7.Bölüm

54 2 0
                                    

Yazar; Aslıhan Saranghae

Asansörden indiğinde şoförünü arayıp arabaya doğru geldiğini haber veriyordu. Ama birden bire otelin lobisinde, tam orta yerde kalakaldı. Ne bir adım ileri, ne bir adım geri. Sanki bütün dünya o anda son bulmuştu onun için. Gördüğü manzara karşısında nefes almayı bile unutmuştu sanki.  Sadece birkaç saniye sonra ceketinin cebinde ki güneş gözlüğünü çıkarıp gözüne taktı. Ve lobide ki resepsiyona doğru sakin adımlarla yürümeye başladı.

San Yuri; elinde küçük bavulu ile kendine bir oda ayarlamaya çalışıyordu. Resepsiyonda ki kadın oda için gerekli işlemleri hallederken San Yuri’de eline aldığı telefonla konuşmaya başladı. “Evet benim. Yeni geldim. Evde bazı tadilat işleri olduğu için birkaç gün otelde kalacağım.” Telefonunu kapatan genç kız bavulunu komiye verip anahtarını aldıktan sonra asansörün yolunu tuttu. Ardında yüzünü görmenin şokuyla kendinden geçen adamın farkında bile değildi Tıpkı önceden olduğu gibi. Il Sang; San Yuri’nin bedeni yanından süzülüp giderken kalbinin üstüne oturan ağırlıkla baş başa kalmıştı. Otelden dışarı çıkıp arabasına bindi. Şoförüne eve gitmesini söyleyip, aracın arka camını sonuna kadar açıp, güneş gözlüklerini çıkarmadan dışarıyı seyretmeye başladı.

Tekrar eskiye dönmüştü. O ilk dövüşü kazandığı günden sonra bu maçların onu rahatlattığını ve içinde ki öfkeyi bu şekilde dışarı atabildiğini anlaması uzun sürmemişti. Her maçta biraz daha güçleniyor, karşısına çıkan her rakibi ondan cüsseli bile olsalar yere yıkmasını becerebiliyordu. Ve tabi geceleri, yediği yumruklardan moraran bedeninin acısını kimseye belli etmeden ranzasına çekilip, yorgun bedeniyle derin bir uykuya dalmak için dua ediyordu.

Çünkü uykunun geç geldiği her dakika San Yuri’nin ağlayan gözleri can buluyordu karşısında. Gözlerini sıkı sıkıya kapatsa da, açıp başka bir noktaya baksa da her gece aynı silik görüntüyle yüzleşiyordu. Hani kendini bilmese bir müddet sonra ustabaşını kendinin öldürdüğüne bile inanabilirdi o bakışların acizliği içini yakarken. Hapiste geçirdiği üçüncü yılın ortalarına doğru müsabakaları başlatan ilk mahkûm olan De Che’yle samimiyeti iyice koyultmuştu. Tabi bu samimiyetin birden bire artmasının bir nedeni vardı.

Bir hapishanedeyseniz, bir insana güvenmeniz çok zordur. Ona güvenebilmeniz tek yolu ise ya onun bir sırrını bilmenizdir ya da es kaza hayatınızı kurtarmasıdır. Klasik hapishane olaylarından biri sırasında De Che’yi tuvalette sıkıştıran mahkûm elinde ki şişi bahiste tüm parasını aldığı için sinirlendiği adamın karnına geçireceği sırada, tesadüfen lavaboya giren Il Sang adamın kolunu havada yakalayıp tek bir hareketle kıvırıp arkasına doladı. İşte o günden sonra De Che ve Il Sang birbirinden ayrılmayan iki arkadaş olmuştu. Tabi buna rağmen Il Sang suçsuz yere burada yattığını ona asla söylemedi.

Suçsuz yere gün doldurduğu demir parmaklıklar ardında artık Il Sang’ın da güvenebileceği bir dostu olmuştu. De Che’nin arkası kalın ve işini yaptırabilen adamlarla doluydu 3 yıl yattıktan sonra hapisten tahliye olurken Il Sang’a söylediği tek şey “Çıktığın gün ilk benim yanıma gel.” Olmuştu. Il Sang gibi artık ezilmek istemeyen ve bu uğurda kendini güçlendirmek isteyen bir adam için bu geri çevrilemeyecek bir teklifti. Hapiste yattığı altıncı yılın sonunda, iyi halden şartlı tahliye olduğunda kapıda onu bekleyen adamların arabasıyla eski dostunun yanına geldi ve şartlı tahliye süresi sona erene kadar sessiz sakin bir şekilde De Che’nin yanında yaptıkları işin püf noktalarını öğrendi. Daha sonra ise kendisine sorumluluk verilme zamanı gelmişti. Hapisten çıktıktan sonra kendiişlerini düzeltip sadece bir defalığına San Yuri ve annesinin ne durumda olduğunu araştırdı. O zamanlar oturdukları mahalleye gidip sordu soruşturdu. San Yuri’nin eğitim için yurt dışına okumaya gittiğini, kocası aniden öldürülen kadının ise bu ölümden sonra başına talih kuşu konduğunu, inşaat şirketinin sahibinin onlara sahip çıktığını ve dört dörtlük bir hayat sürdüklerini öğrendiğinde ise hapiste yattığı yılların boşa geçmemiş olduğunu hissetmişti ilk kez.

An-Sızın!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin