Aşk Cenneti | 2

6.2K 353 2
                                    

-2-

İçeri girdiğinde karanlık odayı ışığı yakarak aydınlattı genç adam. Ellerini yanındaki kaprisli ve hiçbir şeyi beğenmeyen kıza beğendirme çabasında olmadan naçizane ve umursamaz açtı.

Görkem ''işte burası da benim fakirhanem.''

Nefes bir göz atıp süzdü etrafı. Etrafa bakınırken dudaklarını büktü.

Nefes ''sen burada yaşayabileceğine emin misin? Burası adeta ahır gibi de...''

Görkem bunu bekliyordu. Bu cevabı beklediği için rahat, hazırlıklı ve umursamaz tavırlarında istikrar gösterdi.

Görkem ''ben halimden memnunum. Evimi küçümsemeni kaprisli olmana veriyorum.''

Nefes kesin bir tavırla gözlerini devirerek ''evini küçümsediğimi de nerden çıkardın?''

Görkem ''dudak büküşünden olmasın sakın(!)''

Nefes gözlerini bilmiş bir tavır takınır halde devirerek ''evin fena değil, yani hoş. Hep böyle bir yeri hayal ettiğimi bile söyleyebilirim kuşkusuz...kafa dinlemek için ideal bir yer. Ama şu güzel evin senin pasaklılığınla. Olmamış yani.''

Görkem böyle bir cevabı beklemiyordu işte. Karşısında ev kızlığından nasibini almamış bir kız olduğunu sanırken bu cevaplar genç adamı oldukça şaşırtmış olsa gerek...

Görkem ''ben mi? Pasaklı mıyım? Böyle bir teşhis koyduğuna göre temizlik anlayışın oldukça üst düzey, lüks...(!)''

Nefes ''dalga geçme istersen, pişman olursun.''

Görkem tam karşılık verecekken duraklayıp bu yabancı kızın adını bile bilmediğini hatırladı.

Görkem ''adını bile bilmiyorum.''

Nefes ''ben de senin...''

Görkem arkadaşçı bir edayla elini uzatırken ''ben Görkem...''

Nefes ''ben de Nefes...'' dedi el sıkışarak.

O an bir sessizlik olmuştu. İkisinin de gözleri birbirinin gözlerine kilitlenmişti. Genç kızın kahve rengi gözleri adeta genç adamın deniz mavisi gözlerinde kaybolmuş rengin esintisinde dalgalanmış gidiyordu. Elleri bir süre birbiriyle bağlı kaldı iki yabancının. Birbirilerinin vücut ısıları, ten uyumu adeta kavurmuştu ikisini de...

''Yürek Yangını...

Hem hiç tanımıyorken hep tanıyormuş gibi..

Hem de yıllardır tanışırken bile birbirine yabancılaşmak gibi...

Eksiltili cümlelerin yerine 'AŞK' kelimesini koymamak, sevdiğinin adını koymaktır aşk...

Sarıldığında yıllarca öyle kalabilecek güçte olmak, ama eninde sonunda ayrılmak zorunda kalmaktır aşk...

Sevdiğinin bilmediği yönlerine vurulmak, yabancılığına aşık olmaktır aşk...

Belki de 'AŞK' hep üç noktanın ardında gizlidir...''

Bir süre öylece kaldıktan sonra Nefes, daha yeni tanıdığı bir yabancıyla bu kadar yakınlaşmasına bir anlam vermeyerek elini hafif bir dokunuşla, nazikçe geri çekti. Toparlandıklarında Görkem söze bodoslama girdi.

Görkem ''giyecek bir şeyin de yoktur senin. Bir şeyler vereyim sana, şu garabet gelinlikten kurtul...''

Nefes ''iyi olur...eğer bana uygun bir bayan kıyafetin varsa...''

Görkem duyduklarıyla kahkahaya boğularak genç kıza cevap verdi ''varsa mı? Burda moda evi ta da mağaza falan mı açtığımı sandın? Ya da ordan bakıldığında kadın gibi mi görünüyorum? Ordan öyle görünüyorsa, düzeltmek isterim(!)benim kışlık kazan ve spor pantolonlarımdan birini giyersin. Üzerine de üşümemen için soğuğa dayanıklı yelek veririm. İşte Görkem'in sonbahar - kış kreasyonu(!)''

Aşk Cenneti ღBİTTİღHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin