Luke arka koltukta saçlarını çekiştirip kendi kendine mırıldanırken Harry sinirle parmaklarıyla direksiyonda ritim tutuyordu.Sonra ritmi durdurup dikiz aynasından Luke'a baktı."Son zamanlarda hiç kavga falan etmiş miydiniz?"Luke bakışlarını ona yöneltti."Anlamadım?"

"Nesini anlamadın,sana çok basit bir soru sordum!?Seninle muhattap olmak yeterince canımı sıkarken gerizekalı gibi davranarak aramızdaki konuşmayı uzatma!"

"Bende senin arabanda bulunmaktan ve seninle konuşmaktan büyük bir keyif almıyorum zaten!Ve kavga falan da etmemiştik,üstüme gelmeyi de bırak Louis kaybolsaydı sen sakin kalabilir miydin ki!?"Harry sinirle kafasını ondan tarafa çevirdiğinde karşıdan gelen arabayı fark etmemle çığlık attım."Harry!Araba geliyor buraya dön!"

Karşıdan gelen araba korna çaldığında Harry sağ tarafa geçip biraz ilerledikten sonra arabayı durdurdu,onun siniriyle aynı oranda sinirlenerek bağırdım."İkiniz de boş yere kavga ettiğinizin farkında mısınız!?Burada emin olun hepinizden çok ben telaşlıyım ve Luke eğer ki ona bir şey olmuşsa seni öldürürüm!"

Harry sertçe yutkunduktan sonra arabadan indi ve bende inerek onun yanına gittim."İstersen arabayı ben kullanayım,hepimiz için daha iyi olur"Beni onayladığını belli etmek istermiş gibi dudaklarımı hızlıca öptü ve ön koltukta yerini aldı.Tam arabanın kapısını açmıştım ki karşıdan gördüğüm tanıdık simayla iyice anlamak için bir kaç adım attım.

Bu saçları nerede görsem tanırdım!

"Michael!"Kafasını kaldırıp beni fark etmesiyle bana doğru koşmaya başladı ve aynı anda Harry ile Luke arabadan indiler.Michael tamamen görüş alanıma girdiğinde gözlerinin altındaki şişkinlik dikkatimi çekmişti.Benim soru sormama izin vermeden Luke ona sımsıkı sarıldı."Sikeyim çok korktum!Nerelerdesin sen,dünya başıma yıkılıyor sandım!"Harry beni kendi tarafına çekerken onlar uzun bir süre birbirlerinden ayrılmadılar.

"Luke...."

"Ağlamışsın sen,şu gözlerinin haline bak,biri bir şey mi yaptı sana,anlat bana ne oldu?"Michael korkuyla bakışlarını ondan kaçırıp bana baktığında yardım istediğini anlamıştım ve arka cebimden telefonumu çıkarırken konuştum."Bence hepimiz arabaya geçip yanmış kiliseye gidelim yoldayken bizimkilere de oraya gelmelerini söylerim,hem Michael sakinleşmiş olur o zaman kadar"

Michael bana minnetle baktıktan sonra Luke tarafından arabaya bindirildi ve az önce anlaştığımız gibi ben sürücü kısmına geçerken Harry'de benim yanımda yerini aldı.Yanmış kiliseye vardığımızda diğerleri toplanmış meraklı bakışlarla bizim arabadan inmemizi bekliyordu.

İnince Zayn yanıma gelip fısıldadı."Nerede buldunuz?"

"Belirli bir yerde değil aslında,yolun ortasında yürüyordu öylece"Zayn kaşlarını çatarken Michael konuşmaya başlayıp bütün dikkati üzerine topladı."Umm ş-şey....ben özür dilerim benim yüzümden herkes telaş yapıp gecenin bu saatinde beni aramaya çıkmış...."Onu durdurdum."Özüre gerek yok dostum,benim için çok değerlisin ve bu insanlar için de ben çok değerliyim o yüzden tabiki de istediğimi yapıp seni aramaya çıkacaklardı."Hepsi gülerken Michael ise burukça tebessüm etti.

"Artık nerede olduğunu söyleyecek misin bebeğim,çünkü gerçekten meraktan kudurmak üzereyim"Michael'ın üstüne bu kadar gittiği için Luke'a yumruk atma isteğimi içten içe bastırmaya çalıştım.Harry anlamış olmalı ki çıkıştı."Çocuğun üstüne bu kadar gitme,bırak hazır olduğu zaman anlatsın"

"Hazırım"dedi Michael ve Luke ile ellerini birleştirdi ona destek vermek istercesine."Bu sabah koşuya çıktığımda çok lüks bir araba karşımda durdu ve içinden orta yaşlı bir kadınla yine aynı şekilde orta yaşlı bir adam çıktı ve bana gerçekten yıkıcı bir iddiada bulundular"Gözleri yeniden dolmaya başladı."G-gerçek ailem olduklarını söylediler"Herkes şaşkınlık nidaları çıkarırken ben donmuş bir şekilde ona bakıyordum."Bu şehirden çok uzakta yaşadıklarını ve onlarla birlikte kalmamı istediklerini söylediler"

Luke tükürüklerini saçarak bağırdı."Delirmek üzereyim!Tüm bunlar olurken senin yanında olmalıydım Michael,bu yüzden mi bütün gün telefonun kapalıydı,benden nasıl ayrılacağının provasını mı yapıyordun,onların kim olduğunu bilmiyorsun bile!"Liam Luke'un üstüne yürüdü."Salak mısın sen!?Çocuk senden niye ayrılmak istesin,öğrendiği şey kolay bir şey mi sanıyorsun!?"

Harry'le göz göze geldiğimizde telaşla alt dudağını kemirdiğini fark ettim,neden telaş yaptığını çok iyi anlamıştım,bir gün benimde gerçek ailemin ortaya çıkmasından korkuyordu heralde.Diğerleri kendi aralarında konuşmaya devam ederken onun elinden tutup kilisenin dışına çıkardım ve parmak uçlarımda yükselip kemirmekten kanattığı alt dudağını öptüm."Bu yanmış kiliseyi neden bu kadar çok seviyorum biliyor musun?"Yüzündeki telaş ifadesi kaybolmazken soru sorar gibi tek kaşını kaldırıp baktı.

"Çünkü gerçek ailem bu kilisede çıkan yangında ölmüş"

Nutku tutulurken ifadesi yüzünde dondu kaldı ve beti benzi attı,ne konuşabiliyor ne de hareket edebiliyordu,onu öylece orada bırakırken tekrar diğerlerinin yanına gittim.Luke gözlerini Michael'dan ayırmazken Michael bana döndü."Onlara aslında zaten bir ailem olduğunu söyledim ve bu bir yalan değil siz varsınız ve her şeyden önemlisi Luke var ama buna rağmen benden bir karar vermemi istediler,eğer burada kalmak istersem bir daha beni hiç görmeyeceklermiş ama eğer onlarla gidersem bana bütün imkanları sunacaklarmış"İçten içe o insanlara söverken Michael'a sordum.

"Peki bir karar verdin mi?"

Who is going to proposal first?Where stories live. Discover now