inmeyi denedim ama adım atacak yer bulamadım. Resmen kimliksizi görmüş, yanına gidemeden eve dönüyordum.

Telefonu aceleyle cebimden çıkardım.

Irmak: Sendin!

Kimliksiz: Evet Mika, bendim. Biraz olsun merakını giderebilmişimdir ha? :)

Irmak: Ama bu haksızlık! Bilerek ben minibüse binince karşıma çıktın.

Kimliksiz: Hadi ya? Bugün seni bir zeki gördüm.

Irmak: Bende seni çok mal gördüm!

Kimliksiz: Çok yakışıklı gördüm demiyor da.

Irmak: Sıfatını görmedim bile!

Kimliksiz: Engel atmaya devam edersen de göremeyecek gibisin.

Irmak: Aman ne büyük kayıp benim için😒

Kimliksiz: Sırf senin için şu engelleme özelliğini kaldırmak istiyorum.

Irmak: Nah yaparsın nihahahha

Kimliksiz: O ne öyle kötü kadın gülüşü.

Irmak: Bizde bele.

Kimliksiz: Napalım alışıcaz artık.

Cevap vermeden duran minibüsle birlikte aşağı indim. Ayaklarım geri geri giderken eve doğru adımladım. Anahtarımı çıkarıp kapıyı açtım. Belki hiçbirine görünmeden odama çıkabilirdim.

İçeri girdiğimde ne beni kollarını göğsünde toplayarak bekleyen annemi, nede kaşları çatık babamı görememiştim. Salona doğru seslendim. "Anne? Baba?"

KİMLİKSİZ | Texting ✔Where stories live. Discover now