~KH-3~

14 1 0
                                    

Eve geldiğimde kendimi yatağıma atmıştım uzun bir günün ardından en sevdiğim yerdeydim.Koltuğun üstündeki siyah hırkayı görünce iç çektim yataktan kalktığımda onu yanıma aldım.Bu hırka Anıl'ın öldüğü gün giydiği hırkaydı kokusu hiç gitmemişti onu çok özlüyordum.
"İyi geceler sevgilim seni çok özlüyorum ve seviyorum yanına geleceğim günü iple çekiyorum beni bekle."hırkasını öptüğümde o erkeksi kokusu burnuma doldu.Hırkasına daha sıkı sarıldım.Ve o nefis kokusuyla ve bedenimde olan ağırlıkla uykuya daldım...
Sabah kalktığımda saatin çok erken olduğunu farkettim tekrar yatıcakken camın açık olduğunu farkettim.Tedirgin bir şekilde cama doğru ilerledim ve hızlıca kapattım.Evin tüm odalarını gezdim umudum biri olmamasından yanaydı.Derin bir nefes aldım ama henüz rahatlamış değildim.Yatarken camın açık olmadığını biliyordum ki normalde de cam basit bir darbeyle açılırdı ve ikinci kattı hırsız girmiş olması kuvvet ve muhtemeldi.Bana bişey yapmamış olması kendimi şanslı hissetmemi sağlıyordu.Yüzümü avuçlarımın arasına aldım kendime geldiğimde telefonuma baktım bir mesaj olduğunu farkettim.
*Bade Karga'yı görmek istiyorsan bugün 12.00'de barın arka sokağına gel seni ordan alıcam.*
Bu mesajın kimden geldiğini bilmiyordum ama Karga'yı merak ediyordum ve borcu için süre isteyebilirdim biraz daha...

Bara geldiğimde Batu'yu görememiştim.Barmen olan ve adının Deniz olduğunu bildiğim çocuğun yanına gittim.
"Şey Batu'yu gördün mü bugün hiç geldi mi."dedim kuruladığı bardaktan kafasını kaldırdı ve
"Hayır o bu saatte gelmez arama boşuna."dedi ve tekrar önüne döndü.Saate baktığımda 12.00'ye geliyordu.Bardan çıktım ve arka sokağına doğru yürümeye başladım.Modern bir araba gördüğümde içindeki kişiyi hatırladım arabaya bindim.
"Geliceğini düşünmüyordum."
"Merak insana neler yaptırıyor öyle değil mi hadi sür de görelim şu Karga'yı"dedim
"Kendine dikkat et Bade"dediğinde ona baktım en fazla ne olabilirdi ki ben herşeyin üstesinden gelebilirdim.
"En fazla ne yapabilir ki ondan korkmuyorum"dedim bana baktı ve omzunu silkti.
Uzun süren bir araba yolculuğundan sonra malum yere gelebilmiştik ya da ben öyle sanıyordum.Çocuğa baktığımda
"Beni takip et burdan yürüyeceğiz."dediğinde eliyle ormana doğru açılan bir yolu gösterdi.Onu takip ettim biraz daha ormanın içine doğru yürüdüğümüzde göl kenarında çok harika bir evi farkettim ev mi pardon yanlış oldu.
"Burası ev değil malikane lan bu ne."dedim çocuğun bana gülümsediğini gördüğümde hızlı hızlı yürümeye devam ediyordum bu evin içini de merak etmiştim.
"Bu dışıysa içini merak ediyorum."dedim kapının önüne geldiğimizde hizmetçinin bizi kapıda karşıladığını gördüm.
"Merhaba Kıvanç Bey bu taraftan." demek adı Kıvanç yeni bir ek bilgi daha...
"Bade gelmiyor musun?"dedi kendime geldim ve içeri girdim.
Şu an kendime inanamıyordum ilk defa böyle bir yere gelmiştim ve bir gün böyle bir yere geleceğimi hiç düşünmezdim.
"Karga seni bekliyor yukarı çık sağdan üçüncü kapı dikkatli ol."dedi cevap vermedim ve yukarı doğru çıktım kapıya geldiğimde derin bir nefes aldım ve içeri girdim.Karşımda sigarası bir elinde içkisi bir elinde koltukta oturur vaziyette yakışıklı ve karizmatik birine rastlayacağımı bilmiyordum.
"Şey merhaba ben Bade buraya..-"
"Borcu konuşmaya geldin evet ödeyecek misin ödemeyecek misin?"diye sorduğunda afallamıştım aklımda toparladığım konuşmak için sarfettiğim cümleler yok olmuştu sanki...
"Bakın ödeyeceğim ama...-"
"Ama ne?"
"Biraz daha zaman istiyorum."dedim sigarasını söndürdü içkisinden de biraz içti ve komodine koydu bana doğru gelmeye başladı o her gelişinde ben iki adım geriliyordum.
"Bu kaçıncı zaman Bade Saygın sana onca zaman verdim ve sen iyi değerlendiremedin öyle değil mi?"dedi ağzımı açamıyordum mühürlenmişti bişey söyleyemiyordum.
"Suskunluğunu evet olarak kabul ediyorum?Artık benimlesin sana zaman falan yok."gözlerimi ona sabitledim.
"Ne dedin sen?"dedim
"Duydun."
"Ben senin istediğin zaman yanına alıp kukla gibi oynatabileceğin biri değilim bunu o küçük beynine yaz."dedim tam gidecekken kolumdan tutup duvara sabitledi elinde olan bıçağı boynuma getirdi ve orada gezdirmeye başladı.
"Seni şu an şuracıkta öldürebilirdim ama yapmıyorum sana en büyük iyiliği yapıyorum ve sen bana karşı çıkıyorsun."bıçağı boynuma biraz daha bastırdığında havaya acı ve boğuk bir şekilde inleme bıraktım.
"İstediğim zaman sana sahip olabilirim yaralayabilirim ya da öldürebilirim buna karışamazsın."dedi gözlerim yanmaya başladığında ağlamamam gerektiğini tekrar tekrar kendime hatırlattım.Bıçağı boynumdan hızlıca çekti ve ağzımdan küçük bir çığlık çıktı.
"Tamam mı Bade,beni anlayabilmişsindir umarım?"dedi yavaşça başımı salladım koşar gibi dışarı çıktım.O kadar korkmuştum ki kimseden korkmadığım kadar bu adamdan ölesiye korkmuştum.Yavaşça duvarda kaydım ve yere oturdum şimdi ne yapıcaktım...

Kayıp Hisler  -KARGAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin