Söz veriyorum

1.7K 79 22
                                    


Güneş batıyordu, hala merdivenlerdeydi genç kız. Odayı dolduran güneşin son turuncu ışıkları gözlerini kamaştırıyordu.Gözlerini kapadı herşeyin normale dönmesini diledi o an .Merdivenlerden  gözyaşlarını silerek kalktı ağlamaktan şişmiş gözleri ile  büyük salona gitti.Gryffindor masasına oturdu ve biraz kafasını  dağıtmak amacıyla kitabını açtı ve okumaya başladı.Ama ne kadar denese de  başaramıyordu bir cümleyi 20 kere okuyup duruyordu aklında  o vardı beyni sanki ona teslim olmuştu olmuyordu işte ondan başka bir şey düşünemiyordu....
Yanındaki bardaktan bir yudum su içti biraz rahatlamıştı sanki 
Ağlayarak ve duygusallaşarak hiç bir şeyi çözemeyeceğini anladı o an,  kararlı ve mantıklı olmalıydı.Onu unutması için güçlü bir unutturma büyüsü gerekiyordu ama bu büyü ile olacak bir şey değildi eğer öyle olsaydı Draco buna izin vermezdi ayrıca hiç tek dolaştığını görmemişti onu  bıraktıktan sonra yemeğe inmişti .Sonra garip davranışları başlamıştı.Yanılmıyorsa bir iksir yüzündendi ya yemeğine ya da balkabağı suyuna birisi birşey katmış olmalıydı ama kimdi? Bunun arkasında olabilecek çok kişi vardı.Lucius Malfoy olabilirdi ama nasıl Hogwarts' a gelebilirdi ki?.Böylece düşünüp işin içinden çıkamayacağımı anladı hızla masadan kalktı ve araştırmanın en iyi seçenek olduğunu düşünüp kütüphaneye gitti.Hemen bütün iksir kitaplarını karıştırmaya başladı.Bir parşömen parçasına önemli gördüğü yerleri yazıyordu bir yandan.O anda alaycı bir şekilde ona seslenen Draco'yu gördü
"Bulanık yine ders çalışıyor profesörlerin gözüne girmek zorunda değil mi?"
Kafasını  kaldırdı ne kadar sinirlense de onun bilinçli bir şekilde bunları demeyeceğini bildiği için sakin kalıyordu yani elinden geldiğince.Ayağa kalktı ve kolundan tutup masaya oturttu genç adamı.
"Derhal beni dinleyeceksiniz Bay Malfoy."
Buz mavileri ile anlamsız ve şaşkın bir şekilde genç kıza  bakıyordu.Burada fazla durmayacağını bildiği için hemen konuşmaya başladı
"Bayan Malfoy'a bu şekilde davranamasınız şimdi ben sözümü bitirene kadar buradan gitmeyeceksiniz."
"Ne diyorsun sen!?"
"Şu an sen hiç birşey hatırlamıyorsun neden bilmiyorum sanırım bir şey içtin ama emin ol sen yaklaşık 1 ay önce bana "bulanık" diyen birine ölümle tehdit ettin ve benim için yaşamını feda ettin, ailenden vazgeçtin kısaca sen beni  deli gibi seviyorsun  bende seni emin ol bundan."
Bir an çatık kaşları indi genç kıza  bakıyordu.Gözlerini kapadı kısa süre sonra acıyla başını tuttu.
"Ne yaptın bana" Gözlerini açtı  gözleri boynuna takıldı ona verdiği kalpli küçük kolyeye bakıyordu
"Annemin kolyesinin sende ne işi var?"
Annesinin kolyesini Granger'a vermişti? Yanağına bir öpücük kondurmamak için zor tuttu kendini.Kolyeyi boynundan çıkardı.Ve eline verdi
"Şimdi bunu sana veriyorum sevgimizi  hatırlamana  yardımcı olacak seni herşeyden çok seviyorum bunu sakın unutma."
Bakmaya doyamadığım buz mavilerini yine bana dikti sonra hızlıca sandalyeden kalktı ve kütüphaneden çıktı. Granger da bir süre kitapları karıştırdıktan sonra uykusunun geldiğini anlayıp kütüphaneden çıktı.Gryffindor yatakhanesine gidiyordu o anda birisi bana şiddetli bir şekilde çarptı Katie'ydi ama sanki bilerek yapmıştı.Ona döndü, sinir bir şekilde sırıtıyordu. Eliyle oynadığı boynundaki kalpli kolyeyi görmesi ile  kalbinin parçalanması bir oldu sanki Gözleri dolmuştu o arkasına bakmadan yoluna devam etmişti.Gözlerini kapadı  yumruğunu sıktı
"Söz veriyorum Draco Malfoy ne olursa olsun sana beni hatırlayacağım ve sevgimizi kurtaracağım hiç birşey bana engel olamaz söz veriyorum sevgimizin karşılığını vereceğim....

Dramione/İmkansız AşkWhere stories live. Discover now