Asgard'ın Kurtuluşu (Loki Fanfiction)

~ 11. Bölüm ~

Ek bilgi:
Tanımayanlar için medya fotoğrafındaki kadını kısaca tanıtayım: Kendisi Marvel çizgi romanlarındaki Enchantress karakteridir. Asgard'ın önemli bir büyücüsüdür. Bu kötü kadın karakter normalde Thor'a aşıktır ve Sif'i kıskanır. (Çünkü Sif, Thor'un sevgilisidir.)
Thor'a kendini sevdirmek yerine kıskançlığına yenik düşerek kötülükler yapar, Loki'nin zaman zaman müttefiki konumundadır ama Thor'un hayatını etkileyecek (ölmesine sebep olacak) şeylere genelde engel olur.

Peki diyeceksiniz ki neden medyaya koydun? Ne alaka? Aslında hiçbir alakası yok. Hikayemizdeki kadın karakteri temsilen bir kadın karakter arıyordum ve bu fotoğrafı gördüm, ehehe neyse iyi okumalar ^^

''Tamam yeter! Bırak beni! İyi ki eşin olduğumu söyledi yani...'' kız Loki'den uzaklaşarak üstündeki olmayan tozu temizler gibi yaptı.

''Sana sarılmaya çok meraktım sanki.''

''Valla bence öyleydin? Bir dahakine, sarılmak istersen önceden haber ver.''

''Niye? Heyecan mı yapıyorsun?'' muzip gülümsemesi ve ilginç bakışlarıyla kızı süzdü.

''Belki de 22 yaşında bir kızın duygularını anlamak için fazla yaşlısın ama... Burada, tanımadığım bir adam bana sımsıkı sarılmış durumda ve hatta sinirlendikçe beni sıkıştırmaktayken nasıl sakin kalabilirim acaba? Söyler misin?'' dedi kız sinirle. Anlatımı boyunca ellerini havada sallayarak bir sürü mimik takındı ama Loki sadece gülümsemekle yetiniyordu.

''Beni sinirlendirme o zaman.'' bunu söylerken de gülümsemişti.

''Ben eve dönmek istiyorum!'' diye mızmızlandı kız.

''İsteklerini kendine sakla çünkü dönmen için hala çok erken.'' kapalı gözleriyle ve bilmiş bir ifadeyle kafasını salladı.

''Diyelim ki ben cidden senin eşinim? Beni asla bırakmayacak mısın yani?''

''Hayır tabii ki. Yüzyılda bir dünyaya gidebilirsin.'' diyerek kulaklarına kadar gülümsedi

''Tanrım! Nasıl bir kabusun içindeyim ben böyle!''

Loki kızın kolundan tutup yürümeye başladı.

''Nereye götürüyorsun beni?'' kız bir hışımla bağırmıştı.

''Beni iyi dinle. Çok dikkat çekmeden Tesseract'ı ait olduğu yere geri koymayı ve o lanet olası Heimdall'ı bulmayı planlıyorum ama büyük bir ihtimalle Heimdall beni pek hoş karşılamayacak... Yine de gerçek aileni bize söyleyebilecek, bana en yakın kişi o. İşimi zorlaştırma ve yürü!''

''Bana bağırma!''

''Tek derdin bu mu! Sen de bana bağırma o zaman!''

''Affedersiniz bölüyorum ama- Loki!'' muhafızlardan birisi kavga eden çifti görüp de içlerinden birinin Loki olduğunu fark edince koşarak Thor'a haber vermeye gidiyordu ki Loki onu etkisiz hale getirip köprüden atmak üzere havaya kaldırdı.

''Ne yapıyorsun sen? Adamı yere indir! Dur!''

''İşime karışma!'' adamı bırakacağı sırada kız ona sarıldı ve bunu hiç beklemeyen Loki kafasını eğerek kıza bakmaya başladı. ''Asıl sen ne yapıyorsun?''

''Durman için ne yapmam gerektiğini bilmiyorum! Adamı yere bırakır mısın lütfen? Onun bir suçu yok, sadece emir kulu değil mi? Susturman yeter, öldürmene gerek yok bence!''

''Bana bağırıp ne yapmam gerektiğini söyleyemezsin! Kim olduğunu sanıyorsun sen?''

''Ben senin eşinim!'' kızın bağırmasından sonra anlık bir sessizlik oldu. Havadaki muhafız şaşkınlık ve korku dolu bakışlarla Loki'ye sarılan kıza baktı.

Loki afallamış bir şekilde kıza bakarken adamı yere indirdi. Kız gözlerini sımsıkı yummuştu ve var gücüyle Loki'ye sarılıyordu.

''Tamam, bırak beni!'' diyerek kızı itti ve sonrasında sinirli bir şekilde Heimdall'ın olduğu tarafa doğru yürüdü. Birkaç adım atmıştı ki arkasını dönüp ''Canını bağışladığım için şu kıza şükret ve git o lanet kardeşime söyle: Tesseract'ı getirdim...'' bunun üzerine adam koşarak uzaklaştı ve kız da Loki'nin yanına gidip onunla beraber yürümeye başladı.

''Sen... Şimdi Tesseract'ı geri mi vereceksin? Hani onu gizlice yerine koyacaktık?'' diye sordu şaşkınca.

''Evet, geri vereceğim. Kimseden saklanmak istemiyorum artık... Ayrıca, onunla yapabileceğim hiçbir şey yok. Thanos'a da vermekten vazgeçtiğime göre Asgard'da kalabilir.'' umursamaz bir tavırla, konuşmayı kesip atmayı planlasa da kız konuşmaya devam etti.

''Ya seni tekrardan zindana atarlarsa?''

''Sen benim çıkış biletimsin.'' diyerek muzip bir şekilde kıza baktı yürüyüşünü yavaşlatırken.

''Ne demek bu şimdi?''

''Eğer cidden kehanetlerdeki kız sensen ve eşim olacaksan... Beni zindana atamazlar.''

''Peki ya o kişi ben değilsem? Şu kehanetten bahsetsene biraz.'' meraklı bir tavırla sormuştu ki o sırada Heimdall'ın bulunduğu kürenin kapısına yani Bifrost'un (Gökkuşağı köprüsü) sonuna gelmişlerdi.

Loki içeri girerek ''Selam olsun sana bekçi.'' diye alaycı bir neşeyle bağırdı.

Heimdall geleceklerini bildiğinden çok da şaşırmamıştı. ''Senin ruhunu Asgard'da algıladığımdan beri buraya geleceğinden emindim. Şimdi ne yapmalıyım? Thor'u mu çağırsam acaba?'' dedi hiçbir mimik belirtisi göstermeden ve soğuk bir sesle.

''Şu muhafız zaten burada olduğumu ona söyleyecektir. Tesseract'ı geri getirdim yani anlayacağın kötü bir niyetim yok... Sadece bir sorum var.'' dedi kısık gözlerle Heimdall'a bakarken.

''Sor bakalım, neymiş?''

''Bu yanımdaki kızın gerçek anne babasını öğrenmek istiyorum ve... Kehanetlerdeki kız o olabilir mi?''

Heimdall gözlerini kızın üstüne dikti. Koyu sarı bakışları kızı delip geçmeden hemen önce Loki'ye döndü ve kocaman açıldı.

''Babası Midgardlı ama annesi... Vanaheim'dan... Onun annesi bir yarı tanrıymış ama Midgardlı bir adamla ilişkisi yasaklandığı için çocuğu doğurduktan sonra kendi ailesi tarafından hayatına son verilmiş. Annen adına üzgünüm genç kız.'' üzgün bir ifadeyle kıza bakan Heimdall bir an için sevecen bir baba modeli sergilemişti.

Kız, annesi hakkındakileri onca sene sonra gerçekten öğrendiğinden ağzı açık kalmış ve bir yarı tanrı çocuğu olduğuna inanamamıştı.

''Peki diğer sorumun cevabı nedir? Kehanetteki kız o mu?''

Heimdall derin bir nefes aldı ve ''Üzülerek söylüyorum ki...'' Loki'nin ve her ne kadar belli etmese de kızın yüzü düşmüştü.

''Kehanetteki kız maalesef o!''

''Ne? O mu? O halde neden üzülerek söylüyorsun be adam!?''

''Loki... Şu ana kadar yaptıkların affedilecek olabilir ama bu, bundan sonraki hatalarının da affedileceği anlamına gelmez. Lütfen bundan böyle iyi biri ol...'' dedi Heimdall, her ne kadar bu dediklerine inanmasa bile.