14.BÖLÜM

66.4K 2.2K 216
                                    

ARKADAŞLAR ÖZEL NEDENLERDEN ÖTÜRÜ BEKLETTİM ÖZÜR DİLERİM UMARIM BEĞENİRSİNİZ YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN...ALEX

.....................................................................................................................................................

       Yapamıyordu….istese de bacaklarına söz geçiremiyordu. Bedeni şaşkınlıktan taş kesilmişti. En olmadık zamanda çıkıp gelmişlerdi. Kemal onları deli gibi severdi. Aslında birazda şaşkınlığı üçünü aynı anda karşında görmektendi. Ne bayramlar ne de özel günlerde uzun zamandır bir araya gelmemişlerdi. Bir tarafı onları gördüğü için deli gibi sevinip mutlu olsa da, diğer tarafı öfke ve şaşkınlık doluydu. Öfke bedenini ele geçirmek için uğraşırken Kemal, direnmeye çalışıyordu…Neden gelmişlerdi? Neden buradaydılar? İşleri daha da karıştıracaklarından haberleri yok muydu bunların. Öfkeliydi,sinirliydi ve dahası şaşkındı…özlem doluydu. Yüzüp yüzüp kuyruğuna gelmişken neden şimdi çıkıp gelmişlerdi. Zamanı gelince zaten onları çağıracaktı. Ama her zamanki gibi kendi kafalarına göre hareket etmişlerdi.

       Yapamıyordu Kemal…Kardeşleri üçü de bir birinden serseri görünüşleri ile karşısında duruyor Kemal tek bir adım dahi atamadan onlara bakıyordu. Onları özlemişti. Yaptıkları serserilikleri, çıkardıkları sorunları ve tanrım!! Diye düşündü Kemal berbat gürültülerini. Her şey ama her şeylerini özlemişti…. Ama lanet ayaklarına söz geçiremiyor, onlar kendisine dik dik baktıkça Kemal, yerinde daha da dikleşiyor bakışları soğuyup sertleşiyordu.  Kendi küçüğü Doktor olan kardeşi Murat girişin önünde bulunan kolona tek omzunu dayamış bir eli cebinde diğer eli ensesinde, sağ ayağı sol ayağının üstünde bütün bedeni gerilmiş bir şekilde kendisini süzüyordu, asık bir yüzle… Clüp imparatorluğu işleten ortanca kardeşi Burak kollarını göğsünde birleştirmiş, bacaklarını iki yana açmış ve her ne kadar yüzü gülse de bu gülümseme gözlerine ulaşmadığı için pek inandırıcı durmuyor ve bedeninin gerginliğini Kemal, iki metre ötesinden fark ediyordu. Küçük kardeşi,  bu genç yaşında vegasın anasını ağlatan, Kumarhaneler zincirini çekip çeviren ve içlerinde,  en az konuşan olarak bilinen-ki konuşmadan icraata geçmeyi yeğlerdi- Oktay ellerini arkasında birleştirmiş başını yana eğmiş ve nereyse kendiyle, bire bir aynı gözlere ve bakışlara sahip gözlerle, çatık kaşlarla kendisine bakıyordu. Bu haliyle bir saatli bombayı andırıyordu…

       Kemal, gözlerini saniyenin onda biri kadarlık bir süre kapadı-ki daha fazla kapamaya cesaret edememişti- hemen açtı. Başını yana eğdi ve ellerini cebine koyup olduğu yerde daha da dikleşti. Gözleri hafifçe kısıldı ve yanağında bir damat pıt pıt atmaya başladı. Bu atışa göre kalp atışları da bir tık yükseldi. Üçüde ayrı noktalara dizilmişti ama Kemal sadece Burak’a bakarak bütün odanın hakimiyetini elinde bulunduruyordu. Böyle öğretilmişti eğitimi sırasında…Tek bir noktaya sabitlenip görüşünü geniş tutmayı öğrenmişti. Burak’a bakıyordu ama Muratın hafifçe doğrulduğunu  ve Oktaya hafifçe işaret verdiğini gördü. Gardını aldı ve saldırının nereden geleceğini hesaplamaya çalışırken ’bazen’ yada ‘ çoğunlukla’ kardeşlerinin salak olduğunu düşündü. Çünkü vurmadan önce konuşurlardı. Hafifçe gülümsedi…

       “ Sana, orospu çocuğu derdim…” Oktay elini yavaşça arkasında yan tarafına  getirdi.”…ama annen akrabam olur.” Başını öne eğip esprisine gülümsedi “ yinede… ağabeyim olman sana dersini vermeyeceğim anlamına gelmiyor.” Başını kaldırdı ve hafifçe gözlerini kırpıştırıp yüzünü masumane bir şekle soktu. “ Özür dilerim “ dedi ve birden Kemale o, herkesin balyoz gibi dedikleri yumruktan birini savurdu ama Kemal o, konuşurken Burak’a diktiği gözlerini bir an olsun ayırmadan yumruğun geliş açısını hesapladı ve Oktay daha ona dokunamadan yumruğunu yakaladığı gibi kolunu hızla döndürdü ve Oktay ın bedeni ters dönüp sırtı Kemal’in göğsüne dayandı. Başını var gücü ile arkaya savurup Kemalin yüzüne kafa atma girişimi Kemalin, dizlerinin arkasına indirdiği sert bir tekme ile engellendi ve kolu arkada dizlerinin üzerine sertçe çöktü. Kemal, Oktay’ın kolunu bıraktı, sırtına sert bir tekme geçirdi ve zemine kapaklanmasını sağladı.

HUZUR (TAMAMLANDI)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora