3.Bölük

773 27 10
                                    

Merhaba eksik gördüğünüz yerleri bana bildirirseniz sevinirim.
Siz de şişko dört göz ve mızmız çirkinin hikayesini merak ediyorsanız  oy atın🤗🤗
Biraz kısa bir bölüm oldu . Kusura bakmayın
Multimedyadaki DÜNYA GÜNDOĞDU

Sevdalar sevdalar
Bir güler bir ağlar
Nasıl güzellik Allahım?
Kalbe zarar.
(Buray mecnun)

Sabah üstüme atlayan  öküz gibi bir  Hayatla uyandım. " Malum bir yerinle ağzını yer değiştirmeden burdan  çıksan iyi edersin  !" dedim uykulu bir sesle. Heyecanla yanıma geldi " Kalk kızım bu gün YAĞIZ YILMAZ 'ın doğum günü bizi de çağırmışlar. " Aman bana ne ya ! Zaten tanımıyorum onu ne işim var!" dedim tekrar yatağa yatarken. " Haa tamam o zaman . Bende sabah geldiğimde Halil amcayla konuşmuştum bügün de sana evin işlerini yaptıracakmış . Neyse sen de gelmiyorsan ben gidiyorum." dediği anda yataktan fırladım. " Hayat bekle geliyorum ! Bu fikir işten daha çarpıcı  geliyor." dedim. Arkasını döndü. " Hadi bebek ! Hazırlanda  kuaföre gidelim. Parti bizi bekliyor!"
Bir gün önce
Ya baba! Ben ölsem bu dediğini yapmam. Öldür dahi iyi ." dedim. Kollarımı iki yana açıp gözlerimi kapattım" Hadi öldür bekliyorum." Karşı taraftan bir hamle gelmeyince tek gözümü açıp baktım. Babam kollarını birbirine  sarmış ciddi bir tavırla öylece duruyordu. " Bir şey yapmayacağımı çok iyi biliyorsun Dünya . Bence vakit kaybetmeden işlere koyul ancak bitirirsin."dedi cep telefonunu masanın üzerinden alırken. " Baba ya ben niye evin işlerini yapıyormuşum hem bak Semra sultan var o yapsın ben de yardım ederim."  dedim şirin bir sesle. Her konuda üç planım vardır .
1. İtiraz et sonuna kadar .
2. Şirinlik yap.
3. Kendini acındır
Kesinlikle bu taktiklerden biri işe yarıyordu . Fakat babamda fazla işe yaramıyorlardı. Ama denemekten zarar gelmezdi "Hayır !" dedi babam ciddiyetini korurken " Bugün evin işini sen yapacaksın . İtiraz istemiyorum ." dedi ve kapıyı açıp çıkıp gitti. Sabahtan beri oturmuş babamla evin işleri hakkında tartışıyorduk . Neymiş efendim zenginler bir anda iflas edebiliyormuş . Kendimi hazırlamam lazımmış. Bu işleri bilmeliymişim falan filan. Banane ben cumartesi gününü temizlikle geçirmek istemiyorum ya. Yapmayacağım işte yapmayacağım! O kadar!

GÜN SONUNDA
Babamın  gazabından korkmuş tüm işleri yapmıştım . Şu anda koltuğun üzerinde ölmüş bir şekilde yatıyordum. Ne zor işlermiş abicim yap yap bitmiyor. Herhalde yorgunluktan bugün ölürüm diye düşündüm. Ve içimden vasiyetnamemi hazırladım. Odamdaki çıplak erke posterleri Hayat'a . Her ne kadar arkadaşını hiç bir konuda desteklemesede ben ölürken ona acıdım. Ojelerim Emre ' ye sürer sürer beni hatırlar. Sonra aklıma ben öldükten sonra Emre ' nin vasiyetnamemi okurkenki tepkisi gelince güldüm . Kesin arkamdan küfür ederdi . Babama hiç bir şey bırakmayacaktım. Çünkü beni bu hale getiren kişi oydu. Kapı açılıp kapanınca kim geldiğini görmek için başımı kaldırmaya çalıştım. Ama sadece çalıştım çünkü başımı kaldıramamıştım, Babam içeriye girince somurtup gözlerimi kapadım. Poşetleri mutfağa koyup yanıma geldi. " Yoruldun sanırım hadi git odana dinlen." Gözlerimi açıp babama baktım. " Ne yorulması ya ne yorulması ! Ben burda ölüyorum vasiyetname mi bırakıyorum sen bana yorulmuşşun diyorsun." Babam gözlerini devirerek karşıdaki koltuğa oturdu. "Abartma Dünya alt tarafı evi temizledin gören de on ton yük kaldırmışşın sanar."
" Benim bu narin bedenim neler çekti biliyor musun? Ne badireler atlattım." dedim odama giderken

        **************

  Hayat ın ısrarlarıyla alışveriş merkezine gelmiştik. O elbiselere bakarken ben de taburede oturmuş yorum yapıyordum. Kabinden kırmızı bir elbiseyle çıkıp yanıma geldi. Uzun bir ıslık çalmıştım . Kendini beğenmiş bir tavırla manken gibi yürüdü. " Bunu almalısın çok güzel oldun." dedim hayranlıkla ona bakarken . " Alacağım  alacağımda  gel sana da bir şeyler bakalım."dedi kolumdan tutup götürürken. Elimde bir ton elbiseyle beni kabine soktu. İlk önce  çiçekli bir elbiseyi deneyip dışarı  çıktım. Olumsuz anlamda başını salladı. Gözlerimi devirerek kabine girdim.

Hayat giydiğim hiç bir elbiseyi beğenmemişti. Bu son elbiseydi bunu da beğenmezse onu boğarak öldürürdüm. Aynada kendimi süzdüm. Elbisenin rengi gece mavisiydi. Kollarından gelen bantlar göğüs tarafında birleşiyordu. Tek kusuru biraz kısa olmasıydı. Kabinden dışarıya çıktığımda Hayat çığlık attı. " Kızım bu çok güzel ya kesin bunu almalısın." dedi heyecanla .Dışarıdaki aynada kendimi süzdüm. " Ama biraz kısa değilmi?" dedim elbiseyi çekiştirirken. " Dünya çok masumsun buna kısa mı diyorsun? dedi elbiseyi gösterek. Haklıydı Hayat ' ın  elbisesi bundan kısaydı . Ben günlük hayatta kısa giymeyen bir kişi olarak bu elbiseyi fazlasıyla kısa bulmuştum. " Hadi çıkar da alalım ." dedi bana bakarken. Elbiseleri alıp avm den çıktık. Hayat' ın teyzesinin kuaförüne gitmek için taksiye bindik.

Hayat ın saçları yapılırken benim de makyajım yapılıyordu. Aslında partiye gitmek istemiyorum. Ama işle kıyaslanınca güzel bir fikirdi. " Azıcık yüzün gülsün Dünya ya ! Hem bak yankı da gelicekmiş . " diyen Hayat ' a keskin bakışlarımı gönderdim. " Seni öyle bir döverim ki Hayat burada yankı yaparsın." dedim saçlarımın yapılması için öbür koltuğa geçerken. " Öf tamam ya ! Ne yapıyorsan yap !"dedi ojelerini yakarken.

Kuafördeki işlerimiz bittiğinde bizim eve geçmiştik. Burada elbiselerimizi giyip benim arabamla partiye gidecektik. İlk eve girdiğimizde babam şaşırarak bize bakmıştı. Sonrada gülerek"Siz kimsiniz? Benim kızlarıma ne yaptınız ! demişti. Babamın bu iltifatı karşısında boynuna sarılıp gülmüştük. Benim odama geçip elbiselerimizi giyindik.

   Arabaya bindiğimizde rujumu tazeledim. Hayat arabanın ön aynasını açmıştı. Makyajını tazeliyordu . Durmadan makyajının çok sade olduğunu biraz da kendisinin eklemesi gerektiğini söylüyordu. Partinin önüne geldiğmizde içimden Hayat ' a teşekkür ettim. Çünkü dışarıdan gördüğüm kadarıyla bu elbiseyle yanlarında rahibe olarak kalabilirdim. Partiye - pardon içki dolu bara - girdiğimizde tüm gözleri üzerimde hissetmiştim. Hislerimde haklıydım başımı kaldırdığımda tüm gözler bize bakıyordu. Bardak kırılma sesiyle yana döndüm. YANKI??

    Yankı dan
Yağız ın doğum gününde oturmuş içkilerimizi içiyorduk. Yağız sırıtarak sırtıma vurdu. " Hadi yine iyisin seninkini de çağırdım ." Kaşlarımı çatarak ona baktım" Nerden benimki oluyormuş lan!" Benim için o deli kız küçük bir iddeadan başka bir şey değil."dedim.
" Aynen. dedi Mehmet lafa atlıyarak "Hem Yankı kardeşimin sevgilisi var hatırlatırım ismide Deniz." dedi. Öbürleride onu onlayan mırıltılar çıkarınca " Deniz kim? Onu tanımıyorum. Bu gece bekarım." dedim içki kadehini kaldırarak. Herkes gülerek kadehlerini kaldırırken sadece Yağız kaldırmıyordu. "Ne oldu oğlum kaldın öyle." dedim dürterek. " Şu !" dedi parmağını kaldırarak . Gösterdiği yer bakınca 'ha siktir ' dedim içimden bardağı sıkarken 'bu kız bu kadar güzelmiydi'. Elimde bir acı hissettiğimde elime baktım. Bardak kırılmıştı.

VÂRİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin