Rapunzel'in Dip Boyası Geldi

Seni Sevmiyorum

Özlediniz mi beni sıpaydiler?

Lütfen özlemiş olun çünkü depresyondan gebermek üzereyim.*ciddi manada gebermek*

Oy yorum her türlü kabul edilir.

Zaten bu bölüme de oy vermezseniz gidip kendi haksızlığınızda boğulun lütfen. Emeğe azıcık saygı.

İnşallah yiyip yiyip şişersiniz de en sevdiğiz kıyafetlerin içine giremeyip kahrınızdan hastanelik olursunuz.

Beddua tamam.

Kutsandınız.

İyi okumalar, göbekli günler.

***

3.5

Seni Sevmiyorum

❤

Bence yaptığım tespit doğruydu. Utku Doğukan'a yavşamıştı ve Doğukan da 'Benim sevgilim var ulan!' diyerek Utku'ya saldırmıştı. Evet, mantıklı bir hikayeydi.

Müdürün kapısının önünde tek başıma beklediğim saniyeler içindeyiz arkadaşlar. Herkes derste olduğu için koridor bomboş ama dikkatinizi çekerim; benden başka kimse yok. Yani Utku denen çocuğun hiç mi arkadaşı yok acaba insan bir arkadaşını merak eder de gelir ama değil mi? Bu çocuğun kimsesi yok mu ya çıksın ortaya!

HD kaliteyle izlediğim kavganın bitimi tabi ki de hocalar sayesinde olmuştu ve ikisini de müdürün odasına postalamışlardı. Bir yanım Doğukan'ın şiddet yanlısı davranışlarına tepki olarak sınıfa git, diyordu. Diğer yanımsa Utku'nun Canım Bal'ın yüzüne attığı yumruğun hasarını görmek istiyordu. İçim cız etti de azıcık.

Sonunda kapı açıldı ve önce Utku sonra da Doğukan dışarı çıktı. Utku'nun yüzü daha kötü durumdaydı. Patlamış dudağına rağmen beni görünce arsız arsız sırıttı. "Naber Yağmur?"

Doğukan zaten saldırmaya meyilli olan saldırgan ruhlu bir saldırgan olduğu için buna kayıtsız kalamadı ve tekrar Utku'ya saldırmak için üstüne yürüdü, hemen önüne geçip onu durdurdum. Bir de müdürün odasının önünde olay çıkarsa Bal'ın babasını arayabilirlerdi. Bal'ın bunu istemediğine emindim.

Evet, böyle düşünüyorum. Müdürün odasının önünde olay çıkartmış birisi olarak. Evet.

"Yağmur'un adını ağzına almayacaksın! Senin belanı-"

"Ya lütfen ama! "diye araya girdim. Sizin davanıza da ızdırabınıza da... Bu yaştan sonra uğraştığım işlere bak. Yaşlıyım ben yaşlı, kalbim kaldırmıyor aksiyonu.

Utku arsızca gülmeye devam edince Bal benim varlığımı unutmuş gibi ileri atıldı, dengemi kaybettim. "Doğukan hadi gidelim."dedim zavallıca bir çabayla. Sinirlendiğinde korkunç birisi olabiliyordu. Bu öfkesi bir gün başına bela olur diye endişe ediyorum. Belalı bir müstakbel eş hangi kızın hoşuna gider ki?

Sinsice sırıttığınızı görür gibiyim.

Utku bok varmış gibi gülerken dönüp bir tane de ben çakmak istemiştim. Zaten yemişsin yiyeceğini, bir rahat dur, değil mi? Doğukan'ı çekiştirmeye başladım, bir yandan da gitme isteğimi dile getiriyordum. Garip bir şekilde fazla zorluk çıkarmadı ve Utku'yu orada yalnız bırakıp gittik.

Doğukan tek başına gitmek isteyince sülük gibi yapışıp ben de peşinden gitmiştim. Bir süre sessizce bekledim. Neyi beklediğimi de bilmiyorum bu arada. Bu hareketler hiç benlik değil. Kendimi esefle kınıyorum.