make everything louder

3.3K 330 437
                                    

Yerdeydi. Duvarın dibine çökmüş, kollarını karnına bastırdığı bacaklarının etrafına sarmıştı.

"Harry?" dedim yeniden.

Beni duymayı reddediyor gibiydi. Tam yanında ayakta dikilen Ben'i görünce şaşırmıştım. Tavandan aşağı sallanan kalın ipe baktım. Yere yığılmış sandalyenin yanından geçip korkuyla Harry'e yaklaştım. Neden cevap vermiyordu? Neden burada değilmişim gibi davranıyordu.

"Harry. Buradayım Harry. Ben mektubu okuyunca... Eğer sana bir şey olsaydı canım yanardı Harry. Bunu neden yaptın?"

Başını yavaşça yasladığı bacaklarının üstünden kaldırdı ve hayret dolu gözlerini üstümde gezdirdi.

"S-sen... Louis... Sen buradasın? Gerçeksin?"

Gözyaşları yanaklarımdan aşağı pürüzsüz bir yol bulmuş inerken onu başımla onayladım.

"Louis." diye mırıldandı doğrulurken.

Parmaklarını uzatıp kolumda hafif dokunuşlarla gezdirirken gözlerim Ben'e kaydı. Hareketlerini dikkatle izliyordu.

Harry hızla beni kendine çekip sıkıca sarıldığında hıçkırıkları kulaklarıma doldu. Bir çocuğun kaybettiği annesini bulması gibi iç çekiyordu. Yeniden kalbim parçalara ayrıldı. Onun ağlamasını görmek istemiyordum. Ağlamasını istemiyordum.

"Seni ne kadar özlediğimi tahmin bile edemezsin Louis."

Geri çekilip ellerini yanaklarıma yerleştirdi ve yüzüme ıslak ama gülümseyen gözlerle baktı.

"Seni..." deyip yeniden ağlamaya başladı.

Başını eğdi ve gözyaşlarının siyah kot pantolonuna düşmesine izin verdi.

"Ne kadar özlediğimi..."

Alnını benimkine yasladı ve parmakları özlemle saçlarımda gezindi.

"Asla bilemezsin."

Kollarımı sırtından dolayıp yüzümü boynuna gömdüm ve olduğum yeri gözyaşlarımla ıslattım. Çok sıkı sarılıyordu. Sanki içine almaya çalışırcasına sıkıca kendine bastırmıştı.

Bu odaya girdiğimde onun ölü bedeniyle karşılaşsaydım neler olabileceğini düşünüyordum. Onu neden bu kadar özlediğimi, merak ettiğimi bilmiyordum. Bir sebebe ihtiyacım da yoktu. Bildiğim tek şey; eğer ona bir şey olsaydı vicdan azabım beni öldürmeden önce, ruhum tüm bedenimi çökertir ve büyük bir acıyla yaşamama neden olurdu.

Harry yeniden gözlerimi izlerken çenemden tutup beni kendine yaklaştırdı. Dudakları hiç beklemeden benimkilere ulaştığında öpücüklerine karşılık verdim. Soğuk ve çatlamış dudaklarını ısıtıyor, ıslatıyordum. Sadece buna konsantre olmuşken Ben'in uyarıcı öksürükleri bizi durdurdu.

"Günün kahramanı olarak, övgülerimi alıp gitmeyi planlıyorum çocuklar." dedi ellerini iki yana açarak.

Harry'nin gözleri aniden tavanda asılı olan ipe odaklanmıştı.

"Teşekkür ederiz." dedim yanaklarımı silerek.

Gözlerini kapatıp başını hafifçe öne doğru eğdi.

"Emrinize hazır bekliyor olacağım."

Ellerini ceplerine sokup odada ilerlerken yeniden bize döndü.

"Neyse ki çok meraklı bir insanım ve mektubu sana vermeden önce ben okumuştum. Hiç hoş olmayan ve herkesin siyah giydiği şeyler olabilirdi. Siyahtan nefret ederim. Bana yakışmıyor."

cipa | larry ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin